Mimesis Çeviri / Marina Abramovic’in MOCA gösterisine katılmayı reddeden dansçıdan açık mektup
Blouin Art Info. 23 Kasım 2011, Çeviri: Mesadet Sözmen
Sara Wookey, VIVA! Performans Festivali, Montreal’de Yvonne Rainer’ın “Trio A” (1996) gösterisinde. Fotoğraf: Guy L’Heureux
7 Kasım’da performans sanatçısı Marina Abramovic’in Los Angeles Çağdaş Sanat Müzesi’nin yılda bir yapılan galasında sergilenecek bir performans için seçmelere katıldım. Bu seçmelere katılmamın sebebi Marina Abramovic’in çalışmalarını yıllardır ilgiyle takip ettiğim bir sanatçı olması ve Los Angeles’lı bir sanatçı olduğum için MOCA’yla bağlantımın olması idi. Yaklaşık 800 aday arasından giriş sınavı için seçilen 200 kişiden biri oldum. En nihayetinde tanesi 100 bin dolar değerindeki koltuklarla masaların ortasında Abramovic’in imzası haline gelmiş Nude with Skeleton (2002) çalışmasını yeniden canlandıracak olan 6 çıplak kadın rolünden biri bana verildi. Burada ayrıntılarıyla paylaşacağım -herkesin bilmesinin çok önemli olduğunu düşündüğüm- sebeplerden ötürü rolü geri çevirdim.
Bu mektubu yazmamın 3 temel sebebi var: İlk olarak; bu organizasyona, yaşadığı deneyimden ötürü eleştirel bakan ve çekip gitmeye karar veren bir sanatçı olarak sesimi duyurmak – ki bu sesin LA Times veya New York Times gibi gazetelerin manşetlerinde bu zamana kadar eksik olduğunu hissediyorum; ikincisi, sanatçılardan istenen şartları ihbar eden kişi olarak Yvonne Rainer’e attığım e-postayı neden isimsiz attığımı anlatmak ve kimliğimi açıklamak; son olarak da, kültür emekçilerinin bir işi kabul ederken ya da reddederken kişisel seçimlerinin bütün bu alan üzerindeki kısa veya uzun dönemli etkilerini düşünmelerinde bir farklılık yaratmak. Değindiğim her nokta, Los Angeles ve ötesindeki güzel sanatlar ve sahne sanatçılarının çalışma standartlarını koruyacak ve iyi bir ücret almaları için çalışacak bir sendika kurma fikrimi savunmak içindir.
Bu işe katılmayı reddettim; çünkü benim beklentim birkaç saatlik yaratıcı emek, yemek ve kafa dengi meslektaşlarımla ilişki geliştirme şansı iken sonunda bu işin, insanların emeklerinin karşılığının ödenmediği bir iş olduğu ortaya çıktı. Benden, misafirlerin gelmeden başlayıp onlar çıkana kadar (toplamda yaklaşık dört saat) yavaşça dönen bir masanın üstünde çıplak ve sessiz bir şekilde yatmam bekleniyordu. Dışardan gelebilecek herhangi potansiyel bir fiziksel veya sözle tacizi önemsememem gerekiyordu (Abramovic’in ‘performans ruh hali’ olarak tanımladığı şey). 15 saat prova yapmam ve organizasyonun yapımcısı Bounce Events, Marketing, Inc tarafından dava edilebileceğimi belirten bir Gizlilik Antlaşması’nı da imzalamam gerekiyordu. Seçmelerde olanlar hakkında konuşursam bir milyon dolar tazminata ek olarak avukat ücretlerini de ödemem gerekecekti.
Alacağım ücret ise 150 dolardı. Seçme sırasında, sıkıntıda olan sanatçılar için herhangi bir koruma, ikaz ya da alarm olup olmacağına dair hiçbir şey söylenmedi. Ben nasıl bir koruma sağlanacağını sorduğumda ise güvenliğimizle ilgili garanti verilemeyeceğini söylediler. Seçmeye katılan biri olarak deneyimlediğim ise bu işin oldukça problemli, istismarcı ve kötüye kullanıma açık olduğuydu.
Ben, Los Angeles, Columbia Ünversitesi Güzel Sanatlar dans bölümünden yüksek lisanslı Birleşik Devletler, Kanada ve Avrupa’da 16 yıllık deneyimi olan bir dansçı ve koreografım. Los Angeles’da orta sınıf bir hayat standardına yeten bir gelire sahip profosyonel bir sanatçı olarak, sanatçıların çalışma koşullarını, tazminatlarını ve çıkarlarını; ya da Abramovic veya MOCA gibi oldukça saygı duyulan profesyonel bireyler veya kurumlar gibi yaratıcı-icracı-gösteri merkezi-yapımcı şirket arasındaki ilişkilerini düzenleyen –resmi ya da gayri resmi- herhangi bir standart olmadığını görmek beni çileden çıkardı. Avrupa’da kastı 15-20 sanatçıdan oluşan bir düzine performans hazırladım. Dansçıları işe alırken her sanatçının iş tecrübesini temel alan ulusal sendikanın maaş düzenlemesine uymak zorundaydım. Yakın zamanda Kanada’da başka bir sanatçının gösterisinde yer aldığım 15 dakikalık bir performans için ise 1968 yılında kurulan CARFAC (Kanada Sanatçı Temsili) standardına uygun olarak 350 dolar ücret aldım ki buna prova süresi dahil değil. 35 saate kadar süren provalar için ayrı bir ücretlendirme yapıldı.
