Dönüm Noktası: Körfez’deki Baleyi Yeniden Tanımlamak

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesis Çeviri / Bale öldü, diye yakınıyor dans tarihçisi Jennifer Homans son çalışması olan Apollo’s Angels: A History of Ballet‘de.

Dance. Ocak 2011, Çeviri: Levent Soy

Homans Balanchine döneminde büyüdü ve şimdi, çağdaş bale sahnesini koreografik canlılıktan yoksun kurak bir çöl gibi görüyor. Bir çok kişi Homans’ın 600 sayfalık kitabında tersini – balenin canlı ve iyi olduğunu – söylediğini ve birçok açıdan haklı olduğunu iddia ediyor. Bale ile ilgili en önemli deneyimleri yılda bir kere Fındıkkıran ritüeline katılmak ve üç yaşındaki kızlarına tütü giydirip bale kurslarına göndermek olan izleyicilere uygun ücretle bilet sağlayan bir çok bale topluluğu var. Bale geleneksel olarak onlu yaşlarda özellikle kızlara (ve bir kaç erkek çocuğa) iyi beden formu ve denge açısından sağladığı fayda için çekici geliyordu. Ama futbol, karate, çocuk yogası, kızları güçlendirme çalışmaları gibi çeşitli aktiviteler ve teknolojik gelişmeler ile bilgisayar oyunları ve kısa mesajlaşma balenin yerini aldı.

Dancing with the Stars, Glee ve So You Think You Can Dance gibi programlar dansı kitlelerle buluşturuyor. Hatta hiç bu kadar bol miktarda dans olmamıştı hayatımızda. Ancak dansın yönelimi ve dolayısıyla balenin algılanışı da büyük ölçüde başka bir noktaya kaymış durumda. Bale daha popüler olmakla birlikte eskisi kadar sanatsal değil. Bunun sebeplerinden biri baleye erişim olabilir. İnsanlar canlı performanslara fazla icabet etmemekle birlikte dans ve bale hakkındaki görüşlerini kitle kültüründen, medyadan ve internetten beslenerek oluşturuyorlar. Önde gelen bale toplulukları enerjilerini şık web siteleri ve pazarlama stratejilerine harcıyor, Facebook ve bloglar üzerinden kendilerine sanal bir kimlik oluşturuyorlar. Oysa bale dünyası maalesef sanatsal yenilikler içermiyor. Önde gelen akademiler, koreografinin yaratılışı ve dans eğitimi konularında yeni bir zemin oluşturmak ve yaratıcılık için bir girişimde bulunmuyorlar. Dansçılar teknik açıdan zirvede, her şeyi dans edebiliyorlar ama kimilerine göre dansın esasıyla çok az ilgileniyorlar. Peki bu kültürden yeni bir Diaghilev çıkar mı? – Sadece onunla yarışacak biri değil, aynı zamanda çağının önünde gidecek ve yeni bir estetiğin doğmasına ön ayak olacak birisi? Çoğu çağdaş bale koreografisi, yenilikçilik adı altında, konvansiyonel bale tekniğinin virtiözlükle icra edilmesini amaçlıyor. Peki bu tarz bir kinetik yenilikçiliğin, insanların anlam peşinde koştuğu bugünün parçalanmış dünyasıyla bir ilgisi olabilir mi? Bale de dahil olmak üzere sanat günümüzün değişen erkek ve kadın rolleri üzerine, hüküm süren teknoloji bombardmanı üzerine, ve hatta, savaş gibi konular üzerine söyleyebilecek anlamlı sözler bulabilir. Uluslararası alanda ün yapmış bir bale koreografı olan Christopher Wheeldon Irak savaşı üzerine bir bale üretmeyi hayal edemediğini söylüyor. Bu kadar çapsız olması hem bale dünyası hem de genel anlamda dünya için ne kadar da üzücü.

Bir kimlik kargaşası içinde görünseler de, Körfez Bölgesi’nde bale toplulukları hızla çoğalıyor ve yeni çalışmalar buralardan doğuyor. Gerçi yerel ya da ulusal anlamda henüz bale paradigmasını, estetik, kurumsal ya da tematik açılardan tümüyle yeniden tasarlamaya cesaret eden bir bale topluluğu görememiş olsak da, yerel bale sahnesinin nabzını tutmak için uygun bir zaman.

