Fareler ve İnsanlar

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Metin Boran

Kuruluşundan (1996) bugüne yerli ve yabacı yazarların oyunlarından örnek metinler seçerek seyircisiyle buluşturan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, Amerikalı Yazar John Steinbeck’in Fareler ve İnsanlar adlı romanından uyarlanmış aynı adlı oyunu sahnelemeye devam ediyor. Zeynep Avcı’nın özenli ve duru çevirisiyle sahnelenen oyunun yönetmenliğini tecrübeli oyuncu Aydın Sigalı üstleniyor. Oyunun dekor tasarımı Behlüldane Tor’a, kostüm tasarımı ise Emine Kaynak Yıldırım’a ait. Müzik direktörlüğünde ise Ozan Şahin imzası var.

Nobel Ödüllü John Steinbeck romanlarında genel olarak Kaliforniya bölgesinin yoksul emekçi insanlarını konu edinir, en çok bilinen yapıtları arasında yer alan Gazap Üzümleri’nde Oklahoma’daki tarım işçilerinin Kaliforniya’ya göç etmesini, emekçileri konu alan romanı Bitmeyen Kavga’da ise bir grevi anlatır. Yazarın, bugün en popüler romanı ise Fareler ve İnsanlar olarak biliniyor. 1937 yılında ilk baskısı yapılan roman, ilk olarak 1939 yılında tiyatroya ve sinemaya uyarlanmıştır. Roman daha sonraki yıllarda çeşitli yönetmenler tarafından farklı ülkelerde birçok defa sahnelenmiş.

Fareler ve İnsanlar’da yazar, dönem itibarı ile sona ermekte olan ‘Amerikan Rüyası’nı iki çiftlik işçisinin hayal kırıklıkları üzerinden anlatır. Romanda, tarım işçileri George ve arkadaşı hafif zeka özürlü Lennie zengin olma hayalleri ile taşrada çiftliklerde çalışırlar, ancak çalışma hayatı onlar için bir zaman sonra kabus olmaya başlar, çiftliklerde çalışma ortamı yoktur, ilkeldir, koşullar berbattır, insan ilişkileri kötü, ücretler düşüktür. Ama bu iki saf kahraman hâlâ umut etmekte ve hayallerini gerçekleştirmek için azimle çalışmaktadırlar. Sonu trajik olan hikaye böyle devam eder…

John Steinbeck’in sembol ve simgelerle, gözlem ve sezgi gücü yüksek bir tonda kurguladığı romanının sahne versiyonunda rejiyi üstlenen Aydın Sigalı metne yaklaşım ve yorumunda oyunsu olanı öne çıkararak metnin güçlü arka planını ve düşünsel derinliğini geri plana atmayı tercih ediyor. Sigalı, bu yorumuyla yazarın tematik olarak işaret ettiği noktaları karanlıkta bırakıyor ya da bilinçli olarak daha bireysel bir yorum denemesi yapıyor. Bu yaklaşımıyla Sigalı, Lennie ve George’un trajedisini yalınlaştırarak toplumsal bağlamından koparıyor ve iyi oyunculuklarla, birinin hafif zekasını, diğerinin agresifliğini öne çıkarıyor ve bireysel olanı toplumsal olana tercih eden farklı bir yorum, gösteri ortaya koyuyor.

Oysa romanda açık ya da gizli olarak dönemin aristokrasinin ve toprak sahibi zenginlerin hukuksuz kazançları ve ahlaksız yaşamları başta yoksullar olmak üzere tüm toplumsal kesimleri etkisi altına aldığı fark edilir. Bu gerçeklik Sigalı’nın yorumunda indirgenerek sadece iffetsiz bir gelin üzerinden anlatılıyor sanki…

Ancak Yönetmen Sigalı, yapımda anlatmak istediği durumları, oyunculuk ve diğer sahne araçları ile itinalı bir gösteriye dönüştürme gayretine giriyor ve bu çabasında oyuncular ve sahne tasarımı rejiye büyük oranda katkı sunuyor.

Oyunda görev üstlenen Erdem Irmak, Volkan Dinç, A. Yaşar Özveri, Pınar Ünsal, Veysel Berikan, Nuri Karadeniz, Utku Oğuz, Ferdi Yıldız, Aytek Mete Elgün ve Azer Şelte oyunculukları ile ortalamanın üstünde bir performans ortaya koyuyorlar. Özellikle Lennie’de izlediğimiz Volkan Dinç ile George’u yansılayan Erdem Irmak özenli ve tutarlı oyunculuk örneği ile göz dolduruyor. Her iki oyuncuda yansıladıkları karakterlerin düşünsel ve duygusal boyutlarını söz, davranış ve hareket bütünlüğü içinde ustaca seyirciye aktarıyorlar. Volkan Dinç ve Erdem Irmak, içinde bulundukları durumun dramatik açmazlarını, kendilerini kuşatan koşulların korkunç yüzünü bütünlüklü olarak ortaya koyarken seyirlik olarak kayda değer bir performans sergiliyorlar.

Sonuç olarak Steinbeck’in arka planı güçlü, sağlam ve bütünlüklü karakterlerle ortaya koyduğu klasikleşmiş bir yapıt olan Fareler ve İnsanlar, Sigalı’nın rejisi ile sahneye aktarılırken düşünsel olan geri plana itilerek oyunculuk ve görsel olan öne çıkarılarak farklı bir yorum ortaya konuyor. Yapım bu haliyle romandan sahneye, düşünsel olandan görsel olana bağlamından tartışılmak üzere izlenmeye değer bir yapım olarak karşımıza çıkıyor.

Evrensel

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Metin Boran

Yanıtla