Memleketin her yanı ayrı bir sorun yumağı. Neresinden tutup çözeceksiniz, neresinden başlayacaksınız belli değil. Hangi dala el atsanız kırıldı kırılacak… Üstelik neredeyse tüm dünya bir fırtınanın eşiğinde. Kendi halklarının gemisine kazık çakmış totaliter liderler tekinsiz bir yerlere sürüklüyorlar ülkelerini.
Tüm dünya kötüye giderken bir biz mi iyiye gideceğiz diye sormadan edemiyor insan. Ne var ki bir biz herkesten kötü, herkesten daha beter bir yere savruluyoruz. O kesin… Yolsuzluğun, hırsızlığın, arsızlığın dibinin olmadığı bir ligde, kötülükte birinciliğe oynuyoruz.
Gezi’den beri sıkılan gaz bombaları dağılmadı, havada asılı kaldı sanki. Memleketçe bir pencerenin azıcık aralanmasına, içeri tertemiz bir kır havası doluvermesine hasretiz hani. Memleketin yarısı bu kabustan uyanmak istese de iktidar sahipleri hoyratlıklarına, yaratıkça arzularına devam ediyor:
Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin Beşiktaş’taki binasının kapatılmak istenmesi işte bunun son örneklerinden. Göstermelik bir nezaketi bile çok gören bu karanlık zihniyet 1400 öğrenciye hakaret edercesine “Binayı boşaltın!” diyor. Yaşları 6’dan 25’e uzanan geleceğin sanatçılarına diyor bunu! Alın size bir delik daha tıka tıkayabilirsen… Şu seçim sürecinde belki bir iki gün gölgede kalacak bu gericiliğe kesinlikle dur demek gerekiyor…
Tüm bunlara rağmen önümüzdeki seçim belki sorunlar yumağını çözmek için bir ipin ucunu yakalamaya, belki bir dala tutunmaya bir fırsat sunuyor.
Saçımızdan düşecek tele dahi karışacak bir tek adam arzusuna dur demek şimdilik sadece buna bağlı. Şimdilik diyoruz, zira sadece sandıkla zorbalıktan kurtulabileceğimizi sanmıyoruz… Bu büyük bir toplumsal mücadeleyi gerektiriyor çünkü.
Elbette seçim süreci bu toplumsal mücadelenin kıvılcımlarını taşıyor. Toplumun büyük bir bölümünün muktedirlere yeter artık diyebilmesi bunlardan biriydi. Seçimi çaldırmamak için örgütlenen eylem ve platformlarsa en mühimi… Oyuncular Sendikası altında örgütlenen sanatçıların çağrısı tam da bu yüzden çok önemliydi. Herkesi müşahit olmaya, sandıkların peşine düşmeye çağırdılar. Evet, gelin bu sefer seçimleri çaldırmayalım, oylarımıza sahip çıkalım!!!