Yeni sezon başlıyor. Yeni sezon, yeni umutlar ve yeni sorunlar getirecek beraberinde. Ancak sorunların pek çoğu geçtiğimiz sezondan kalan gündemlerle ilgili olacak. Bunun için gelin şimdi kısaca ana gündem başlıklarını hatırlayarak bir hafıza tazeleyelim ve kendimize bazı sorular soralım.
- İlk olarak sanatta ifade özgürlüğü ve sansürden başlamak gerekiyor… İfade özgürlüğü bağlamında yaşanan skandallar AKP iktidarının iyice otoriterleşmesiyle paralel bir artış yaşamıştı. Evet, Türkiye’de her iktidar döneminde sansür, tehdit, hedef gösterme sanatın baş belası olmuştur. Ancak bunun AKP iktidarı döneminde tavan yaptığını belirtenler var. AKP’nin özellikle üst üste seçim başarılarına imza atması bu otoriterleşmenin sebebi olarak gösteriliyor. Ancak son yıllarda özellikle Avrupa Birliği’nde yaşanan ekonomik kriz ve içe kapanma eğilimi, orta doğu da, yanı başımızda yaşanan savaş konjonktürünün de bu otoriterleşmede payı olduğunu unutmamak gerekiyor.
Yeni sezonda sanatçıları ne tür baskı ve ifade özgürlüğü skandalları bekliyor? “Gezi Sarsıntısıyla” birlikte bahsi geçen otoriterleşmeye bir sınır koyulduğunu düşünmüş ancak Gezi sonrası yaşanan cadı avını da hep birlikte takip etmiştik.
Sansür ve ifade özgürlüğü konusunda bizleri neler bekliyor ve bu sorunlara karşı mücadele etmek konusunda ne derece hazırlıklıyız?
- Sezon sonuna doğru “Sanat Kurulu” ile ilgili bir yasa tasarısı medyayla paylaşılmıştı. Yeni bir yasanın hazırlandığı ve yakında çıkacağı aşikâr… Peki, sanatçılar bu sürecin neresinde duruyor? Karar alırken katılımcılığı dışlayan bildik devlet tavrına karşı bu sürece müdahil olma konusunda neler yapılacak?
Mevcut devlet ve sanat ilişkisini körü körüne savunmak ile AKP’nin sanat kurgusuna eklenmek dışında örneğin sanatı tabana yayma konusunda ne derece zorlayıcı olacağız?
- Her sene olduğu gibi şenlik ve ödül döneminde ödül konusunda bir tartışma açılmıştı.
Jüri ve değerlendirme kriterlerini beğenmeyenler, protesto edenler olmuştu. Bu sezon da elbette birileri ödüllere layık görülecek, birileri görülmeyecek. Bakalım bu gündem önümüzdeki sezon düzeyli ve yapısal kazanıma dönük bir tartışmaya evrilecek mi?
- ONK ajans tarafından amatör tiyatrolardan telif talep edilmesi ile üniversite tiyatrolarında telif konusunda önemli bir tartışma başlamıştı.
Telif yasasının neoliberal yorumu Türkiye tiyatrosunu nasıl etkiler? Tiyatromuzun geleceği için kilit öneme sahip bu tartışma konusunda neler yapılacak ve tartışma nereye evrilecek?
- Tiyatroda küfürlü yayıncılık konusunda hukuki mücadele başlatılmıştı.
Bu hukuki süreç meyvesini verecek ve tiyatroya hiç bir katkısı olmayan, düzeysizliği pompalayan küfür ve hakaret içerikli söylemlerin sonu gelecek mi?
Yeni sezonda biz sanatçıları neler bekliyor? Yukarıdaki sorulara vereceğimiz yanıtlarla birlikte göreceğiz.
