Yaşam Kaya
Turgay Doğan’ın Türkiye Tiyatrosu’nda farklı bir akım olarak duran teatral tarzı, Gnlev’in yeni projesi ’04:34’ de derinlemesine hissediliyor. Grubun geçtiğimiz sezonlarda ortaya koyduğu performansı unutmak mümkün değil. Tiyatroda ‘fütürizm’ akımını sonuna dek kullanan Gnlev, farklı duruşuyla sahnelerde kendisine özgü üslup oluşturdu. Geçtiğimiz haftalarda izlediğim, hafızama kazınan, grubun yeni oyunu ’04:34’ ün çok yönlü duruşu var.
Konuda Aslı ile Ceyhun arasında geçen fütürist bir hikaye bizlere sunulmuş. Görünen dünyanın görünmeyen yüzünü iç ses-dış ses olgusunun birleşimiyle aktaran yönetmen, ortaya koyduğu projede derinlemesine bir analiz sunuyor. Kim bu Aslı ile Ceyhun? İnsanın içinde egosal tatmin oluşturan duygu bütünlüğü. Aslı, kendisini pırıl pırıl sandığı şöhret dünyasının içine doğru atarken, Ceyhun eline geçirdiği kadınlarla gecesine renk katmanın peşinde. İkilinin karşılaşmasının ardından yaşanılanlar ve gerçeğin ne olduğunu bulma arzusu oyunun temel taşlarını oluşturmuş. Özellikle konuyu Freudçu düşünce sistemiyle eleştirmekte yarar var. Şöhret, seks, sınırsız eğlence, kavramsal olarak insanın içinde bir yerde her zaman var olan olgular. Yazar Turgay Doğan, heyecanlı iki insanın heyecanlı başlayan yolculukta nasıl acılar çektiğini sunuyor bir yandan. Öyle ki karakterleri bilinmezliğin ötesinde serüvene çıkarıyor. İnsan sahnedeki olayları saat dilimi içinde izlerken, psikolojik olarak oradan oraya savruluyor. Tiyatroda zaman dilim aralığının bu denli etkili kullanıldığı bir başka oyun hatırlamıyorum. Sanki bir kesitin için sizde bu zamanla beraber akıyorsunuz. Şimdi saat kaç? Gece 01-20… Peki olaylar nereye gidiyor?… ’04-34’ zaman dilimine kadar… Yani karakterleri gördükleri rüyadan uyandırana dek…
Oyunda görev alan İnci Nur Daşdemir ve Kayhan Binnetoğlu ’04-34’ ün felsefesini benimsemiş. İnci Nur Daşdemir’in cesur sahne yaklaşımı insanları olayların içine sürüklerken, Kayhan Binnetoğlu’nun psikolojik yorumları belirsiz bir zamanın belirsiz iki konuğunu kalbimize kadar hissettiriyor. Kendisini şöhret dünyasının içine atmak için çabalayan kadının, gece hayatında kimle yattığından bile haberdar olmayan erkeğe kadar sürüklemesi ise hayatın gerçeklerini sıralamış. Aranan kişiler… Arayan kişiler… Kadının duygusal yalnızlığı… Erkeğin kendini bilmez halde geceye akan arzuları… ’04:34’e kadar şehrin caddelerinde kaybolan ikilinin sonu… Her iki oyuncu performansıyla göz dolduruyor, konunun başından sona tempolarından ödün vermeden rollerini tamamlıyor. Turgay Doğan, yönetim alanında da kaliteli bir iş çıkarmış. Sahne geçişlerinde, zaman diliminin yarattığı travmalarda oyuncuların önünü açan bir algı yaratmış.
Oyunun en etkili durumu, konunun video görüntüleriyle desteklenmesi. İnci Nur Daşdemir’in sonsuzluğa giden kısa şöhretinde, video olayları sürükleyen önemli bir ayrıntı. Turgay Doğan, ‘Gnlev’ grubuyla sahnelerdeki başarılı yolculuğunu sürdürüyor. Şimdiye dek izlediğim en iyi üç yerli metinden olan ’04:34’ sezon içinde mutlaka görülmeli. Oyun Hayal Perdesi’nde izlenebilir…
