[Burcu Ünal’ın Milliyet gazetesinde yayınlanan haberini paylaşıyoruz.]
Aralarında tiyatrocu, müzisyen ve yazarların da bulunduğu 50 kişi, İstanbul’da farklı sebeplerle yıkılması gündemde olan tarihi mekân ve yeşil alanlarda dans ederek, çekim yaptı…
Gezi parkı Sanat Kollektifi’nin, İstanbul’da kentsel dönüşüm ve benzer sebeplerle yıkılmak istenen tarihi mekan ve yeşil alanlara dikkat çekmek için hazırladığı “Kentsel İsyan Projesi” adlı video büyük beğeni topladı. Tiyatro sanatçısından müzisyene, dansçıdan yazara kadar her türlü sanat dalıyla ilgilenen 50 kişinin kurduğu kolektif, İstanbul’da farklı sebeplerle yıkılması gündemde olan tarihi mekân ve yeşil alanlarda dans ederek, çekim yaptı. “Amacımız insanları bilinçlendirmek” diyen kolektif üyeleri daha sonra “Süleymaniye” adlı besteyi fona koyarak bu çekimleri montajladı.
Her ne kadar video 5 buçuk dakika sürse de Kolektif üyeleri video için 2 ay boyunca geceli gündüzlü çalıştı.
Gezi Parkı’na da gittiler
Çekimlerin Sulukule, Haydarpaşa Garı, Emek Sineması Enkazı, 3. Köprü Şantiyesi, Beşiktaş İskelesi, Fener-Balat, Kuzguncuk Bostanları, Gezi Parkı, Çamlıca Tepesi, 3. Havaalanı Bölgesi, ATATÜRK Kültür Merkezi (AKM) gibi kamuoyunun gündeminde olan mekânlarda gerçekleşmesi nedeniyle yaşanan ufak tefek aksaklıklar da bu sürenin uzamasında etkili olmuş. Kolektif üyeleri çekim için en tedirgin gittikleri Gezi Parkı’nda sorun yaşamazken en büyük sıkıntıyı Çamlıca Tepesi’nde yaşadıklarını anlattılar. Özel güvenliğin çekime izin vermemesi ile kriz yaşayan kolektif üyeleri, o sırada Çamlıca Tepesi’nde bulunan “yaşlı amcalar, türbanlı teyzeler” devreye girip de güvenliğe, “Ne yapıyor çocuklar, her şeye yasak deyip duruyorsunuz. Bırakın güzel bir şey yapmaya çalışıyorlar, dans edecekler” demeleriyle çekim yapabildiklerini söylediler.
Piknikçi tipine büründüler
Ekibin maceralı bir diğer çekimi de Garipçe’deki 3. köprü şantiye alanında gerçekleşmiş. Şantiye alanı olması nedeniyle normalde halkın giremediği alana ekip, piknik yapmaya gitmiş gibi girerek çekim yapabildi. Ekibin “en tedirgin” olduğu yer ise Gezi Parkı olmuş. Yanlarına gelen birkaç kişinin ‘Burada ne yapıyorsunuz?’ sorusuna, “Dansçıyız, dans ediyoruz” cevabı verdiklerini söyleyen ekip üyeleri, çalışmayla İstanbul’u hiç görmemiş insanlara ulaşmayı amaçladıklarını söylediler.
