Bakur Belgeseli Davası’yla ilgili yapım şirketinin yaptığı çağrı üzerine bugün(20 Temmuz) Taksim Hill Hotel’de basın açıklaması yapıldı. Daha önce Beyoğlu Sineması’nın fuayesinde yapılması yönünde yapılan duyuruya rağmen basın açıklamasına saatler kala basın açıklamasının Taksim Hill Hotel’e alındığı duyuruldu. Saat 14:00’de Nur Sürer, Bakur Belgeseli Dayanışma Grubu adına basın metnini okudu. Dava avukatlarının mazeret bildirmesine rağmen savunma hakkı hiçe sayılarak Belgeselin yönetmenleri Ertuğrul Mavioğlu ve Çayan Demirel’e savunmaları dahi alınmadan 4 yıl 6 ay ceza verildiği belirtilen basın metnin okunmasından sonra Ertuğrul Mavioğlu bir konuşma yaptı. Dayanışma için teşekkür ederek başladığı konuşmasında kısaca yaşadıklarını anlattı. Halen tutuklu bulunan öğrencileri, gazetecileri ve siyasileri hatırlatarak “Bu haksız cezalara üzülmememiz gerekir, bu olanların gerçek olduğunu ve bu gerçeklere karşı mücadele etmemiz gerekir’ dedi. Bunun için de bugünkü gibi bir mücadele hattı örmek gerektiğini belirtti. Ertuğrul Mavioğlu’nun konuşmasından sonra Çayan Demirel dayanışmadan dolayı herkese teşekkür etti.
Daha sonra davanın avukatları kısaca davanın nasıl bir hukuki zeminde olduğunu anlattılar. Sansürün daha önce olduğunu ama yargılamanın neden Batman’da başlatıldığının Batman’ın neden seçildiğinin soran avukatlar, davaya yönelik öne sürdükleri hiç bir delilin mahkemece dikkate alınmadığını belirttiler. Yargılama sonucu verilen kararı ise basından öğrendiklerini ve bunun da kasıtlı olduğunu söyleyen avukatlar daha yeni başlayan bir dava olduğunu ve herkesin desteğini beklediklerini belirttiler.
Daha sonra Bakur belgeselinin yapımcısı Ayşe Çetinbaş bir konuşma yaptı. Ben, Çayan ve Ertuğrul’un hapse atılmayacağını düşünüyorum dedi. Belgesel sürecinden bahseden Ayşe Çetinbaş çekimler bittikten sonra Çayan Demirel’in kalp krizi geçirdiğini ve bu süreçte sadece sağlık açısından bile çok sıkıntı yaşadıklarını söyledi. ‘Hukuki rezilliklerin hepsini anlatmayacağım’ diyen Ayşe Çetinbaş ‘Burada verilen gözdağına karşı hayır biz belgesellerimizi yapmaya devam edeceğiz ve koşullarımız ne kadar zor olsa da bu gibi işlere bir yapımcı olarak destek vereceğimi belirtmek istiyorum’ dedi ve gösterdikleri destek için herkese tekrar teşekkür etti.
Toplantı salonunda bulunan insanların soruları üzerine avukatlar, Beyoğlu Sinemasındaki basın toplantısının polisin engellediğini belirttiler ve polisin kapalı bir alanda bile basın açıklamasını engellenmesinin Türkiye’de ifade özgürlüğünün ne boyutta daraldığının bir göstergesi olduğunu söylediler. Mahkemeye usule ilişkin itirazlarının olduğunu belirten savunma avukatları gerekirse davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne(AHİM) kadar taşıyacaklarını belirttiler.
Çok çeşitli kurumlardan insanların destek verdiği basın açıklamasında salonun oldukça kalabalık olduğu görüldü. Dayanışma için salonda bulunan HDP Miletvekili Saruhan Uluç ve CHP Miletvekili Sezgin Tanrıkulu ‘siyaseten ve vicdanen’ bu davanın takipçisi olacaklarını belirttiler.
Basın açıklaması çağrıcıları, basın açıklamasının sona erdiğini, katılımdan dolayı herkese teşekkür ettiklerini söylediler.
MİMESİS