İhsan Ata
Amerika’nın ödüllü oyun yazarı Sarah Ruhl’un 2007 yılında yazdığı “Ölen Adamın Cep Telefonu”, iletişim araçlarının günümüz ilişkilerinde yarattığı iletişimsizliği merkezine alarak çağın sorunlarını mizahi bir dille eleştiriyor. Aslıhan Evrensel’in dilimize kazandırıp yönettiği ve dekor tasarımını üstlendiği oyunda kostüm tasarımı Ayşegül Sümer’e, müzikler Averill Lovely’e, ışık ve ses tasarım ise Efe Sümer’e ait. Oyunda Derya Cumaoğlu, Gökçe Akyıldız, Nuri Karadeniz, Sedef Akalın ve Ufuk Gönüllü rol alıyor.
Yazarı, İstanbul Devlet Tiyatrosunun sahnelediği “Temiz Ev” ile hatırlayanlar olacaktır mutlaka. 1976 doğumlu yazar özgün yapıtlarıyla kısa zamanda birçok ödülün sahibi olmuş. Ölen Adamın Cep Telefonu adlı ödüllü oyununda çağın hastalığı olan iletişim araçlarına farklı bir bakış açıyla Jean ve Gordon’un amansız buluşmasını ele alır. Gordon’un bir kafede kalp krizi geçirerek ölmesiyle başlayan oyun, tesadüfen aynı kafede olan Jean’ın telefonunu açması ve adım adım ilerleyen bir sonla bir bakıma Gordon’un yerine geçer. Ve onun hayatını yaşamaya başlar.
Oyunu Türkçeye çeviren ve yöneten Aslıhan Evrensel, 2008 yılında Stüdyo Sanatı kurmuş. 86 doğumlu Evrensel’in web sitesine girdiğinizde koltuk kabartan, iştah açan muhteşem bir özgeçmiş ile karşılaşıyorsunuz. İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı okumuş aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölümünü Çift Anadal Derecesi ile bitirmiş, ayrıca Yeditepe Üniversitesi’nde Pedagoji ve Formasyon Eğitimi ve 2011’de Essex University East 15 Acting School tiyatro yönetmenliği bölümünden mezun olmuş.
Şüphesiz bu kariyere Türkiye’de devam etmesi doğru kullanıldığı takdirde Türk tiyatrosu adına büyük bir şans olmalı bence… Aldığı eğitimi pratiğe dökerek Türk tiyatrosunun ilerleyen çağdaş tiyatro anlayışına büyük ölçüde de katkı sağlayacaktır. Evrensel, 2008 yılında kurduğu Stüdyo Sanat ile çeşitlilik arz eden, yenilikçi, eğlendirici ve düşündürücü tiyatro oyunları yapmayı hedeflediğini ifade ederek sanatçılara geniş bir yelpaze sağlıyor.
Tüm bu bilgi ve birikimlerin bir yansıması olarak gördüğümüz “Ölen Adamın Cep Telefonu” adlı oyunda Evrensel’in pratikte henüz yolun çok başında olduğunu söylemek sanırım yanlış olmayacaktır. Teoriyi pratiğe dökme konusunda kimi sıkıntılar yaşamasına rağmen bunu zamanla aşacağına da inananlardanım. Oyunun başarıya ulaşması için öncelikle sahneleme tekniği konusunda seyircinin algısına destek olacak kimi illüzyonları bulmak, sahne dilinin inandırıcı olmasını sağlamak ve karakterleri kartondan kesilmiş bir figür olmaktan kurtarması gerekiyor.
Örneğin, Jean karakterinin kafedeki heyecanlı ve ne yapacağını bilmeyen tavırlarında devamlı ellerini kullanması onu karakter anlamında heyecanlı değil sahnede ne yapacağını bilmeyen bir amatör yapmış. Her şeyden önce ona devamlı heyecanlı olacağı söylenmiş ve o da oyun boyunca duygu geçişleri silik, karakterlerle olan iletişimi zayıf klasik bir karakter çıkarmış. Gordon’u metresi, kadını tanımlarken oldukça sıradan ve klişe özelliklerle üstelik metin anlamında herhangi bir yere bağlayamaması karakterin yaratım sürecindeki eksikliklerini ortaya çıkarmış.
Gordon’un ezberini unuttuğu sahnelerde burnunu kaşıyarak zaman kazanması ve bunun seyirci tarafından anlaşılmadığını sanması ise ne yazık ki profesyonellikle bağdaşmıyor. Diğer taraftan ölen bir adamı neredeyse bir Şarlo tiplemesiyle yüksek perdeden oynaması ve bir aktör edasıyla sahnedeki karaktere bürünmeye çalışması hiç ama hiç olmamış. Son olarak Anne rolü için neden bir erkek oyuncu kullanma ihtiyacı hissedildiğini ise bir türlü anlayamadım.
Oyunda, Derya Cumaoğlu, Gökçe Akyıldız, Nuri Karadeniz, Sedef Akalın ve Ufuk Gönüllü görev alıyor. Oyunculuk düzeyi ortalamanın altında kalan, buna neden olarak hiçbir oyuncun canlandırdığı kahramanla içli dışlı olamaması, karakterlerin yaratım sürecinde abartıya ve klişeye kaçmaları, kullanılan dilin samimiyetsiz oluşu ve mizansenlerin yapay kalması olarak sıralanabilir.
Işık ve ses tasarımında Efe Sümer’in efektleri yer yer oyuna hizmet etmiş. Başta Jean olmak üzere oyun boyunca hiçbir oyuncunun kostüm değiştirmediği oyunun kostüm tasarımcısı Ayşegül Sümer’i ise yeterli bulamadım. Oyunun dekorlarını tasarlayan yani 2 masa 4 sandalye ile oyunu anlatma gayretine giren Aslıhan Evrensel, minimalist dekor anlayışıyla bir Broadway komedi algısına yenilikçi bir bakış açısı getirmek istemiş ama ne oyuna hizmet etmiş nede Cevahirin o koca sahnesinde maket gibi durmasını engelleyebilmiş.
Sonuç olarak oyun tekrar provalara alınarak rejinin sahneleme konusuna ağırlık vermesi, kostüm, aksesuar, dekor vs gibi diğer tüm yan etmenlerin gözden geçirmesi, ayrıca oyuncuların gerçekçi, samimi ve abartısız oynamaları sağlandıktan sonra tekrar sahneye taşınması gerektiğini düşünmekteyim.
OYUNUN KÜNYESİ:
Ölen Adamın Cep Telefonu
Yazan: Sarah Ruhl
Yöneten/Çeviren: Aslıhan Evrensel
Işık ve Ses Tasarımı: Efe Sümer
Kostüm Tasarımı: Ayşegül Sümer
Müzik: Averill Lovely
Dekor Tasarımı: Aslıhan Evrensel
Oyuncular: Derya Cumaoğlu, Gökçe Akyıldız, Nuri Karadeniz, Sedef Akalın, Ufuk Gönüllü