Ses Tiyatrosu-Ortaoyuncular’ın 30. yılında ‘2019’ ve ‘Ruhundan Tramvay Geçen Adam’ oyunlarından sonra hazırladıkları üçüncü oyun olan İşsizler Cennete Gider’in dünya ve Türkiye prömiyeri Nâzım Hikmet Kültür Merkezi/Kadıköy’ün bahçesinde seyirciyle buluştu. Tiyatroseverler tarafından oldukça yoğun ilgi gösterilen oyunu yüzlerce seyirci izledi.
Metnini Ferhan Şensoy’un yazdığı İşsizler Cennete Gider oyunu tüm dünyada ve özellikle de ülkemizde yakıcı bir sorun olarak emekçilerin gündeminden düşmeyen işsizlik sorununu işliyor.
İkisi de yüksek öğrenim görmüş, yurtdışında yüksek lisans eğitimini tamamlamış olan çiftin işsiz kalması üzerine başlarına gelen traji-komik olayların Ferhanca bir mizah diliyle anlatıldığı oyun izleyicileri klasik tabirle güldürürken düşündürüyor da.
En yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma düşen karı kocanın iş ararken karşılaştığı enteresan “işverenler”le yaşadıkları diyalogların önemli bir yer tuttuğu oyun, işsizlerin bile nasıl bir kâr odağı olarak görüldüğüyle ince ince geçiyor dalgasını.
Ferhan Şensoy’un güncel siyasi olayları kör gözüm parmak demeden mizahi bir dille kaleme alma geleneği bu oyunda da bozulmuyor. Farklı yüksekliklerde demir parmaklıklar ve hareketli dekor ile sağlanan mekân değişimleri de yine açık biçim sahneleme anlayışı öğeleri ve Şensoy tiyatrosu üslubunun klasik unsurları olarak bu oyunda da yerini almış.
Ergenekon davasından, Erzincan Savcısı İlhan Cihaner’in tutuklanmasına, Dikili’de suyun halka belediye tarafından ücretsiz olarak sağlanmasına, yargı ve siyaset üzerindeki Fettullah Gülen “vesayeti’nden İsmail Ağa Cemaati’ne, Gandi Kemal’in bile işsizleri kurtaramayacağına kadar pek çok güncel olay oyunun iskeletinin içerisinde sırıtmayacak şekilde yerini alıyor.
Başına pek çok korkunç olay gelen çiftin hikâyesi üzerinden işsizlik sorununun asıl kaynağı tartışılıyor oyun boyunca. Örneğin en temel ihtiyaçlardan birisi olan ve Dikili örneğinde olduğu gibi iyi bir planlamayla halka ücretsiz dağıtılabilen suya her ay zam yapan hükümetin bir banka soyguncusundan daha mı masum olduğu sorusu atılıyor ortaya. Peki, birisi ya çıkıp kesilecek olan suyunun faturasını ödeyebilmek için bir marketin kasasını soyarsa kim suçlu? Üstüne, sorguyu yapan polis bir örgüt bağlantısı arıyorsa ve zanlı ifade verdiğinde örgüt olarak İSKİ adını veriyorsa nasıl çıkılacak işin içinden? Bu ve benzeri pek çok komik göndermeler üzerinden seyirciye çok net sorular soruluyor İşsizler Cennete Gider oyununda.
Yine çarpıcı bir memleket gerçeği olan, en temel gereksinimlerini karşılayabilmek için hapishanede yaşamaya razı olan insanlar çıkıyor oyunda karşımıza. Açlığın özgürlüğü mahkûm edeceği gerçeğiyle Ferhan Şensoy’un gerçekçi ama kendine has mizah diliyle bir kez daha karşılaşıyoruz oyunda.
Ferhan Şensoy ve Serap Günaydın’ın işsiz karı kocayı canlandırdığı oyunda Ortaoyuncular’ın gediklisi Ali Çatalbaş ve yeni oyuncularından Elif Durdu polisinden, hâkimine, hayat kadınından, işverenine ve tutuklusuna kadar pek çok farklı karakteri başarıyla canlandırıyorlar.
Ev, başvurulan işyerleri, hapishane üçgeninde kısa epizotlar ve etkili diyaloglar üzerine kurulu oyun izleyicinin sıkılmasına izin vermeden finale bağlanıyor.
2019 oyunuyla dinci gericilik, Ruhundan Tramvay Geçen Adam oyunuyla totaliter rejim ve faşizm gündemini 30. yılında sahneye taşıyan Şensoy bu iki başlığa göndermeler yaparak İşsizler Cennete Gider oyunuyla da işsizlik sorununu, güncel olayların sanata yansıması bağlamında başarılı bir biçimde, tiyatro dilinin ve sahne estetiğinin dışına düşmeden seyircinin gündemine taşıyor.
Kontur espriler yapmayı seven Şensoy’un yeni oyununun en çok reaksiyon alan bölümleri de bu üç ana konunun kesiştiği noktalarda patlayan espriler oluyor. İşsizlerin neden işçi sınıfı partisine yönelmesi gerektiğini ince bir mizahla anlatan oyunun, küçük küçük esprilerin üzerine gelen final esprisine seyircinin verdiği olumlu tepki ve alkış tufanı ile amacına ulaştığını söylemek mümkün.
Yine bir Ortaoyuncular klasiği olan oyundan sonra kitap imzalama geleneğini bu oyunun sonrasında da bozmadı Ferhan Şensoy. Usta yönetmenliğinin ve oyunculuğunun yanında kıvrak bir kaleme de sahip olan sanatçı oldukça kalabalık bir hayran kitlesi için tek tek kitap imzalayarak sonlandırdı geceyi.
Şensoy’un tek kişilik oyunlarını her yaz Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nin bahçesinde izlemeye alışkın olan tiyatroseverlerin sanatçının yeni oyunuyla ilk kez yine Kültür Merkezi’nin bahçesinde buluşmaktan memnun olduklarını söyleyebiliriz. Oyunun her türlü aksiliğe açık olan açık alandaki ilk gösteriminin sonunda ekibi dakikalarca ayakta alkışlayan seyirci beklediği oyunu izlemiş olmanın mutluluğunu paylaştı hem izleyenlerle hem oynayanlarla hem de Nâzım Hikmet Kültür Merkezi ile.
Söylenmesi gereken son şeyse, Ses Tiyatrosu-Ortaoyuncular’ın 30.yıllarında çıkardıkları üç oyunun da emekçiler, emekten yana tavır alanlar ve yüreği soL’la atanlar tarafından mutlaka izlenmesi gerektiği. Çanakkale’den başlamak üzere yaz turnesine çıkan ekibe, bahçemizde yeniden buluşmak üzere seyircilerinin ve alkışlarının bol olmasını diliyoruz.