Mimesis Haber / Doğuş Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi tarafından 7 Mayıs’ta kısa bir süre önce Metin Erksan’ı anma etkinlikleri esnasında Kadın Hamlet ile ilgili tartışmaları ilerletmek amacıyla bir panel organize edildi.
Panelin moderatörlüğünü İskender Savaş yaptı. Panele Doğuş Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünden Mine Özyurt Kılıç, Bilgi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi / Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü’nden Bülent Somay, Altkat Sanat’tan Nevzat Süs ve Müge Saut, Ahşap Çerçeve Kukla Tiyatrosu’ndan Emre Tandoğan, Moda Sahnesi’nden Onur Ünsal ve Kemal Aydoğan katıldı.
Açılış konuşmasında İskender Savaş panel fikrinin daha önce yapılan Metin Erksan’ı anma etkinlikleri esnasında ortaya çıktığını belirtti. Metin Erksan’ın Kadın Hamlet’i ve Shakespeare’ın doğumunun 450 yılı olması vesilesiyle panel organize edilmiş. Genelde Hamlet’i olumlamaya yönelik yorumların aksine Kadın Hamlet’te Metin Erksan farklı bir yaklaşım denediğini söyledi.
Mine Özyurt Kılıç, çerçeveyi Türkiye’de ve Dünyada Hamlet olmak şeklinde genişletti. Shakespeare’in 450. doğum yıldönümünde Londra’daki Globe to Globe organizasyonu hatırlattı. Doğudaki ilginç Hamlet yorumlarına vurgu yaptı. Türkiye’de Hamlet serüveninden kısaca bahsetti. 1800’lü yıllarda bir Rum kumpanya tarafından sergilenen ilk yorumun ardından Muhsin Ertuğrul’un yorumu geldi. Hamlet vakası olarak bilinen, Muhsin Ertuğrul’un Hamlet’ini eleştiren bir yazı üzerine başlayan gazetelerde günlerce tartışılan ve mahkemeler ve temyiz süreçlerine varan olayı anlattı. Daha sonra 2012’deki Tiyatro RAST ve Diyarbakır Şehir Tiyatroları ortak yapımı, Celil Toksöz yönetiminde Kürtçe oynanan Hamlet’in önemli bir yerde durduğunu belirtti.
Sonrasında söz alan Bülent Somay, Beklan Algan’ın yönettiği Hamlet’in kendisini etkilediğini belirterek söze başladı. Hamlet’in psikanalitik yorumuna geçerek Hamlet’in iki babasıyla ilişkisine -ölü iyi baba ve yaşayan kötü baba- önemine değindi: Hamlet iyi babasının direktifleriyle annesini kötü babadan kurtarmaya çalışmaktadır. Aslında anne ile bağını koparamamış bir karakter olduğunu belirtti. Bu yorum ile 70’ler Türk Solu gençliği arasında paralellikler kurdu.
Alt Kat Sanat’ta Neil S. Fleckman yönetimindeki Hamlet yorumunda Coriolanus rolündeki Nevzat Süs ve Gertrude rolündeki Müge Saut, Hamlet oynamanın her tiyatro insanı için önemli olduğunda bahsettiler. Türkiye’de yabancı bir yönetmen ile çalışmanın farklı bir deneyim olduğunu belirttiler. Hamlet’i daha çok bir aile trajedisi olarak yorumlamayı tercih ettiklerini, yozlaşmış ilişkilerden rahatsız bir Hamlet çizdiklerini anlattılar.
Ahşap Çerçeve Kukla Tiyatrosu’ndan Emre Tandoğan, kendi hazırladığı kukla tiyatrosunda Hamlet’in benliği üzerine yoğunlaştığını, Hamlet’i masum bir karakter olarak göstermediğini, Claudius’un ise kötü bir karakter olarak yorumlandığını anlattı. Hamlet oyunundaki karakterleri hayvanlar ile temsil ettiğini, Gertrude’u tavuk, Claudius’u horoz, Ophelya’yı tavus kuşu, Polonius ve Leartes’i yarasa, Rosencrantz ve Guildernstern’i iki başlı çekirge ve Hamlet’i ise tilki, yılan, örümcek gibi faklı hayvanlarla temsil ettiğini anlattı.
Moda Sahnesi’nin Hamlet yorumunda Hamlet’i canlandıran Onur Ünsal oyunu daha iyi anlayabilmek için çevirisine giriştiklerini, ama bu işin zor olduğundan bahsetti. Shakespeare’deki şiirselliği yakalama iddialarının olmadığını söyledi. Hayalet babasıyla ilişkisi konusunda Bülent Somay’a katılmadığını belirtti. Hamlet’in iktidarı yıkıcı özelliğinin güçlü olduğunu ama yerine bir şey koymadığını, koymayı da istemediğini, iktidarsızlığı övdüğünü ve bunu da ironik bir dil kurarak yaptığını anlattı.
Moda Sahnesindeki Hamlet’in yönetmeni Kemal Aydoğan bir tarihselleştirme yaparak oyunun eski iktidar ile yeni gelmekte olan iktidar arasındaki dönüşüm dönemine geldiğini belirtti. O dönemde Shakespeare tarafından iktidarın yıkılabileceğini sahnede göstermek bile başlı başına seyirci için sarsıcı olduğunu söyleyerek, Hamlet’in eski iktidardan birisi olarak iktidarsızlığı seçtiğini ve yıkıcı bir karakter olduğunu anlattı. Geçen sene Gezi eylemliliğinde paralellikler gördükleri için kendi yorumlarında bunu öne çıkardıklarını belirtti. Aslında Hamlet’in eylemsiz olmadığını nihai olarak herkesi öldürdüğünü, Hamlet’in yolculuğunun herkesin ölmesini sağladığından bahsetti.
Dinleyicilerden gelen bir katkıda, farklı halklarda farklı Hamlet’lerin olabileceği, her halkın mesela Kürtlerin, mesela Laz’ların kendi Hamlet’lerinin olabileceği, dolayısıyla Shakespeare Tiyatrosu’nun bir tür halk tiyatrosu olarak görülebileceği yorumu yapıldı.
Söz alan diğer bir seyirci tarafından ise toplumsal dönüşümlerin olduğu dönemlerde, eski sitemin çökmeye başladığı yerine neyin geleceğinin belli olmadığı dönemlerde bir çok Hamlet’in olduğu, Hamlet’in olumsuz tarafının kurucu bir inisiyatif almaktan kaçınması olduğu yorumu yapıldı.
Gökhan Gökçen / Mimesis
1 Yorum
Kadın Hamlet deyince , ilk kadın Hamlet’imiz , Osmanlı Dram Kumpanyası’ndan (Güllü Agop dönemi) Mary Nivart ile Muhsin Ertuğrul’un Şehir Tiyatrolarında sahneye koyduğu ve Rumelihisarında da sahnelenen Ayla Algan’ın kadın Hamlet’i unutulmamalı…