Zafer Diper
Üç gün sonra yeni yılı karşılamış olacağız…
2013-2014 döneminde de, şimdilerde 2014-2015 döneminde de, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “devlet desteği”nden yine yararlandırılmadık… Biz, 34 yıllık Bizim Tiyatro, yalnız değil bu konuda; 15’i geçkin önemli işler üreten diğer özel tiyatrolar da cezalı (!) Aynı geçen yıl olduğu üzere ve bu yıl da aynı topluluklara yasaklamaları uygulamaya devam ediyor Bakanlık, istikrarlı: “Muhalif ve Gezi’yi destekleyen tiyatrolara para yok…” Sanki babasının parası mübarek… Kimin parasını kimden aforozluyorsun?! Bizlerden alınan vergiler ne oluyor; hangisine, kimin havuzuna gidiyor?..
Kültür ve sanat bağlamında her alanda baskılar sürüyor…
Bakanlığa karşı dava açan tiyatrolardan biri de bendim. Ankara’ya duruşmaya gittim. Dedim ki: “Bu siyasi bir yaklaşımdır kuşkusuz; yönetmelikle, sanatla ilgili değil!” Zor koşullarda yaşam savaşımı veren diğer tiyatrolar gibi, desteğimiz kesilse de geçen yıl “Che ile Ulrike”yi sahneledik. Bu yıl da Ocak sonunda “Eski ve Yeni Tüfekler” adlı oyunumuza başlayacağız; bizim paralar aforozlansa da, yine kendi gücümüzle.
Başka?..
2014’te Kadıköy’de Kültür Merkezlerinde anma günleri gerçekleştirdik. Yeni yılda da gerçekleştireceğiz…
Bir önemli konu da YOL TV’de; 15 günde bir yayınlanacak olan, benim hazırlayıp sunacağım siyasal-sanatsal içerikli programlar… İlk bölüm, doğum gününe yakın olduğumuz için büyük usta Nâzım’a ayrılmış durumda. Konuğum-konuşmacım Emin Karaca. 11 Ocak Pazar akşamı yayına girecek programda öyle uzun uzun söyleşip durmak yok sürekli. Görseller, filmlerden kesitler, müzik, şiir, stüdyo içinde çekilmiş(özellikle) küçük oyunlar var. Değişik bir şeyler bulacaksınız…
İşte, bölük pörçük bencileyin notlar…
Ya siz? 2015 yılında neler yapmayı tasarlıyorsunuz peki?.. Sizi bilemem ama, 2014’ten giderayak benden size yeni yıl armağanı var… Ne mi? Belki anımsayacak da olsanız şiirlerden-kimi satırlardan, Brecht’ten alıntılar:
“Ekmek her gün gerekliyse nasıl/ adalet de gerekli her gün/ hem o, günde birçok kez gerekli…
Olağan denilen şeylerden çekinin/ kural içindeki kötüyü çıkarın ortaya/ ve her görüldüğü yerde kötünün/ arayın, bulun çaresini…
İyi efendi çok yeryüzünde/ yeter ki kendi kendimizin efendisi olalım önce…
Babalarımız bir arpa boyu çekti/ tekneyi ırmağın ağzından içeri/ oğullarımız kaynağa ulaştıracak/ ikisinin ortasında kalacağız biz…
Bir harita üzerinde beyaz bir yere/ yeni bir çizgi çeken kişi/ bir kitabı açan arkadaş/ makineyi ilk kez yağlayan mutlu işçi/ bunların hepsi bilirler ki/ iyidir eskiden yeni her zaman…
Bizce en iyisi, kalkmak, yeter artık, demektir/ vazgeçmemek için kırıntısından bile yaşamanın/ karşı çıkmaktır var gücümüzle acıyı doğuranlara/ yaşanır hale getirmektir dünyayı bütün insanlara…”
Ha bi gayret 2015…