Tiyatro Sıfırnoktaiki, İngilizlerin asi ve sapık yazarı Philip Ridley’in yazdığı ilk oyun olan ‘Pitchfork Disney/Korku Tüneli’ ile tiyatro severin karşısına çıkıyor. Grup daha önce Mark Ravenhill’in “Açık Saçık Birkaç Polaroid” oyunu oynayarak tiyatro dünyasına damga vurmuştu. İngiliz tiyatrosunu genç ve dinamik kadrosu ile mükemmel düzeyde özümseyen Sıfırnoktaiki, ‘Korku Tüneli’ oyununu da güzel çizgisinden ödün vermeden sahneye aktarmış. Ridley gibi ‘sapık’ bir yazarı, abartıya kaçmadan yorumlamak her tiyatro grubunun yapabileceği bir iş değil.
Tiyatromuza muhteşem bir giriş yaparak kısa zaman içinde ‘in your face’ tiyatro üzerine yetkin bir hale dönüşen Sıfırnoktaiki, gün geçtikçe tiyatroda yeniliklerin buluşma noktası haline dönüşüyor. Elbette bu durumun oluşmasında oyuncuların üstün gayreti var. Avrupa Tiyatrosu’ nu bilen yeni dönem oyuncuların fikirsel çabaları, grubun dinamik çizgisini belirlemiş. Mark Ravenhill sonrasında Philip Ridley oyunlarını ‘kara kutu’ sahne yapısına uygun oynayabilen kaç grup var, düşünmek lazım?
Oyun, Doğu Londra’da kendilerini evlerine hapsetmiş ikiz kardeşlerin hikayesini anlatıyor. Presley ile Haley, sadece çikolata yiyerek kendilerini dış dünyaya kapatmış; kendilerince yarattıkları düş odalarında rüya ile gerçek arasında gidip gelmektedirler. Neyin gerçek neyin rüya olduğu tam anlamıyla bir bilmecedir. Presley’in korkunç kabusu Pitchfork Disney adlı sapık bir katilin o’na saldırmasıdır. Düşüncelerin rüyayla karıştığı bir an, Presley dışarıda gördüğü bir adamı, kardeşinin de uyumasını fırsat bilerek eve alır. Cosmo Disney isimli adam zarif vücudu ile müthiş derecede yakışıklıdır. Cosmo, bir eğlence merkezinde arkadaşı Pitchfork Cavalier ile sapıkça gösteriler düzenlemektedir. Olayın içine Cavalier’ın da dahil oluşu; Presley’in Cosmo ile sohbeti; kız kardeşin sapıklıkların ortasında kalışı oyunu düşsel bir düzleme sürükleyecektir.
Gösteride Presley’in rüyasını izliyoruz. Pitchfork Disney adlı korkunç kabusun Cosmo Disney ve Pitchfork Cavalier adlı iki kişiyle isimsel biçimde ortaya çıkışı şaşırtıcı konu örgüsünü oluşturuyor. Cosmo’ nun insanları eğlendirmek için yediği hamamböceği; Pitchfork’ un insanları korkutan çirkin yüzü ‘kapitalizm’ in acımasız kurallarına göndermeler yapıyor. Ayrıca korku içindeki iki kardeşin yaşamı, ‘korku toplumu’ na dönüşen dünyanın fotoğrafını çekiyor.
Oyunu yöneten Sami Berat Marçalı, Philip Ridley’in sapık hayal gücünü sahneye yerinde yansıtmış. Seyirci sahneye girerken sis bulutu içindeki koridorlardan ilerleyerek, korkunun içine doğru hızlıca geçiyor. Koltuk, birkaç sandalye ve pencere oyunun anlatmak istediği pis dünyanın metaforu niteliğinde. Ayrıca Cosmo’nun kusması da dış görünüşün içteki pislikleri örtmeyeceği anlamı taşıdığı için önemli. Marçalı, müthiş bir sahne tekniği kullanarak oyunu bütün yönleriyle irdelemiş. Son derece başarılı.
Banu Çiçek Barutçugil, Haley’in psikanalitik saplantılı ruh halini sözlere bile gerek kalmadan gözleri ile anlatıyor. Gerçek ağlamaları, uyku ile uyanıklık arasındaki davranışları çok iyi. Murat Mahmutyazıcıoğlu, Presley’de oyunu sırtlayan kişi. Oyun o’nun düşleri eşliğinde ilerlerken, bir anda seyircilerin korkulu rüyası haline dönüşüyor. Dış dünya tasvirleri herkesi düşündürüyor. Cosmo Disney ve Pitchfork Cavalier karakterleri ile yüzleşmesinde karakterinin saplantılı korkularını birebir yaşıyor. Cosmo Disney’de Ushan Çakır oyunun psikolojik çözümlemelerini gerçekleştiren kişi. Pislik içindeki hayatların aktarımı onun mükemmel performansı ile gerçekleşiyor. Temposu müthiş. Çok iyi oyuncu. Eyüp Emre Uçaray, Pitchfork Cavalier ile oyunun son bölümünde yer alıyor. İnsanları düşündüren maskeli yüzü ve ağır hareketleri gerilimi doruk noktasına ulaştırıyor. Özellikle de o cüsse ile amuda kalkması, izleyenlerin şaşkınlığını kat be kat arttırıyor.
Pitchfork Disney/Korku Tüneli, Philip Ridley’in yazdığı ilk sapık oyun. Dünyanın en iyi yazarlarından birisi olan Ridley, oyunuyla yine görmek istemediğimiz öteki dünyanın gerçek yüzünü gösteriyor izleyenlere. Tiyatro Sıfırnoktaiki, yine harika bir işe imza atıyor. Sahnede birbirinden müthiş 4 oyuncu ve sahneyi harika kullanan bir reji var. Kendini ‘yenlikçi’ adleden tüm grupların Korku Tüneli’ni izlemesi şart. Sezon bitmeden bu gösteriyi kaçırmayın.
