Üstün Akmen
Ordu Belediyesi tarafından bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Uluslararası Edebiyat Festivali tamamlandı. 4 gün boyunca dolu dolu geçen festivale, Ordu’dan ve Ankara, İstanbul, Bursa, Antalya, Giresun, Sinop, İzmir, Diyarbakır gibi kentlerimizin yanı sıra Yunanistan, Bulgaristan, Cezayir, Hırvatistan, İran, Sırbistan, Slovakya ve Suriye’den gelenlerle 65 sanatçı renk kattı.
Edebiyatın Merkezi Ordu
Fındık-fıstık, kiraz-karpuz festivalleri yerine “Ordu, Türkiye’nin kültür başkenti olacak” sloganıyla yola çıkan Ordu ilinin genç, dinamik ve başarılı Belediye Başkanı Seyit Torun, Yardımcısı Özer Karadağ ve Festival Genel Direktörü Yazar-Eğitmen Şinasi Tepe’nin yoğun çabalarıyla gerçekleşmekte olan Edebiyat Festivali’nin ana teması bu yıl “Edebiyat ve Sinema” olarak saptanmıştı. Türk Edebiyatı ve sinemasının (Cevat Çapan, Feridun Andaç, Orhan Alkaya, Vecdi Sayar, Tayfun Pirselimoğlu, Ömer Asan, Arif Keskiner) gibi önde gelen adları, sekiz ülkeden gelen meslektaşlarıyla buluştu. Yüzlerce öğrenci, Ordulu edebiyatsever ve sinemasever günler boyunca yazarlarla, sinemacılarla edebiyatı ve sinemayı konuştu. Böylelikle (bana sorarsanız ki mutlaka sorun) Ordu’nun Balkanların, Avrupa’nın, özellikle Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin edebiyatının merkezi olduğu bir kez daha kanıtlanmış oldu.
Yazarlar Evi
Ordu’nun insan yapısının sanata duyarlılığı, yerel medyanın festivale gösterdiği yoğun ilgiyle de konuklara yansımaktaydı. Geçtiğimiz yıl Ordu’nun en güzel köşelerinden birinde evrensel sanatçıların hizmetine açılan “Dünya Yazarlar Evi”nde, bir yıl boyunca şiir, öykü, roman, yaratıcı yazarlık, tarih atölyeleri düzenlendiğini, bu atölyelerde onlarca gencin edebiyat ve tarihle kaynaştırıldığını Festivalin Danışmanı İbrahim Dizman’dan öğrenmek beni mutlandırdı. Yerel tarih gezileri yapılmıştı, “Ordu Yazıevi” dergisi yayımlanmaktaydı, Yazarlar Evine Türkiye’nin ve dünyanın önemli yazar ve düşünürleri buyur edilmişti.
İçim ışıldadı.
72 Oba, 72 Hayat Tarzı, 72 Kültür, 72…
İle yakın süreçte tayin olunan sanatsever, eğitime gönül vermiş ve hayli kültürel birikimli Valisi Kenan Çiftçi ile bir söyleşimizde, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Yayla Merkezi” ilan edilen Çambaşı Yaylası’nın sade Ordu’nun değil, bütün Türkiye’nin en güzel, en ünlü yaylalarının başında geldiğini öğrenmek beni şaşırttı. Çambaşı, aynı zamanda ülkemizdeki alanı en geniş yaylaymış. Rakımı 1850 metre, il merkezine uzaklığı 61 kilometreymiş. Bu yayla kıraç, çıplak bir plato değilmiş, çok geniş sahalar bu yaylanın alanı içindeymiş. Tam 72 obası varmış, obaların bir kısmı tam bir doğa harikasıymış; dinlenme, tatil, spor, sağlık gibi amaçlar için büyük olanaklar sunmaktaymış. Ayrıca, doğal hayvan ürünleri en iyi burada üretilir; soğuk ve şifalı suları, tertemiz havası, yeşilin gıpta edilesi tonları, açık havalarda yakmayan güneşi, kapalı havalarda gizem duygularını kışkışlayan sisi Çambaşı’nı eşsiz kılarmış.
Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, “festivaller erbabı” Vecdi Sayar’a: “Burada film festivali yapılamaz mı” diye sormaz mı?
Vecdi Sayar da yeşil ışık yakmaz mı?
Galiba bu iş de olacak!
Seyit Torun, Vecdi Sayar ile el ele verirse olmaz mı?
Sinema ve Edebiyat
Festivalin ilk günü Tayfun Pirselimoğlu, Arif Keskiner, Vecdi Sayar ve Orhan Alkaya ve Arap dünyasındaki en önemli Türkolog olan ve Nâzım Hikmet’ten, Yaşar Kemal’e, Aziz Nesin’den Orhan Pamuk’a, Haldun Taner’den Metin Turan’a ait Türkçe yapıtları Arapçaya çevirmiş bulunan Abdülkadir Abdelli benim ile aynı masaya oturdu. Edebiyat ve sinemayı tartıştık.
Günlerden bir gün de, çok genç Yönetmen Zeynep Oral (1989)’ın trans bireylerin karşılaştıkları baskı, şiddet ve adaletsizlikleri konu alan ”Ben, Sen, O…” belgeselini alkışladık. Oral, Adana Altın Koza ve Antalya Altın Portakal Film Festivalleri’nde elde ettiği birinciliklerin ardından Aydın Doğan Vakfının düzenlediği 24’üncü Genç İletişimciler Yarışması’nda birinci olmuş, “Cannes Film Festivali”ne de katılmıştı.
BirGün’den Doğan Tılıç’ın yönettiği “Basın Özgürlüğü ve Türkiye’de Basın” konusu tartışılırken ne yalan söyleyeyim izleyenlerle birlikten benim de içimi kasvet bastı, istediğim içimden: “Ey özgürlük…” diye çığırmaktı.
Okul ziyaretlerinde öğrencilerle haşır neşir anlar yaşandı.
Ömer Asan yönetiminde roman ve öykü; Cevat Çapan yönetiminde şiir dünyalarına kuşbakışı bakıldı.
“Mübadele”
Diğer taraftan, Ömer Asan’ın “Mübadele” belgeseli izlenirken hüzün yaşandı.
Gülyalı’nın konuksever Belediye Başkanı Talip Şen’in öğle yemeği davetinde mezgit tava eşliğinde politikaya bulaşıldı.
Taner Aksoy ve Jazztrio’nun konserinde nostaljik duygular vardı.
Festival boyunca hemen hemen tüm etkinlikleri izleyen Ordu İl Emniyet Müdürü Hakan Kırmacı katılımcıların ilgi odağıydı.
Sanatsever Belediye Başkanı Seyit Torun, Ordu’da dört gün boyunca bir edebiyat iklimi oluştuğunu vurguladı.
Başkan haklıydı!
Başkan Seyit Torun, bir Anadolu kentinde yaşamanın kültürel olumsuzluğunu, bir kez daha olumluya dönüştürmeyi bu kere de başarmıştı.
