Mimesis Haber / Geçtiğimiz günlerde Adana Valiliği’nin getirdiği yasak, Kürt Tiyatroları üzerindeki baskının ve engellemelerin son halkası oldu. Bunun üzerine tiyatro kurumları dün aşağıdaki açıklamayı yaptı:
BASINA VE KAMUOYUNA
Biz bugün Adana’da Yaşar Kemal Sahnesi’nde Moliere’nin Tartuffe adlı oyununu sahneleyecektik. Şu anda sahnede olmamız gerekirken basın açıklaması yapmak zorundayız. Çünkü HDP Adana İl Örgütü tarafından 10-13 Şubat tarihleri arasında organize edilen Kürtçe Tiyatro Günleri yasaklandı. Hem de binlerce Kürdün yaşadığı bir kent olan Adana’da. Adana Valiliği “il sınırları içinde huzur ve güvenliğin kişi dokunulmazlığının ve kamu esenliğinin sağlanması için tedbir almak üzere” oyunlarımızın oynanmasını engellemiş. Buna şaşırdık mı? Elbette hayır. Çünkü 2 yılı aşkın bir süredir zaten adı konulmamış bir yasaklama var. Örtülü bir sansür uygulanıyor Kürt tiyatrosuna. Hatta sadece Kürt tiyatrosuna değil tüm alternatif sanat üreticilerine karşı negatif bir tutum var. Kendinden olmayanı yaşatmama ve yoksayma eğilimi devam ediyor. KHK ile kapatılan İzmir Yenikapı Tiyatrosu oyuncularından Nazlı Masatçı’nın tutuklanmasına varana dek süren bir tutumdan söz ediyoruz.
Kendini muhalif olarak tanımlayan çevrelerin bile ölü taklidi yaptığı bir dönemden geçiyoruz. İstanbul’da CHP’li belediyeler salon vermiyor. Hangi tarihte olursa olsun “yasak” demiyorlar ama bir şekilde bitmeyen mazeretleri var. İnsanların kendi dilinde ve kültüründe etkinlik düzenlemesi teşvik edilmesi gerekirken yasaklanıyor. Moliere’in, Brecht’in oyunları Kürtçe oynanınca daha mı tehlikeli oluyor? Yoksa etkinliği HDP düzenlediği için mi yasaklanıyor? Ve ne yazık ki bu sorularımız halen yanıt beklemeye devam ediyor.