Mimesis Çeviri/ Editoryal[Guardian]: Politik drama yeni bir şey, ama parti çatışmalarının sahneye taşınması sonucu sanatın zarar görmesi sanatseverleri üzebiliyor.
Guardian, 7 Mart 2015, Çeviri: İbrahim Bali
İngiliz politikacılar Benjamin Disraeli ve William Gladstone’un resmedildiği bir punch cartoon, 1868. Fotoğraf: Hulton Arşivi/ Getty Images
Tiyatroyu politik hiciv aracı olarak kullanmak alışagelinmiş bir şey, ama bunun Britanya’ya en yalın haliyle gelmesi bu günlere kalmış olmalı. Çarşamba gecesi oynanan taşlama çekiciliğini, sergilenen karakterler arasında bulunan Mr. Gladstone, Mr. Lowe, ve Mr. Ayrton’ın canlı karikatürizasyonlarına borçlu. Kabinede görevli bu üç bakanın sahip oldukları “makyaj”, yüz hatları, kıyafet ve tavırlarıyla gerçeklerini aratmayacak şekilde güçlü, ve işin eğlencesi de kısmen kendilerini gülünç durumlarda bulmalarında, kısmen de kamu önünde, bulundukları konum itibariyle, göstermeleri gereken duygularının tam anlamıyla gülünç bir şekilde abartılmasında saklı.
Eserin yazarlarının hedefi boş zamanlarını değerlendirmek değil de, sahiden eleştirmek olsa gerek. Hikayede, kötü yönetim, batık ekonomi ve kibirli devlet yeterince nefret uyandırmaya başlayınca, üç saygıdeğer beynin yeraltı dünyasından bir nimetmişçesine çıkarıp da getirdiği “halkcı hükümet” fikri, “Mutluluklar Diyarı”nın peri vatandaşlarınca şiddetle aşağılanır ve reddedilir.
Sahneye bu tür yenilikler geldiğinde, sahnenin beslenmeye alışık olduğu kaynakların yorgunluktan bitap düştüğü kabul edilmesi gerektiğini varsayarız. Edebiyatı ve sanatı kendi iyilikleri için önemseyenler parti çatışmaları arasında kaldıkları için üzülebilirler. Bir şey olası gözüküyor ki, bu gidiş dramatik bir hal alırsa çok yakında iktidar ve muhalefet gazeteleri olacağı gibi tiyatroları da olacak. Bu durumda da baş mabeyinci makul bir vetoyla araya girse daha iyi olur.