Kayseri Kapalı Cezaevi’nde hükümlü olarak bulunan mahkumlar, televizyon ve tiyatro sanatçısı Fatih Altın’la (Kekeçoğlan) beraber, Turgut Özakman’ın “Ah Şu Gençler” adlı oyununa hazırlanıyorlar. Tiyatro oyununa yoğun bir şekilde çalışan mahkumlar, bir seansta da yakınlarına oyunu sahneleyecekler.
Cezaevindeki mahkumların tiyatro oyunu ile ilgili Kayserili tiyatro sanatçısı FatihAltın’la (Kekeçoğlan) birlikte basın açıklaması yapan Kayseri Barosu Başkanı Avukat Fevzi Konaç, Adalet Bakanlığı’nın 2012 verilerine göre Türkiye cezaevlerinde 2002 sonunda toplam 59 bin 429 hükümlü ve tutuklu bulunurken, bu sayının Eylül 2012 itibarıyla 121 bin 889’a yükseldiğinin görüldüğünü bildirdi. Konaç, “Adalet Bakanlığı, cezaevlerinin halen 140 kapasitesi olduğunu, bunun 18 Eylül 2012 itibarıyla yüzde 87’sinin (89 bin 713 hükümlü, 32 bin 179 tutuklu) dolu olduğunu açıkladı. Halen 41 cezaevinin yapımının sürdüğü, önümüzdeki 5 yıl içinde toplam 153 cezaevinin yapımının planlandığını böylece 106 bin 831 kişilik ek kapasite elde edileceği resmi açıklamalarda ifade edilmektedir” dedi.
Bu hızlı artışın endişe verici olduğu kadar, bir takım tedbirlerin alınması konusunda devletin sorumluluklarını da artırdığını vurgulayan Baro Başkanı Konaç, “Kamu otoritesinin kullanılması adına verilen mahkumiyet cezaları tatbik edilirken, aynı zamanda cezaevi sonrası hayatın düzenlenebilmesi adına cezaevlerinde eğitim ve psikolojik desteğin verilmesi kaçınılmazdır. Türkiyecezaevleri ile ilgili temel eleştiriler göz önüne alındığında bu aynı zamanda sosyal sorumluluk olarak asla ihmal edilemeyecek bir konudur. Cezaevleri, mahkumu ıslah edici bir nitelik kazanmadığı takdirde, suçluyu profesyonel hale getirmektedir ki, bu mahkumların çoğu kısa sürede yeniden cezaevine dönmektedir. Bu tehlike dikkate alınarak eğitim amaçlı tedbirler daha geniş kapsamlı olarak acilen ele alınmalıdır” diye konuştu.
Kayseri Baro Başkanı Fevzi Konaç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde verilen ceza kararlarının bir kısmının, ‘cezaevlerindeki kötü muamele ve şartlar’ olduğu gerçeğini önemseyerek, suçu ne olursa olsun mahkumun topluma kazandırılmasının ve insan onuruna yakışır bir muameleye tabi tutulmasının en önemli hassasiyetlerden olması gerektiğini de bildirerek, “Bu bir lütuf değil, kendi insanına merhamet eden devletin olmazsa olmaz görevidir. Bütün mahkumların dışarıda bir ailesinin, anne ve babasının, çocuklarının olduğu asla göz ardı edilmemelidir. Mahkumiyet sonrası motive olmaya, cesaretlendirilmeye ve asla ötekileştirilmediklerini hissettirmek adına yüreklendirmeye ihtiyaçları vardır. Mahkum, suçunun bedelini öderken, toplumun bir parçası olduğu unutulmamalıdır” ifadelerini kullandı.
Cezaevlerindeki yapılan önemli bir takım çalışmaların yanında, daha önce KayseriKapalı Cezaevi’nde Fatih Altın önderliğinde yapılan tiyatro çalışmasının, mahkumları toplumla, aileleriyle ve bürokrasiyle buluşturduğuna dikkat çeken Konaç, “Hem cezaevi içerisinde barış ve huzuru pekiştirmiş hem de önemli eğitim çalışması olarak güzel izler bırakmıştır. 4 Haziran 2013’te galası yapılacak bu tiyatro gösterisi, sosyal sorumluluğumuz adına çok önemlidir. Onlar bizim insanımız ve bizim parçamızdır. Tüm kamuoyu bu tür faaliyetlere sahip çıkmalı, maddi ve manevi herkes bu organizasyona sahip çıkmalıdır” dedi.
Basın toplantısında konuşan Kayserili televizyon ve tiyatro sanatçısı Fatih Altın da (Kekeçoğlan), bir aydır Kayseri Kapalı Cezaevi’ne gidip geldiğini ve tiyatroya meraklı, yetenekli mahkumlarla oyun üzerinde çalıştıklarını ifade ederek, “Cezaevine 1 aydır her gün gidip geliyorum. Oradaki arkadaşlar, büyük bir heyecanla çalışmalara devam ediyorlar. Bu çalışmaların ardından, güzel bir oyunu çok iyi bir şekilde sahneleyeceklerine inanıyorum. Mahkum arkadaşların tiyatro oyunlarının galasına, İstanbul’dan da birçok sinema ve tiyatro sanatçısı arkadaş katılacak. Bütün Kayserili sanayici, işadamı ve bürokratlarımızı oyunumuza destek vermeye davet ediyoruz” diye konuştu.