Körfez Bölgesi’nin önde gelen topluluğu, San Francisco Ballet, San Francisco’yu uluslararası bale listelerine taşıyarak, tüm dünyadan alkış alıyor. Uzun süredir Tomasson’un liderliğinde devam eden topluluğun en yenilikçi programlarından biri, B.M. sözleşmesinin imzalanmasını kutlamak için pek çok uluslararası topluluğu San Francisco’da ağırladığı United We Dance idi. Tomasson, Mark Morris’in Sylvia’sı, Lar Lubovitch’in Othello’su ve John Meumeier’in tartışmalı The Little Mermaid versiyonu gibi bir kaç çağdaş baleyi başarıyla sahneledi. Bununla birlikte topluluğun geriye kalan repertuarının çoğu değerli olmakla birlikte, kendine çok az şans bulabilmekte.

Bale yeni koreograflarını nasıl yetiştirebilir? Daha önceleri, koreografi atölyeleri ve sergilemeleri genç yeteneklerin gelişmesine olanak tanıyordu. Bugün ise San Francisco Balesi’nin pek çok yeni koreografı Opera House’da yeni bir iş yapmak zorunda, ya batacağı ya da çıkacağı bir iş. Sonuç: bir dizi ümit vaadeden çalışma. Fakat hiç biri tematik olarak bir ilke imza atmıyor ya da Balanchine repertuarının üzerine yeni bir hareket dili ekleyemiyor.

Opera House’u doldurma sorumluluğunun haricinde, Körfez Bölgesi’nin daha küçük bale toplulukları daha fazla risk alıp öncü bir yol çizebiliyorlar. Bu toplulukların ayakta durabilmek için baleye yenilikler getirmesi gerekiyor ve bu sezon bu toplulukların tam olarak neler sunduklarına bakmanın tam zamanı.

Geçtiğimiz yıl, Graham Lustig’in sanat yönetmenliğini yaptığı Oakland Ballet Company’nin yeni bir yer bulması gerekiyordu ve yine Oakland’da bulunan Mills College ile bir ortaklığa girdi. Kraliyet ve Hollanda Ulusal Baleleri’nde dans eden, ve on yılı aşkın bir süredir New Jersey’de bulunan American Repertory Ballet’i yöneten Lustig, “Bundan sonrası işbirliği” diyor. Mills College modern dans alanında geçmişiyle ünlü – Martha Graham ve Merce Cunningham bu okulda eğitim vermiş. Oakland Ballet de çalışmalarını Mills’de sürdürecek ve Dans Bölümü Başkanı Sonya Delwaide’den yeni bir iş yapmasını istiyor. Topluluk kendi prodüksiyonlarında küçük roller üstlenebilecek olan Mills College öğrencilerine klasik bale eğitimi verecek. Oakland Ballet’in kurucu yönetmeni Ronn Guidi, çoğu Diaghilev dönemine ait, nadir baleleri tekrar sahneleyerek Oakland’ın ismini duyurmuş. Lustig söz konusu prodüksiyonlara ait dekor ve kostümlerin bir depoda çürüdüğünü söylerken, aslında bahar döneminde batı yakası koreograflarının, özellikle kadınların hazırladığı yeni işlere yoğunlaşacaklarını belirtiyor.

Sahip olduğu tesiste beş adet büyük dans stüdyosu bulunan Peninsula Ballet Theatre için mekan sorunundan bahsetmek mümkün değil. Yeni Sanat Yönetmeni Bruce Stieval dansçıların yeni mekanları sevdiğini belirtiyor. Nevada Dance Theater’ın eski direktörü olan Stieval  hem yeni bir koreograf olarak hem de organizatör olarak ismini duyurdu. Gelecek sezon Güney Körfeze Stieval’ın Peter Pan’ı ve bir repertuar programı geliyor.

