T.E.V İnanç Türkeş Özel Lisesi, 25 Mayıs 2010 akşamı, Hüseyin Rahmi Gürpınar’dan “Kuyruklu Yıldız Altında” isimli güldürü oyununu sergiledi. Oldukça kalabalık ve enerjisi yüksek bir seyirci karşısında oynamaları, tempolarını yüksek tutabilmeleri açısından bir avantajdı.
Seda Güneş tarafından yönetilen oyun, İrfan Galip ile Lütfiye’nin sahneleriyle başlar. Arka fonda bir İstanbul dekoru görürüz. Müzik ve sahnede kullanılan aksesuarlar oldukça iyiydi; kostümlerinde katkısıyla seyirciyi eski İstanbul zamanlarına götürür. Yazarın bu eseri 1910 yılında yazdığı düşünülecek olursa, başarılı bir atmosfer yaratıldığı sonucuna ulaşabiliriz.
Oyunun konusu, Halley Kuyruklu Yıldızı’nın kısa bir süre içinde dünyaya çarpacak olması ve İstanbul’un kenar mahallelerindeki cahil kesimin yaşadığı paniktir. Cahil kesim diyoruz; çünkü karakterlerin hepsi dünyaya çarpmak üzere olan bu kuyruklu yıldız hakkında tamamen batıl inanca dayalı yorumlar getirirler ve bir yandan paniklerken bir yandan da çarpma anını izlemek istemektedirler.
Eserin yazıldığı dönemde bilime şimdiki kadar güvenilmediğini anlıyoruz. Örneğin oyunda elinde sürekli bohçalarla gezen yaşlı bir kadın, kuyruklu yıldızdan hiç korkmadığını çünkü dine inancının tam olduğunu, bu olaydan etkilenecek olanların ise dine saygısı olmayan ya da günah işlemiş insanlar olacağını belirtir. Bunun dışında insanların paragöz ve çıkarcı yanı Lütfiye ve İhsan Galip karakterleri ile oldukça başarılı bir biçimde anlatılmıştır.
Oyuna teknik açıdan bakacak olursak inanılmaz hızlı bir dekor değişimi vardır. Dekor görevlileri ve oyuncular her sahnede blackout ışığında, çok kısa bir süre içinde dekorları değiştirdiler. Bu konuda oldukça sorumluluk sahibi ve antremanlı oldukları dikkatlerden kaçmadı. Oyunun bir kısmında sahnenin iki tarafında iki ayrı mizansen oynandı. Bu sahnelerde sahnenin iki tarafına lokal ışıklar kullanıldı. Zaman zaman replik bitmeden diğer ışık yanmış olsa da oyunu renklendirmek ve görsel bir tat bırakmak açısından güzel bir teknik oldu. Sahneden çıkarılması gerektiği halde sahnede kalan aksesuarlar ufak mizansenlerle oyuna yedirildi ve bir hata şeklinde algılanması engellendi. Zaten bir komedi oynadıkları için şanslılardı; çünkü güldürü tarzında oynanan oyunlar, bu tarz aksaklıkları gidermeye daha müsait olur. Oyunculuklara gelecek olursak hepsi oldukça başarılıydı. Oyunda atlanan replikler, yanlış mizansenler profesyonelce toparlandı ve seyircinin dikkatini dağıtması engellendi. Ancak her oyuncu oynadığı karakteri çok iyi çalışmış olsa da hepsinin çok karikatürize olması rahatsız ediciydi. Bir oyun hayatın içinden karakterlerin yanında karikatür tiplemeleri olduğu zaman seyirciden daha fazla reaksiyon alır; çünkü daha fazla dikkat çeker. Kuyruklu Yıldız Altında’da ise her karakter sanki bir karikatür dergisinden yaratılmış gibiydi ve bu da güldürü amacına ulaşmak için biraz zorlama yapıldığı hissiyatını oluşturdu. Daha ayrıntılı bakılacak olursa, Lütfiye’nin sarhoş oğlu ve müfettiş en çok ara alkış alınan oyunculukları sergilediler.
Genel olarak bakıldığında 4. Liseslerarası Tiyatro Buluşması’na katılan okullar dahilinde kendilerini ön plana çıkarmayı başaran bir okul olduklarını söyleyebiliriz. Molière tiyatrosundaki gibi farslardan esinlenmiş olmaları, oyunun ikinci perdesinde başlayan tuzak kurmalar, finalde ortaya çıkan ve oyun gidişatını değiştiren durumların kullanılması seyirciye keyifli bir iki saat yaşattı. Oyun coşkulu bir seyirci karşısında başarılı bir şekilde oynandı. Dekorcusundan oyuncusuna, rejisöründen tasarımcısına kadar bir iletişim içinde ve ekip ruhuyla çıkarttıkları bu oyunla, okulumuzda gerçekleşen festivale katıldıkları için T.E.V İnanç Türkeş Özel Lisesi’ne teşekkür ediyoruz.