[Birgün gazetesinden Uğur Şahin’in haberinin bir bölümünü paylaşıyoruz.]
Şehir Tiyatroları’ndan açığa alınan yönetmen Ragıp Yavuz: Ben 12 Eylül’de hüküm giydim, 13 yıl sürgün yaşadım, hakkımda hiç bir suçlama yapamazlar.
15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından başlayan soruşturma, açığa alma ve gözaltıların; hükümete muhaliflere dönük bir cadı avına dönüştüğü endişeleri artıyor. Açığa almalar, son olarak da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’na (İBBŞT) sıçradı. OHAL sonrası yayımlanan 667 No’lu KHK’ye dayanarak İBBŞT’de görevli, içlerinde oyuncu ve yönetmenlerin de bulunduğu 7 kişiyi açığa aldı. İsimler ise şöyle: Oyuncu; Sevinç Erbulak, Mahperi Mertoğlu, İrem Arslan, Arda Aydın, yaklaşık 8 yıl önce Şehir Tiyatroları’nın basın danışmanlığı görevini üstlendiği için kadrosu halen kurum bünyesinde bulunan Hüseyin Sorgun ile yönetmen Kemal Kocatürk ve Ragıp Yavuz.
Üst başlık benim dünya görüşüm
Açığa alınanlardan yönetmen Ragıp Yavuz, BirGün’e konuştu. Yavuz, açığa alınmalarının nedenini Gülen Cemaati kaynaklı bir araştırma olarak yorumlarken, kendisinin sosyalist olduğunu ve bunu bütün Türkiye’nin bildiğini söyledi. Yavuz, “Cuma günü Şehir Tiyatroları Personel Şefliği’nden telefonla bildirim yapıldı. Tebligat olduğu söylendi fakat ne olduğu söylenmedi. Pazartesi sabah saat 10’a kadar almamız gerektiği söylendi. Personel Şefliği’ne gittiğimizde, müdürün tebliğ etmesi gerektiği söylendi. Daha sonra da müdür tebliğ etti. Hiçbir tutarlı yanı yok. Şu anda Şehir Tiyatroları’nda sürmekte olan iki soruşturmam daha var. Bunlar, Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu’nun başlattığı ve darbe girişiminden çok kısa bir süre önce ihraç talebiyle başlatılan soruşturmalar. Daha öncede hakkımda çeşitli soruşturmalar açıldı, hepsiyle ilgili de çeşitli sicil cezaları almıştım. Bütün bunların tamamında üst başlık benim dünya görüşümdür, Ben sosyalistim bunu da bütün Türkiye bilir” diye konuştu.
Yaşananların hiçbir tutarlı yanı olmadığının altını çizen Yavuz, ciddi bir itibarsızlaştırmaya maruz kaldıklarını vurguladı. Yavuz, “Bu konuda bir istihbarat ve ihbar üzerine soruşturma açıldıysa bunun da mesneti yok. 60 darbesinde çok küçüktüm ama yaşadım. 12 Mart’ı çok iyi biliyorum, 12 Eylül’de bizzat yargılandım, hüküm yedim ve vatandaşlıktan çıkartıldım. 13 yıl sürgün yaşadım. Aynı dönem, 1402 sayılı sıkı yönetim kanunuyla yine Şehir Tiyatroları’ndan ihraç edildim. Dikiş tutturulamayan yer de ciddi bir itibarsızlaştırma var. Ben bir yönetmenim ve sanatçıyım. 42 yıldır bu işi yapıyorum tutun ki bu soruşturma bu arada yazan yazacak çizen çizecek. Ciddi bir itibarsızlaştırma projesi esasında bu.
Cadı avı hayata geçiriliyor
Yavuz konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Çok ciddi bir sıkıntı var ama bir şekilde dünyadaki bütün askeri darbeler döner dolaşır devrimcileri vurur. Zaten bu hükümetin benimle bir derdi var. Sürmekte olan soruşturmalarım var. Cadı avı hayata geçiriliyor. Dünyanın bütün mahkemeleri yan yana gelse, benim hakkımda cemaatçi ve darbecilikle ilgili dikiş tutturamazlar. Bu kesindir, bunu da en iyi devlet bilir.”
***
Yazının devamını okumak için tıklayınız.