Eğer sanatçıların çalışma standartları için yaptığım bu çağrıyla haddimi aştığımı düşünüyorsanız; Sinema Sanatçıları Birliği(SAG, 1933’te kuruldu), Amerikan Müzisyenler Birliği(AFM, 1896’da kuruldu) ya da çatı kuruluş olan Birleşmiş Amerikan Aktris ve Aktörleri (the 4A’s 1919’da kuruldu) gibi film,tiyatro ve müzik endüstrilerini, profesyonel sanatçı ve icracılar için çalışma şartlarını standartlarına bağlayan kuruluşları bir düşünün. Eğer en basit çalışma standartlarını hakeden bir kültür emekçileri grubundan bahsedeceksek, bunlar insani bir muameleyi ve saygıyı hakeden, araç olarak bedenlerini kullanan bizleriz, müzelerdeki performans sanatçılarıyız. Bütün disiplinlerden sanatçılar adil ve eşit bir muameleyi hakediyor ve yeterince çaba sarfedecek kadar önemsersek örgütlenebiliriz. Susturulmuş, yavaşça hareket eden bir kafa (ya da daha kötüsü “masaya konan orta süsü”) olacağıma lafını esirgemeyen bir sanatçı olmayı tercih ederim. Güçlü ve net bir ses istiyorum.
LA Times’ın yazdığına göre Abramovic’in çağrısı ‘güçlü ve sessiz’ sanatçı tipleri içindi. Elbette güçlüyüm ancak böyle bir durumda sessiz kalamam. Geçimimi ve çalışma kültürümü ilgilendiren hiçbir konuda sessiz kalmayı kabul etmiyorum. Susturulması gereken önemli konular vardır ve ben bu sessizliği bozmak için ne düşündüğünü açıkça söyleyen kişi oldum. Lafım ne sanatsal içeriğe ne de sanatsal materyale. Konuştum, çünkü etik bir problem var. Ve biliyorum ki böyle hisseden başkaları da var.
Gönlümdeki topluluk olan Abramovic ve MOCA’nın sunduğu etik olmayan, sömürücü ve ayrımcı pratikleri olan bu işte çalışmayı reddettim. Ve bu durum beni sanatçılar ve özellikle de genelde en az ücret verilen dansçılar için tesis edilecek etik standartlar, işçi hakları ve eşit ücret için çalışmaya itti.
Los Angeles ve diğer yerlerdeki sanatçılar için örgütlenme ve çalışma zamanı geldi. Zengin ve güçlü fon sağlayıcılarıyla, çoğunlukla fakir ve sözde avangard, ileri görüşlü işler yapması beklenen ya da eğlenceli olması gereken -ki mevzu artarak bu olmaya başladı- ancak herşeye rağmen paranın hizmetinde bir meta olan sanatçılar arasındaki yozlaşmış çelişkileri değiştirmek için. Bunu, MOCA’da olanlar için değil, genelde kültür emekçileri için (MOCA etkinliklerinde can yakacak şekilde ortaya çıkan) eşitlik ve adalet ihtiyacı için yapmalıyız.
Bu gösteride teklif edilen rolleri oynamayı kabul eden meslektaşlarımı yargılamıyorum; çünkü ben de ünlü sanatçıları saran karizma kültünün karşısında oldukça hassasım. Yargıladığım ise daha çok günümüz sosyal, kültürel ve ekonomik koşullarının kültür emekçilerinin sömürüsünün gerek MOCA gibi kuruluşlar gerekse Abramovic gibi kendini gönüllü olarak buna maruz bırakan sanatçılar yüzünden basmakalıp, normal ve korkunç bir şekilde sıradan bir hale gelmesi.
Başka bir düşünme şekli öneriyorum: Bizler, sanatçılar olarak, bir işi kabul ettiğimizde veya etmediğimizde, o işin üretimine dahil olurken, hatta (veya belki özellikle) o iş bize ait olmadığında kendi topluluğumuz ve bizden sonra gelenler için birtakım standartların ve geleneklerin oluşmasına bir şekilde katkıda bulunuyoruz.
Bitirirken, benim herhangi bir ricam olmadan, kültürel otorite olarak pozisyonunu faydalı bir şekilde kullanarak çok uzun süredir göz ardı edilen bu konuda meseleleri ortaya dökerek bir tartışma başlatan Rainer’e minnettarım. MOCA yönetmeni Jeffrey Deitch benim isimsiz e-postam ve Rainer’in mektubuna cevaben LA Times’a “Sanat, diyalogtur” dedi. Kendisinin söylediğine katılmakla beraber, Deitch’in buradaki diyalog düşüncesinin sadece geçici bir çözüm olduğuna inanıyorum. Bu, sanatın etik standartlardan muaf olmadığını görmekteki isteksizlikleri yüzünden sorumsuz olduğu kanıtlanmış sanatçı ve kuruluşların içinde olduğu adaletsiz bir durumu örtbas etmektedir. Haydi, yeni bir söylem kuralım.
Sara Wookey Los Angeles’ta yaşayan sanatçı, koreograf ve yaratıcı danışman. Web sitesi: www.sarawookey.com