Devlet tiyatroları aşamalı olarak tasfiye edilecek deniyor. Şehir tiyatrolarının devşirilmesi ise her zaman gündemde. Kültür Bakanlığı desteğindeyse belirli özel tiyatro gruplarına yapılan ayrımcılık neredeyse kanıksanmış durumda. Yasaklanan, iptal edilen oyunlar gösteriler artık sıradan gelişmeler oldu. Sanat ürünlerinden alınan yüksek ve haksız vergi konusunda bugüne kadar ciddi bir adım atılmadı. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi sanatçılara “yerli ve millilik” gömleğinin giydirilmesi hadisesi de gündemde. Amaç ortada değil mi? Seküler sahne sanatları ölsün, ölmezse sürünsün.
İşte bu arka plan ışığında geçtiğimiz gün CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği bir meseleyi değerlendirelim. Kılıçdaroğlu referandum kampanyasında ‘Bana bir masal anlat baba’ şarkısını kullanmak istediklerini ancak şarkının bestecisinin buna izin vermediğini belirtip, “O şarkıyı kullanmak istedik. Korktular, vermediler. O nedenle şarkıyı besteleyeni de sahibini de kınadım. Asla onlara da sanatçı demiyorum” demişti.
Tam da burada iktidarın ve hükümet temsilcilerinin sanatçılara ve aydınlara zaman zaman neler dediğini hatırlamakta fayda var:
“sanatçı müsveddeleri, vatan haini, zalim, alçak, lümpen ruhu kirlenmişler, tiksinti verici cahil manda artıkları, “sen sanatçı olsan ne olur olmasan ne olur?”, ucube, sanatçı görünümünde müsveddeler…“
Kısacası tüm yukarıdaki hakaretler düşünüldüğünde eserin bestecisi C. Onural’ın sözlerine hak vermemek mümkün değil: “… Sayın Kılıçdaroğu’nun sanat ve sanatçılar hakkındaki düşüncelerini bir kez daha gözden geçirmesini diliyorum.” Ve ekleyelim. Sanırız asıl mesele şarkı verip vermeme meselesi değil. Asıl mesele Kılıçdaroğlu’nun demecinde de geçen ülkeyi esir alan “korku iklimi“… Bu boğucu iklimden kurtulmadığımız sürece sanatçılar fikri, vicdanı, irfanı hür davranmakta zorlanacaklar.
Diğer taraftan, umut verici gelişmeler de olmuyor değil. Geçtiğimiz günlerde Şevket Çoruh’un Kadıköy’de yenilediği Baba Sahne’nin açılışı yapıldı. Böylelikle sahne sanatlarına yeni bir salon daha kazandırılmış oldu.
Ayrıca Kadıköy Belediyesi ve BGST tarafından yürütülen sosyal sorumluluk projesinden de bahsetmek gerekiyor. Proje, Kadıköy ilçesindeki devlet okullarında yetişen öğrencilere yönelik hazırlandı. Öğrenciler bu proje sayesinde dünya ve Türkiye tarihinde önemli yeri olan tiyatrocuların hayatlarını anlatan eserlerle buluşuyor… Gençler bu proje sayesinde Moliere ve Shakespeare gibi tiyatro üstatlarıyla tanışıyorlar.