Mimesis Haber / İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları repertuarına 2015’in Kasım ayında eklenen Son(suz) Öykü, 2016’da da seyirciyle buluşmaya devam edecek. Arif Akkaya’nın yönettiği iki perdelik oyunun galası 28 Aralık Pazartesi günü Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde gerçekleşti. Gala gecesine Kadir İnanır ve birçok sanatçı katıldı.
Jose Sanchis Sinisterra’nın yazdığı ve çevirisini Esen Özman’ın yaptığı oyunda Aysegül İşsever ve Jülide Kural rol alıyor. Oyun shanede değil salonun arka tarafında, Ayşegül İşsever’in salon kapısından girip seyircilerin arasından süzülerek söylene söylene yürümesiyle başlıyor. Oyuncular oyun boyunca sahnede, kuliste,seyir yerinde dolaşıp duruyorlar. Perde arasında oyunun sürüp gitmesi seyirciyi prova izliyor havasına soksa da bu içli-dışlı olma hali, anlaşılması güç olan metne yakınlaşmayı kolaylaştırıyor.
Sahne tasarımı Cihan Aşar tarafından yapılmış. Fuayeye kadar uzanan dekor kullanımı, seyirci koltuklarının dahi beyaz çarşaflarla örtülü olması, seyirciye oyun hikayesinde geçen ve 23 yıldır kapalı olan Masal Tiyatrosu adlı mekânda olduğunu hissettiriyor. Oyunda biri Masal Tiyatrosu’nun sahibi ve diğeri de oyuncusu olan iki kadın (Pricila ve Natalia), oyunun başından sonuna kadar kayıp bir metni arıyorlar. Bu iki kadın didişirken biz seyirciler, bir yandan eski tiyatro solununun bir rant uğruna yıkılmak üzere olduğunu öte yandan Nestor’un gizemli bir biçimde öldürüldüğünü öğreniyoruz. Oyunun sonuna doğru metni bulan kadınlar cinayeti kimin işlediğini çözemeseler de neden işlendiğini anlıyorlar. Murat Selçuk’un ışık tasrımı projeksiyon, ses ve efekt kullanımı ile birleşip oyunun izlenirliğini arttırıyor. Kostüm tasarımı Nihal Kaplangı tarafından üstlenilen oyunun yönetmen yardımcıları ise Işıl Zeynep, Çağlar Polat, Uğur Dilbaz.
Oyunun sonunda oyun ekibiyle sahneye çıkan Erhan Yazıcıoğlu Şehir Tiyatroları’na veda ettiğini açıkladı: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’na veda ediyorum. Ne yazık ki beni bu hale getirdiler. Canımı verdim, hayatımı verdim ama ne yazık ki bazı arkadaşlarıma yaranamadığım gibi yönetime de hiç yaranamadım. Belki de onlara çok ters gelen biriydim. Bundan sonra yoğurdu üfleyerek yiyecekler. Ama siz Kadıköylüler, benim hayatımda her zaman yer alacaksınız. Çünkü siz, karanlığa gark olmaya aday ülkemin aydınlık insanlarısınız. Bu tiyatro, her hâlükârda var olacak. Bütün karanlık güçlere rağmen bu tiyatro, ayakta kalacak.102 yıldır Atatürk’ün ve Muhsin Ertuğrul’un gücüyle yıkılmadıysa ben de ölene kadar bu tiyatroda var olmaya devam edeceğim. Ne yazık ki istifamı verdim, bu görevden ayrıldım. Bu, benim son görevim, yani sizlerle bu gece burada buluşmak benim için son görev. Çok yıpratıldım, çok harcanmaya çalışıldım ama ben sadece işimi yaptım. Ve işimi de doğru yaptığıma inanıyorum. Gerisi lafügüzaf.”
Bersi Yetkin / Mimesis