Okuyucularımızın da fark etmiş olduğu üzere Mimesis Tiyatro Çeviri/Araştırma Dergisi bir süredir yayınlanmıyor. Derginin yayına hazırlama sorumluluğunu üstlenen kadroda oluşan değişikliklerden kaynaklanan bu sorun şu anda bertaraf edilmiş durumda. Derginin yayınlanmadığı süre zarfında biriken dosyalarını bu sayımızda okuyucularımızla paylaşıyoruz. Bundan sonraki dönemde dergi yıllık düzende okuyucularla buluşmaya devam edecek.
Mimesis’in bu sayısı 2014 yılında Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu (BGST) bünyesinde yürütülen çağdaş politik tiyatro çalışması kapsamında ortaya çıkan Thomas Ostermeier ve Tiyatro Anlayışı dosyasıyla açılıyor. Yönetmen Thomas Ostermeier 2012 ve 2014 yıllarında İKSV tarafından düzenlenen 18. ve 19. İstanbul Tiyatro Festivalinin konuğu olarak iki oyunuyla Türkiye’ye gelmişti. Bu ziyaretlerin ardından yürütülen çalışmada hem Ostermeier’in bazı oyunları izlenerek değerlendirildi, hem de gerek kendi tiyatrosu gerek günümüz Alman tiyatrosu ile ilgili çeşitli okumalar yapıldı. Dosyada bu çalışmada yapılan bazı aktarımların notlarının yanı sıra Ostermeier ile Türkiye ziyaretleri sırasında yapmış olduğumuz iki sohbete de yer veriyoruz. Ostermeier’in yönettiği pek çok Ibsen oyununa istinaden kaleme aldığı “Ibsen’i Okumak ve Sahnelemek” yazısına ve Schaubühne’ye henüz başlamışken yazdığı “İvme Çağında Tiyatro” başlıklı yazısına da dosya kapsamında yer veriyoruz. Dosyanın son parçası ise Alman tiyatrosunun 20. yüzyıl süresince kurumsallaşmasını inceleyen ve yakın zamanda içine düştüğü çıkmazı irdeleyen “Alman Tiyatro Krizi Üzerine Notlar” makalesinin çevirisi. Bu makale ile yakın dönem Alman tiyatrosunun öznelerine ve eylemlerine dair bir fikir edinmek mümkün.
Thomas Ostermeier dosyasının ardından Tiyatroda Kültürel Çoğulculuk dosyası geliyor. Bu dosyanın içeriği ağırlıklı olarak 2007-2015 yılları arasında BGST ve Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları (BÜO) tarafından yürütülen kültürel çoğulcu tiyatro çalışmalarının sonuçları üzerine kuruldu. Üç bölümden oluşan dosyada ilk bölüm Osmanlı Ermeni tiyatrosunda 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında iki yazarın (Baronyan ve Odyan) eserleri bağlamında ortaya çıkan oyun yazarlığı geleneğiyle ilgili yazıları içeriyor. İkinci bölümde Osmanlı’nın son döneminde tiyatro alanında etkin olmuş kimi Ermeni tiyatrocuların anılarına yer veriliyor. Son bölümde ise tiyatro yaşamını Rusya’da sürdüren Kürt tiyatro adamı Şalîko Bêkes’le 2014 yılında İstanbul Amatör Tiyatro Günleri (İATG) sırasında yapılan Kürtçe söyleşinin tam metni yer alıyor.
Daha sonra, bu yıl 24. kez düzenlenen İATG programında yer alan temel ritim atölyesiyle ilgili yazılara yer veriyoruz. Katılımcılarına giriş niteliğinde temel bir ritim bilgisi kazandırmak ve fiziksel bir ritim duygusu edinmeyi teşvik etmek amacıyla tasarlanan atölye için 15-29 Haziran tarihleri arasında yedi günlük bir eğitim-araştırma çalışması yürütüldü. BGST üyesi sanatçıların yürütücülüğünü yaptığı atölye İATG’yi düzenleyen gruplara açık bir şekilde organize edilerek hem BGST hem de İATG bölgesinde eğitim-araştırma çalışmalarının canlandırılması yönünde bir adım atılması hedeflendi. Temel ritim kavramlarının tanıtıldığı bir sunumla başlayan atölyede altı pratik çalışma yer aldı. Bu dosyada temel ritim kavramları sunumunun metnini ve atölyenin değerlendirme raporunu okuyucularımızla paylaşıyoruz.
