Baran Demir
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu bu sene 15-22 Kasım tarihleri arasında 3. Amed Tiyatro Festivaline ev sahipliği yapmaktadır. Kürdistan’ın dört parçasından sanatçıları bir araya getirerek, Kürt birliğine vesile olmayı hedefleri arasına koyan festivalin hazırlık komitesi, “Demokratik toplum tiyatrosunu yaratmak ve büyütmek” cümlesinin da altını çizmektedirler. Fakat bu festival, abluka altında olan merkez ve ilçeleri görmezden gelmekle kalmayıp, özel Kürt Tiyatro Gruplarını dışında tutmakla da yok saydı. Kürt tiyatro tarihine ışık tutması amacı ile bu festivalin gelişim sürecini ve bu festival dışında tutulan bağımsız Kürt tiyatro gruplarının geçmişlerine, üretimlerine ve bu güne kadar yaşadıkları problemlere değinmenin zamanı gelmiştir.
Bu yıl 3. gerçekleştirilen Amed Tiyatro Festivalinin tarihine kısaca göz atıldığında; 2.’sinin yani 2013’te geçekleştirilmek istenen festivalin ilk gününde iptal edildiği görülür. Birçok bağımsız tiyatronun da (Teatra Sî, Teatra Seyr-î Mesel, Teatra Avesta ve Destar Theatre gibi ) davet edildiği, yaklaşık 20 oyunun sahneleneceği festivalin iptal gerekçesi; “Belediye ile organizasyon şirketi arasındaki bir problem nedeniyle iptal etmek zorunda kaldık” şeklinde olmuştur. Festivale katılan gruplar problemin ne olduğunu ve çözmek için neler yapılması gerektiğine dair bilgi edinmek istediklerinde, festival komitesi “Biz de nedenini bilmiyoruz, öğrendiğimizde sizi bilgilendireceğiz” gibi bir açıklamada bulunmuşlardır. 20’ye yakın grup oyunlarını sergileyemeden Diyarbakır’dan ayrılmak zorunda kalmışlardır. Belediyeye bağlı sanatçılar için bu olağan ve üstü örtülecek bir olay olarak görülebilir. Fakat bu Kürt Tiyatrosuna yaşatılmış bir travmaydı. Üzerinden iki sene geçmesine rağmen festivalin niçin iptal edildiğine dair bilgilendirme yapılmadan ve yukarıda ismi geçen tiyatrolar festivale dahil edilmeden 3. Amed tiyatro festivali bu yıl geçekleştirilmiştir.
Özel Kürt Tiyatrolarını dışında tutarak geliştirilmek istenen “Kürt Ulusal Tiyatrosu” ile Kürt tiyatrosunda derin yaralar açılmaktadır. Uzun yıllardır süre giden ambargoya maruz kalan bu bağımsız tiyatrolar bin bir zorlukla çıkardıkları oyunlarını Kürdistan’da sergileyememekte ve seyircileri ile buluşturamamaktadırlar. Sorunun biraz daha anlaşılır olabilmesi için yine tarihe kısaca bir göz atıldığında; İstanbul MKM’de (Mezopotamya Kültür Merkezi) 1991 yılında yürütülmeye başlanan teatral çalışmaların Kürt tiyatrosunun bugünkü kaderini belirlediği, 2002 yılına gelindiğinde 44 kişiyi bulan kadrosu ile okul niteliği taşıdığı görülür. Yine aynı yıl sanatsal bakış açısında oluşan farklılıklar nedeniyle MKM’den büyük bir kopuş yaşanır. Ayrılan tiyatrocuların bir kısmı tiyatroyu bırakır bir kısmı da bir araya gelerek (Benim de içinde yer aldığım) Seyr-î Mesel Tiyatrosunu kurar. Bağımsız olarak çalışmalarını yürüten Seyr-î Mesel Tiyatrosu birçok oyunun altına imza atar ve tüm ambargolara rağmen ilçeleri de kapsayan geniş çaplı turneler gerçekleştirir. Zamanla, Özel Kürt Tiyatro gruplarının arttığı; Teatra Avesta, Destar Theatre ve Teatra Sî gibi grupların yeni oyun ve perspektiflerle Kürt Tiyatro tarihi içerisinde yerlerini aldıkları görülür. Her yıl 4-5 oyun ile Kürt Tiyatro arşivini genişleten bu grupların, bin bir zorlukla Kürt tiyatrosuna katkıları göz ardı edilemeyecek bir düzeydedir.
MKM’den kopuş ile başlayan süreç yani yaklaşık 13 yıldır ambargo ile yüz yüze kalan bu gruplar tüm engellemelere rağmen sanatlarını icra etmeyi sürdürmüşlerdir. Bağımsız tiyatro yapmak, hainlikle suçlanmalarına neden olmuştur. Turnelerinde oyun oynayacak salon bulmakta güçlük çeken bu gruplar açıktan uygulanan ambargolar yüzünden kendi seyircisi ile hiçbir zaman tam olarak buluşamamış ve zamanla kendi kaderlerine terk edilmişlerdir.
Özel Tiyatro gruplarını yok sayma ve ambargo halen devam etmektedir. Temmuz ayında basına düşen bir haber, “Kürdistan Tiyatro Meclisi” kuruldu başlığını taşımaktadır. Bu yapılanmada Bağımsız Tiyatrolara yer verilmediği, bu meclis altında var olan grupların MKM çatısındaki gruplardan seçildiği görülmektedir. Daha da vahimi; 2012’de yapılan bağımsız tiyatroların da içerisinde yer aldığı “Kürt Tiyatro Konferansı”nda alınan bazı kararların bu meclis kararları içerisinde yer almasıdır. Bu konferansa “Bizler” de çağırılmıştık. Birlikte hareket etmeye ve ortak çalışmalar yapmaya yönelik adımlar atılacaktı. Kararlar alındı ve sonrasında konferans yok sayıldı. Kurulan yeni meclis de özel grupları yok saymanın resmileşmesi anlamına geliyor ve bunu Diyarbakır Büyükşehir Belediye Tiyatrosu da tasdiklemiştir. “Biz sizsiz de yaparız tiyatromuzu, festivalimizi” tavrı; tiyatronun tekelleşmesini dayatmanın göstergesidir…
Ambargoyla karşı karşıya kalan “Teatra Seyr-î Mesel, Teatra Avesta, Destar Theatre ve Teatra Sî gibi gruplar ulusal ve uluslararası birçok festivale katılmış, turneler düzenlemiş ve kendilerini bu alanda kanıtlamış gruplardır. Bu gruplara uygulanan ambargo, Kürt tiyatro izleyicisine ve geleceğin Kürt tiyatrosuna uygulanmış bir prestir. Anti-demokratik bu uygulamaların ifşa edilmesi ve sorgulanması gerekmektedir.