Yaşam Kaya
MaskKara Tiyatrosu 2016-17 tiyatro sezonuna Cem Düzova’nın yazdığı, Nazif Uslu’nun yönettiği ‘Kadın Ölüleri’ adlı oyunla başladı. Kadın sorunsalı üzerine toplumsal biçimde cinnet geçirdiğimiz şu günlerde, durmaksızın burnumuzun dibinde cereyan eden kadın cinayetleri hemen hepimizi psikolojik olarak sarsmaya devam ediyor. Ekran başında oturan bizler gözümüzün önünden kayıp giden televizyon görüntüleri eşliğinde çaresizliğin önemli bir fotoğrafını oluştururken, topluma bu acıları yaşatanlar maalesef ki elini kolunu sallayarak hayatını sürdürüyor. Cinsiyet ayrımının önüne geçmek için sanatın tüm alanlarını seferber etmek gerekir. MaskKara Tiyatrosu, elini taşın altına sokup, ‘Kadın Ölüleri’ ile İstanbul sahnelerinin en iyi oyunlarından bir tanesine imza atıyor. Kuşkusuz; Eylem Öden, Ayşe Taştemel, Nurhan Uslu, Gamze Avcı, Derya Şahan, Yeliz Kömürcü isimleri oyunun başarısındaki en büyük etken. Tabi yönetmenin oyunu sahneleme biçimini de atlamamalıyız.
Son dönemde sahnelerde kaliteli oyun görmek imkansız hale dönüştü. Kimse bana kızmasın, ama geçtiğimiz sezon ‘En İyi 25 Tiyatro Oyunu’ seçkisi yaparken iyiyi bulmak adına geceleri sahnelerde epeyce ter döktüm. Eleştirmen bakış açısıyla seyirci bakış açısının ayrıldığını hesaba kattığımızda, yılların verdiği birikim deveye girip ‘en iyi’ kavramını ‘en doğru’ biçimde keşfetmeye çabalıyorum. Cem Düzova’nın kaliteli metni ‘Kadın Ölüleri’ Anadolu coğrafyasında yaşayan kadınların ‘gerçek’ öykülerini bizlere anlatıp, gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinde küçücük fotoğraflarla karşılaştığımız bu ülkenin en önemli sorununu tiyatro sahnesinde anlatıyor. Kadın sever; öldürülür! Kadın doğurur; öldürülür! Kadın evlenir; öldürülür! Kadın çalışır; öldürülür! Kadın, kadın olduğu için; öldürülür! Kadın sorununu sahneye aktarırken duygusal ajitasyondan mümkün olduğunda uzaklaşmak şart. Sıraladığım durumların sahne izdüşümü mümkün olduğunca mantık süzgecinden geçirilmeli.
Cem Düzova episodlara ayırdığı konuda, birbirinden bağımsız gibi görünen kadın cinayetlerine dikkat çekmiş. Aslında hepsi ölmüş olan bu kadınlar kendi öykülerini anlatıp, bizlerin yüzüne çok sert tokat indiriyor. Acıyan sadece yüreğimiz olmuyor, yüzümüzdeki, gözümüzdeki acı derinleştikçe derinleşiyor. Nazif Uslu’nun dahiyane yönetiminde öylesine keskin bir bakış açısını izliyoruz ki sahnede, ajitasyon olgusu gösterinin dışında kalıp, gerçeğin acımasız yönleriyle karşı karşıyayız. Üç boyutlu oluşturulan sahne tasarımı içinde oyuncuların bedenlerini sahnenin tamamında kullanıp, Anadolu’nun zorlu koşullarını sürükleyici biçimde göstermek her yönetmenin yapabileceği iş değil. Filiz Karaata – Songül Yücel ikilisi sahne kostüm tasarımda iyi iş çıkarmış. Uslu’nun dikkat çekici bir özelliği de, yumuşak sahne geçişlerinin içine yerleştirdiği muhteşem müzikler. Işık tasarımının gücünü oyuna keskin noktalarda ekleyen Murat Bakır – Mehmet Doğan, yönetmenle birlikte oyunun mihenk taşını belirginleştiriyor. Nazif Uslu, teknik ekiple kurduğu dört dörtlük ilişki sayesinde ‘Kadın Ölüleri’ oyununda muhteşem bir başarı yakalıyor. Bir defa oyunun felsefesini kavrayan, bu ülkenin gerçeklerinden kopmayan yönetmen var sahnede.
Eylem Öden, Ayşe Taştemel, Nurhan Uslu, Gamze Avcı, Derya Şahan ve Yeliz Kömürcü isimlerini sahnede birbirinden ayırmak imkansız. Eylem Öden’ in ‘karakter oyuncusu’ özelliği öylesine iyi ki, o’nun olduğu bölümlerde konudaki acı derinleştikçe beynimize saplanan ok gibi oluyor. Nurhan Uslu’nun yoğun kar altında oynadığı rol akıllara kazınırken, Ayşe Taştemel bir kadının ölüme giden yolda yaşadıklarını derinleştirmiş. Gamze Avcı, Derya Şahan, Yeliz Kömürcü öykülerin ayrılmaz parçası olarak bedenlerinin gücünü gösteride sonuna dek kullanmış.
‘Kadın Ölüleri’, MaskKara Tiyatrosu’nun Nazif Uslu yönetiminde ortaya koyduğu muhteşem bir oyun. İstanbul seyircisi Su Gösteri Sanatları Sahnesi’nde devam eden bu başarılı çalışmayı kaçırmasın!