Metin Boran
Tiyatro ortamı ve gazetemiz Evrensel, önemli bir değerini daha kaybetti. Yazar ve tiyatro eleştirmeni Üstün Akmen (1943- …) cumartesi akşamı evinde kalp krizi geçirerek yaşamının en verimli çağında bu dünyaya veda etti. Üstün Abi ile Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (TEB) yönetiminde 6 yıl birlikte çalıştık. Kendisinden hayata ve sanata dair çok şey öğrendim. İnsan ilişkilerinde içten yaklaşımı, esprili ve nükteli konuşması ve zarafeti ile tanıdığı, tanıştığı herkesin saygısını kazanmış bir dosttu. Yokluğu ile büyük boşluk oluşturacak camiada, özellikle Anadolu’da tiyatro yapan arkadaşlar için.
Sadece İstanbul’da Değil, Anadolu’nun Her Bir Köşesine Gider Oyun İzlerdi
Üstün Abi, duyarlı bir aydın, birikimli bir sanat adamı, iflah olmaz bir tiyatro aşığıydı. Eleştirmenler arasında en fazla oyun izleyen insan olarak tarihe geçmişti. Geçen yıl yönetim kurulu toplantısında; “bu hafta 125. oyunumu izleyeceğim” dediğinde hepimiz hayran kalmıştık. O, yetmiş yaşına rağmen sadece İstanbul’da değil, Anadolu’nun her bir köşesine gider oyun izler ve izlenimlerini yazardı. Mardin’den Ordu’ya, Antalya’dan Çanakkale’ye bütün davetlere icap ederdi. Konservatuardan yeni mezun bir genç gibi heyecanlı, hevesli ve öğrenmeye, bilgilenmeye aç bir delikanlı gibi araştırır, okur, panelde konuşur, sempozyuma katılır, anılarını yazar, yazılarını kitap olarak basılmasını sağlardı.
Çok çalışkandı Üstün Abi, bıkmadan usanmadan oyun izler ve hiç sektirmeden haftalık yazılarını yazardı. Zaman zaman O’na nasıl vakit buluyorsun bu kadar işi bir arada yapmayı diye sorardım. Yazmak için sabah 6’da kalktığını söylerdi. Üstün Abi sanatın sadece tiyatro disiplini ile uğraşmazdı. O, aynı zamanda opera ve bale eleştirileri de yazardı. Çok derin bir opera bilgisi vardı. AKM’nin kapatılmasından sonra opera yazılarını seyrekleştirdi, duyarlılığını, yönünü AKM’nin açılması için mücadeleye çevirdi. Kaç defa hükümetle bakanlıkla papaz oldu, hakkında davalar açıldı ama O, yılmadı ve mücadelesinden dönmedi ve geri adım atmadı.
Anadolu’daki Tiyatrolara Sahip Çıktı
Eleştiri yazılarında kendine has bir üslubu vardı, uzun yazar, hiçbir ayrıntıyı gözden kaçırmazdı. Yazılarında hem analiz yapar hem de metni yorumlar, rejiyi olumlu olumsuz yönleri ile eleştirirdi. Kolay okunan yazılar yazardı, yazıları hem eğitici hem de geliştirici olmasına özen gösterirdi. Yazıları çoğu tiyatrocu tarafından tebessümle karşılanır bazıları alınganlık ederdi ama Üstün Abi, üslubundan ve yorum yönteminden vazgeçmezdi.
Üstün Akmen’in tiyatro sanatına en büyük katkısı Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Anadolu Ödülleri’ni hayata geçirmesi oldu. Anadolu’daki tiyatrolara dikkat çekmek ve onları bu zorlu uğraşlarında yalnız bırakmamak, emek ve üretimlerini değerlendirmek üzere başlatılan ödül mekanizmasıyla İstanbul dışındaki tiyatroları dikkate alıyor ve değerlendiriyor ve bu tiyatroları onurlandırıyordu.
Üstün Abi, tiyatrocularla kurduğu yakın ilişkiler ve yazıları ile büyük küçük herkesin sevgilisi, dostu olmayı başarmış, kibirsiz, saygın bir beyefendi olarak yaşadıkları ve yazdıkları ile tarihe not düştü. Çalıştı, çabaladı ve inandığı değerler uğruna yılmadan mücadele etti. Yaşamayı, sanatı, tiyatroyu seviyordu, sanat adına her şeyi keyifle yapıyordu ama bütün bu uğraşlarına kalbi dayanamadı ve aramızdan ayrıldı. Ama dostluğu, arkadaşlığı, anıları ve kitaplarıyla tarihe geçti. O’nu hiç unutmayacağım. Işıklar içinde uyusun.