Son birkaç sayıdır BGST bünyesinde yürütülen sahne çalışmalarının ürünleri Mimesis’te yayınlanmıyordu. En son 17. Sayımızda yer verdiğimiz “Moliere Efendi” dosyası, o dönem yeni başlamış olan genç seyirciye yönelik çalışmanın ilk ürünüydü. Geçen zaman zarfında bazı BGST’li sanatçılar üç tane daha bu tarz oyun çıkardı. “Selam Sana Shakespeare”, “Musahipzade ile Temaşa” ve “Lorca’nın Acıklı Güldürüsü” isimli bu oyunlar, isimlerinden de anlaşılacağı üzere sırasıyla Shakespeare, Musahipzade Celal ve Federico Garcia Lorca’yı konu alan oyunlardı. Bu sayımızda söz konusu oyunları üreten kadro ile çocuk-gençlik tiyatrosu alanında deneyim ve bilgi sahibi isimlerin bir araya geldiği bir yuvarlak masa toplantısının notlarına yer veriyoruz. Bu notlardan hem bu oyunların hazırlanma sürecine hem de genç seyirciye yönelik oyunlar alanında Türkiye’deki durum üzerine bilgi edinilebilir.
BGST 2012 yılında ilk gösterimini 18. İstanbul Tiyatro Festivali’nde gerçekleştirmek üzere “Karşılaşmalar” isimli bir prodüksiyon çıkardı. İlk çıktığı dönemde taslak olarak nitelendirilen oyun 2013 ve 2014 yıllarında geliştirilerek 2015 yılı başına kadar sahnelenmeye devam etti. Bu sayıda oyunun reji kadrosundan isimlerle yaptığımız bir söyleşiye yer veriyoruz. Söyleşide ağırlıklı olarak oyunun çıkış süreci ve dramaturjik ekseni konuşuldu. 2011 yılında geçen oyun güncel siyasi ve toplumsal gelişmeleri konu ediniyor. Oyun metni oyunu oynamak isteyen farklı grupların geliştirmesine ve düzenlemesine açık olduğu için oyun kadrosu bu metni sergilendiği son haliyle Mimesis’te yayınlamayı ve oyunu ele almak isteyebilecek grupların ilgisine sunmayı uygun buldu. Dolayısıyla söyleşinin ardından oyunun metnini, sergilendiği son haliyle künyesini ve fotoğraflarını okuyucularımıza sunuyoruz.
Mimesis geçtiğimiz sayıdan itibaren hakemli dergi statüsünde yayınlanmaya başlamış ve bir hakem kurulu oluşturulmuştu. Fakat uzun bir aradan sonra yayına hazırlanan şimdiki sayının içeriğinden dolayı hakem kurulu işlevli olamadı. Bir yandan da bu sayıyı yayına hazırlarken Türkiye’de 20 Temmuz 2016’dan beri devam eden Olağanüstü Hal koşullarında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) pek çok akademisyen görevinden ihraç edildi. İhraç edilen akademisyenler arasında dergimizin yayın danışmanı Selda Öndül ve hakem kurulu üyeleri Beliz Güçbilmez, Tülin Sağlam ve Süreyya Karacabey de yer alıyor. 686 sayılı KHK ile Türkiye’nin en köklü tiyatro eğitim kurumu olan Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümü fiilen işlemez hale geldi. Elbette görevlerinden ihraç edilmiş olmak akademisyenlerimizin tiyatro konusundaki uzmanlıklarını ve birikimlerini yok etmiyor. Bu hocalar Türkiye’nin çeşitli yerlerinde açık dersler ve atölyeler aracılığıyla öğrencileri ve dinleyicileri ile buluşmaya devam ediyorlar. Her zaman için tiyatro ve akademi camialarından gelecek dosya ve yazılara açık olan Mimesis’in bu akademisyenlerimiz için de bir çalışma alanı olduğunu belirtmek istiyoruz. Kendileri ister hakem kurulu üyesi olarak ister farklı katkılarla bu derginin bir parçasıdırlar.