Mimesis Haber/İstanbul Amatör Tiyatro Günleri 2013 kapsamında dün İstanbul Teknik Üniversitesi Kültür Sanat Birliği Oditoryumu’nda Federico Garcia Lorca ‘nın kaleminden çıkan oyunlar seyirci ile buluştu.
İlk olarak, Lorca’nın 1928 yılında kukla tiyatrosu formunda yazdığı Don Cristobita ile Dona Rosita’nın Acıklı Güldürüsü, Yeditepe Üniversitesi Oyuncuları tarafından sergilendi. Oyunun yapısını orijinal metinin yer aldığı bir iç öykü ve senede sadece bir gün kukla oynatan kuklacının hikayesinin yer aldığını dış öykü oluşturuyordu. Oyun, güçlünün ve zorbanın galip geldiği bir dünyada toplum ve bireyin durumunu ve aşkın bu şartlara karşı duruşunu konu alıyordu. Sevilay Saral tarafından yazılan dış öyküde ise yazarın hayatından ipuçları yer alıyor ve o dönemki iç savaş şartları aktarılıyordu.
Oyun sonrasında yapılan söyleşide Yeditepe Üniversitesi Oyuncuları bu oyunu seçmelerinin en büyük nedeninin kadronun büyük çoğunluğunun tiyatroya yeni başlayan oyunculardan oluşması ve oyunculuk açısından eğiticiliği yüksek bir oyuna ihtiyaç duymaları olduğunu ifade ettiler. Ayrıca, daha önceki yönetmen tiyatrosu deneyimlerinden farklı olarak bu sene ilk kez bir çalıştırıcıyla birlikte çalışarak oyunculuk eğitimi ve okuma çalışmaları yürüttüklerini belirttiler.
Federico Garcia Lorca Günü’nün ikinci oyunu olarak Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları (BÜO) yazarın oyun ve şiirlerinden yararlanılarak oluşturulan bir kolaj çalışması olan Çingene’nin Şarkısı oyunu ile seyircinin karşısına çıktı. Yazarın şiirlerinden; Bernarda Alba’nın Evi, Eskicinin Tazesi, Don Cristobita ile Dona Rosita’nın Acıklı Güldürüsü ve Kanlı Düğün oyunlarından alınan çeşitli bölümlerden oluşan metin aralarında Lorca’nın bestelerinin de yer aldığı müzikler eşliğinde icra edildi.
Son olarak, oyundan sonra gerçekleşen söyleşide BÜO’dan Bilal Akar’ın “Federico Garcia Lorca’nın hayatı” ve Dilşad Sağlam’ın “Lorca ve toplumsal cinsiyet” başlıklı aktarımları gerçekleşti.
*****
Lorca Kimdir?
1898 yılında Granada (İspanya)’da doğan Federico Garcia Lorca döneminin ünlü piyanist, şair ve oyun yazarıdır. Geleneksel İspanyol kültüründen kopmadan; acı, ölüm, aşk ve tutku gibi duyguları özgün bir şekilde ele alan Lorca’nın eserlerinde, burjuva tarzı zevkler ve milliyetçiliğe karşı bir tutum yansıttığı görülür. 1930’lu yılların askeri faşist yönetimiyle ciddi çatışmalara giren Lorca, 1936’da yapılan askeri darbeden sonra Fransisco Franco askerlerince tutuklanıp kurşuna dizilerek öldürüldü. Ardında, yaşama coşkusu, doğa sevinci ve hüzün dolu duyguları işleyen yüzlerce şiir, beste ve oyunlar bırakmıştır.
Mehmet Can Engül/MİMESİS