Metin Boran
Ekonomik sıkıntılar, borçlar, taksitler, kredi kartları, ödenemeyen krediler, bir mağazadan taksitle alınan malların, nakit ihtiyacını karşılamak için başka bir yerde satılması…
Yanı sıra düşük maaşlar, pahalılık, işsizlik korkusu, geçim sıkıntısı ve sonu aile geçimsizliğine hatta boşanmalara kadar giden dramatik hayatlar.
Son yılların en somut en gerçekçi toplum panoraması… Geçim sıkıntısı yaşayan herkes büyüklü küçüklü bu fotoğrafın içinde…
Ferhan Şensoy mizah, yergi ve ironin harmanlandığı komedinin artık ustası olarak oyun yazarlığımızda çoktan haklı yerini aldı.
Hayrola Karyola Şensoy’un daha önce kendi tiyatrosunda sahnelediği bir oyunu. Bu, günlük hayattan alınmış mizah ve yergi içeren oyunu Prof. Zeliha Berksoy’un yönetiminde çalışmalarını sürdüren “Tiyatro 2000” farklı bir yorum ve anlatım üslubu ile tekrar sahneye taşıdı.
Tiyatro 2000 geçtiğimiz sezon Haldun Taner’in oyunlarından kurgulanan Dün, Bugün adlı oyunla seyircinin beğenisini toplamış ve ilgi ile izlenmişti.
Hayrola Karyola’da evli bir çiftin yaşadığı ekonomik sıkıntılar içinde geçici de olsa çözüm üretme girişimine odaklıyor seyirciyi. Evli çift ekonomik sıkıntıları az biraz da olsa ötelemek için taksitle karyola satın alarak onu tefeci kılıklı bir tüccara peşin fiyatına satarak geçici de olsa rahatlamak ister. Ancak hiçbir şey düşündükleri gibi yolunda gitmez ve bu girişimde başlarına gelmeyen kalmaz.
Deneyimli tiyatro insanı, Zeliha Berksoy’un özenli çalışması ile sahneye taşıdığı oyunun müziklerini Taylan Erdağ, ışık tasarımı ise Yakup Çartık üstleniyor. Dekor tasarımının ortak emekle kotarıldığı Hayrola Karyola’da oyuncu olarak Ece Özdikici, Gürgen Öz, Utku Çorbacı ve Can Yılmaz görev üstleniyor.
Zeliha Berksoy sahneleme yorumunda, metnin içeriğine ve biçimsel özelliğine odaklanarak, bu iki özelliği, ayrıntılı ve dikkatli bir çalışma ile harmanlayarak “bize özgü” bir anlatım üslubunu başarı ile yakalıyor ve görsel bir şölen olarak ortaya koyuyor. Anlatımda müzikal bir formu tercih eden Berksoy, bu kısa gösteride oyuncuların bütün marifetlerini ve yeteneklerini kullanabilecek nesnel bir zemin de yaratıyor.
Anlatımın bu denli sade, abartısız ve anlaşılır kılınmasında kuşkusuz oyuncuların büyük katkısı var. Oyuncuların her birisi, kısa ama çerçevesi net olarak belirlenmiş tipleri başarı ile sunuyor ve onları yaşayan birer figüre dönüştürüyorlar. Oyuncular, özel hazırlanmış takım ruhu ile sahneye çıkıyor ve farklı performanslarını ortaklaştırarak metne, rejiye ve anlatıma “seyirlik” tatlar getiriyorlar. Sesleri, tavırları ve hareketleriyle akılcı bir tutum ve bilinçli bir yaklaşımla anlatımın büyük parçası haline geliyorlar takım olarak ve ayrı ayrı. Zeliha Berksoy, Usta Bir Eğitmen, Deneyimli Bir Akademisyen, İdeal Bir Tiyatro İnsanı ve Bütünlüklü Bir Sanatçı.
Metnin konusu hafif ve temel gönderisi zayıf olsa da iyi bir seyirlik oyun hazırlama konusunda usta olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Şunu da söylemek lazım; Berksoy, samimi yaklaşımla hayattan alınanı, bir yaşantı parçası olarak yerli bir üslupla sahneye taşıyor ve aynı zamanda bir anlayışı da ortaya koyuyor. Emeği geçenlere teşekkürler.
