Mehmet K. Özel
mechthild großmann; tok sesli, gür siyah saçlı, geniş suratlı ve kocaman yeşil gözlü bir kadın.
bu oyuncuyu istanbul seyircisi de tanır. şehrimize ilk defa 1998 istanbul tiyatro festivali’nde konuk olan pina bausch’un “cam temizleyicisi”nin (der fensterputzer) unutulmaz figürlerinden biridir großmann; almanya’nın en ünlü oyuncu simalarındandır aynı zamanda; ülkenin en popüler dizilerinden polisiye “tatort”da oynadığı savcı rolüyle özellikle.
1970’lerde önce claus peymann’ın övgüsünü almış, sonra bochum schauspielhaus’ta harikalar yaratan iki yönetmenin, rainer werner fassbinder ve peter zadek’in tedrisatlarından geçmiş großmann, 1975’te wuppertal’e turneye geldiğinde pina bausch tarafından fark edilir. großmann ilk defa bausch’un zoruyla, 1976’daki brecht/weill akşamı “die sieben todsünden” (yedi ölümcül günah)’ta şarkı söylemiş; ve o noktadan sonra da ayrılmamışlar. (2009’da berlin turnesinde izlediğim bausch’un die sieben todsünden’i ile ilgili yazımı merak edenler tıklasın)
1978’de bochum’da düzenlenen shakespeare festivali için zadek bausch’tan bir yapıt istediğinde, bausch’un beraber çalışmak için direttiği isim großmann olmuş. großmann o sırada bochum tiyatrosunda bir moliere oyununda oynayacağı başrolü bırakmış ve bausch’un teklifini kabul etmiş.
bausch’un yorumlamak için seçtiği shakespeare oyunu ise “macbeth”tir, ama tabii bausch’un macbeth yorumu, yani “er nimmt sie an der hand und führt sie in das schloss, die anderen folgen” (erkek kadını elinden tuttu ve şatoya götürdü, diğerleri onları takip ettiler), adı gibi, en sıradışı shakespeare uyarlamalarını bile aşar. bochum’daki prömiyer gösterimlerinin ciddi şekilde yuhalanmış olması bunun en güzel kanıtı!
großmann oyuncu olduğu halde, bu yapıttan sonra topluluğun neredeyse kadrosuna girmiş gibi o dönem çoğu yapıtta misafir sanatçı olarak sahneye çıkmış. tam da bausch’un kendi çalışma/üretme tarzını ve estetiğini bulduğu ve oturttuğu yıllardadır bu yapıtlar: “blaubart”, “keuschsheitlegende”, “1980” (2013’te wuppertal’de izlediğim bu yapıtla ilgili eleştiri yazıma tıklayarak ulaşabilirisiniz) ve bir çok başkası..
bausch’un, shakespeare yapıtının yaratım sürecinde her provadan sonraki lokanta sohbetlerini bitirmemek için kullandığı “und noch ein weinchen und noch ein zigarettchen und bloß nicht nach hause“ (bir küçük bardak şarap daha ve bir kısa sigara daha, ve sakın eve gitmek yok) sözü, yıllar sonra großmann tarafından bausch’un başka bir işinde kullanılır.
bausch ve großmann’la ilk karşılaşmam “cam temizleyicisi”yle olmuş olmasına ve bu yapıttan büyülenmiş olmama rağmen, benim için großmann bausch’un en kıyıda köşede kalmış işlerinden “two cigarettes in the dark”taki performansıyla bir numaradır. işte bu yapıt hakkında yazdığım eleştiri yazısından großmann ‘güzelleme’m:
“akşamın tek “güçlü” kadını benzersiz mechthild grossmann’tır!
mechthild grossmann volümlü saçları, delici bakışları, insanı hipnotize eden sesi ve “femme fatale” tavırlarıyla yapıtın bütününe damgasını vurur. bir kere; akşamı o açar: en gerideki kapıdan sahneye girer, kararlı adımlarla ve gülümseyerek sahnenin en önüne gelerek, kollarını bizleri davet edercesine iki yana açıp “çekinmeden içeri girebilirsiniz, kocam savaşta” diyerek başlatır ritüeli.
akşamın son sekansı, bütün dansçıların sahnenin en gerisinden en önüne doğru kollar iki yana açık ve seyircilere gülümseyerek düz bir çizgide ama rastgele bir düzende defalarca yürümelerinden oluşmaktadır; grossmann’ın açtığı parantez kapanır; ritüel sonlanır.
hemen açılışın ardından, yapıtın yaklaşık 10-15. dakikasında mechthild grossmann yine sahnenin en önüne gelip, müthiş bir oyunculuk sergileyerek bizlere brecht’in “über die verführung von engeln” (meleklerin baştan çıkartılması hakkında) adlı -kimilerine göre “erotik”, kimilerine göreyse “pornografik”- şiirini okur; bir meleği nasıl ev girişinde kıstırıp, dilini ağzına sokup, yüzünü duvara yapıştırarak, (kullanılan tam tabirle) “s…bileceğinizi”, meleğe kalçasını iyice çalkalamasını ve rahatça sizin t…klarınızı elleyebileceğini söyleyebileceğinizi anlatır grossmann; ama bunu yaparken dikkat etmeniz gereken iki şeyden de bahsetmeyi ihmal etmez: meleğin gözlerinin içine bakmamaya ve n’olur, kanatlarını kırmamaya özen göstermelisinizdir!
daha bu noktadan akşamın rengi bellidir; grossmann’ın bizi davet ettiği mekanda tanık olacaklarımız belli ki hoşumuza gitmeyecek, rahatsız edecektir bizleri.“
(2011’de wuppertal’de izlediğim two cigarettes in the dark ile ilgili yazımın tamamını okumak isteyenler tıklasın)
böylece; yola pina bausch’la başlayan, tanztheater wuppertal’in ilk dönem protagonistlerinden mechthild großmann da dans tiyatrosu sahnesine veda etti, geçtiğimiz temmuz ayındaki “ten chi” gösterileriyle..(2012’de wuppertal’de izlediğim then chi hakkındaki eleştiri yazıma tıklayarak ulaşabilirsiniz)
69 yaşında biri olarak artık bausch’un çoğu yapıtında sahneye çıkmak için artık yeterince gücünün olmadığını, temmuz’daki “ten chi” gösterilerini ise bu yapıttaki rolü onu çok fazla zorlamadığı için kabul ettiğini söylemiş bir röportajında großmann.
koyu sesi ve kocaman gözleriyle tanztheater wuppertal’in ironi ve mizah dolu figürüydü großmann. bausch’un yapıtlarında bütün dansçılar kendileriyle oradalar tamam; ama großmann çok özeldi, çünkü dans etmekten ziyade oyunculuğuyla (sesiyle, okuduğu şiirlerle, anlattığı öykülerle, telaffuzuyla, vurgusuyla) o sahnedeydi ve kendisi olarak çok özel, tekil bir figürdü. bundan sonra onun rollerini hangi oyuncu/performansçı canlandırabilir ki! “1980” bir daha aynı “1980”, “ten chi” bir daha aynı “ten chi” olmayacak; tanztheater wuppertal’de şimdi artık gerçekten, yeri hiç bir şekilde doldurulamayacak bir performansçının topluluktan ayrılmasıyla, bir dönem daha kapandı…