Çocuğun sağlıklı psikososyal gelişiminde tiyatronun yeri yadsınamaz. Çocuklar için çok faydalı olan bu etkinlik hakkında işin uzmanı bir çocuk psikoloğu olan Mine Çelik ile görüştük.
Tiyatronun çocuğun gelişimindeki rolü nedir?
Çocuk tiyatrosu, yarın’ın sanatsever, yetişkin bireyler olarak toplumda yer alabilmeleri için gerekli ve önemli bir öğedir. Tiyatro’nun temelinde oyun yer alır. Çocuklar henüz yaratıcılıklarını, hayallerini, doğallığını kaybetmediği için, belirli bir metne, kostüme sahne’ye ihtiyaç duymadığı gibi, anında bir sahne oluşturup oynayabilirler. En çokta oyun çocuğu dediğimiz okul öncesi çocukları (3-6 yaş) dünyayı oyunla algılamakta ve kendilerini oyunla ifade etmektedirler. Buradan hareket ederek, çocuğun oyun aracılığıyla eğitimine katkı sağlamak, istenilen davranışları kazandırmak için kolay bir yol olduğunu söylemek mümkündür. Sadece izleyici olarak bile yer alsalar oyun, çocuğun ilgisini çekmeyi amaçlamaktadır.
Her yaştan herkes için oyun önemlidir ama kuşkusuz çocuğun yaşamında ruhsal, zihinsel ve fiziksel gelişimi için, oyun çok daha önemli bir yere sahiptir. Çocuklar taklit yoluyla öğrendiklerini uygulamaya başlarlar, bedenlerini kullanmayı, dış dünyayı, canlıların birbirleriyle olan ilişkilerini, iletişim kurmayı, ekiple çalışmayı ve destek olmayı bu yolla öğrenirler.
Tiyatro tedavi amacıyla da kullanılabiliyor mu?
Psikoloji de tiyatro artık bir tedavi yöntemi olarak ta kullanılmaktadır. Örneğin, çocuk psikodraması ile çocuklar çatışma yaşadığı kişilerin rollerine geçerek karşısındakini anlama becerisini kazanmayı, kendilerine ve olaylara dışarıdan bakmayı, o an çözüm yolları üretebilmeyi keşfederler. İyileşme ‘şimdi ve burada’ gerçekleşmektedir.
Yaşa göre çocuk tiyatrosunun farklılıkları nelerdir?
Bir tiyatro oyunu’nun çocuğun ruh dünyasına hitap etmesi gerekir. 0-6 yaş grubundaki çocuklar seyretmek yerine oyuna dahil olmak isterler. Dolayısıyla bazen çocuklarında katılabileceği bir düzenleme yapılabilir. Çocukların kendilerini içinde hissedecekleri, sade bir sahne, dekor ve kostüm kullanılmalıdır. Konu ve kullanılan dil de basit ve sade olmalıdır. İlköğretimin başındaki çocuklar ise (7-12 yaş) hem gözlemci hem de katılımcıdır, daha çok soru sorarlar, öğrenmeye açıktırlar. Kurgu yaşlarına uygun olmalı, çok çocuksu oyunlardan kaçınılmalıdır. 12- 15 yaş grubu artık ergenlik dönemine girmektedir, dolayısıyla değişken bir ruh haline sahiptir. Gençlik tiyatroları, gençler için hem kendilerini ifade etmeleri için bir fırsat hem de enerjilerini yoğunlaştırabilecekleri uygun bir aktivitedir.
Son olarak tiyatronun çocuğa olan yararlarını kısaca özetleyebilir misiniz? Sadece izleyerek, taklit ederek yaşamı öğrenmeye keşfetmeye başlarlar.
1. Bir tiyatro grubu içindeyse rol repertuarını genişletebilir. Böylece kendilerini daha iyi ifade edebilirler.
2. Yine bir tiyatro ya da drama grubundaysa dayanışmayı, destek olmayı öğrenirler.
3. Yaşamı daha iyi anlamlandırabilirler.
4. Kendine güvenleri ve problem çözme yetenekleri artar.
5. İletişim kurmayı öğrenirler.
6. Sevgi, barış, birlik olma gibi evrensel değerleri öğrenirler.
7. Mutlu, inisiyatif sahibi, yaratıcı bireyler olarak yetişirler.
Uzm.Dr.Anıl Yeşildal