Alonzo King’in LINES Ballet, daima bu nevişahsına münhasır koreografın yönetiminde çalıştı. Frankfurt ve Monte Carlo Baleleri gibi topluluklara koreografi yaparak uluslararası bir kariyer yapmış olan King, San Francisco’da kendisi ve dansçıları için bir dans laboraturı olarak LINES Ballet’i kurdu. Topluluk turnelerle ayakta duruyor ve Avrupa’da ilgiyle izleniyor. King’in çoğu çalışması bestecilerle ve tasarımcılarla kurduğu işbirliğine dayanıyor. İlginç bir biçimde LINES’ın en beğenilen prodüksiyonlarından biri, Monte Carlo’da Ballets Russes’in yüzüncü yıl kutlamaları için üretilen Scheharazade idi. Besteci Zakir Hussein’den Rimsky-Korsakov’un temasını yeniden ele alması istenmişti. King’in LINES için hazırladığı en son hamle mimar Christopher Haas ile yapılacak ortak çalışma. Topluluk kısa bir süre önce de, Hubbard Street Dance Chicago ile ortak bir çalışma yapmıştı. Her iki topluluğun dansçıları bir öğle sonrasını stüdyoda birlikte geçirmiş, King’in ilginç bale dili yorumu üzerinde denemeler yapmıştı.

Smuin Ballet, Tony-Award ödüllü koreograf Michael Smuin’in çalışmalarını sergileyen bir grup olmaktan çıkıp yeni çalışmalarla prömiyer yapan bir repertuar topluluğu olmaya başarılı bir biçimde geçiş yapmış görünüyor. Topluluk izleyiciler arasında oldukça popüler ve son zamanlarda indie-rock grubu The Shins, bluegrass* sanatçısı Bela Fleck ve basçı Edgar Meyer’in müzikleriyle bale yaptı. Bu eserler, baharda Carmel’de, Mountain View’da, ve Walnut Creek’de sahnelenecek. Smuin Ballet populist yaklaşımıyla eleştiri oklarına hedef oldu. Sanat yönetmeni Celia Fushille Burke ise, “Biz bir müze değiliz” diyor, “Klasik balenin kek-kalıplarına sahip değiliz. Michael’in niyeti de asla bu değil. Günlük klasik bale derslerimizin güzelliğini, kuvvetini ve ebediyetini baz alan atletik, farklı yeteneklere sahip bir dans topluluğuyuz. Fakat bu dersler nadiren çıkış noktamızı oluşturuyor. Michael Smuin başına buyruk bir sanatçı ve sanatıyla herkesi memnun edemeyeceğinin de farkında. Koreografın özgür olması gerektiğine inanıyor. Ben, hiç bir şeyden korkmadan üretim yapabilecekleri güvenli platformlar temin ederek yetiştiriyorum koreografları. Burada, Smuin Ballet’de yaratıcılığa yatırım yapıyoruz. Amy Seiwert’e ve yine ülkenin dört bir yanından gelecek vaadeden yeteneklere fırsatlar sunuyorum.”

İki Doğu Körfez bale topluluğu, repertuar çalışmalarıyla kendi yaklaşımlarını ortaya koymakta. Lauren Jonas’ın Diablo Ballet, kendi evleri olan Walnut Creek’de samimi dekorlar içinde repertuar çalışmalarını sergilerken, Charles Anderson’un Company C Contemporary Ballet, bazı dünya prömiyerleri de dahil olmak üzere karışık bir repertuarla Körfez Bölgesi’ndeki büyük salonları dolaşıyor.

Diablo Ballet yeni bir anlayışla hazırladığı, detaylı ve özel bir sunum programıyla başarı kazandı. Inside Dancer’s Studio formatında, sanatçıların seyircileri karşılamasının ardından yapılan soru-cevap sohbet sonrasında performanslar sunuluyor. Baharda topluluk Shadelands’da sahne alacak ve programda öne çıkanlar genellikle topluluk üyeleri tarafından üretilen danslar: Kelly Teo’nun Dancing Miles, Tina Kay Bohnstedt’in Tango Tchak ve Victor Kabaniev’in Carmen adlı çalışmaları. Jonas’ın programları tüm yaş gruplarına uygun olarak tasarlanıyor ve izleyicilerin dansçılarla tanışmasına olanak sağlıyor.

Charles Anderson’un Company C topluluğu ise dünya prömiyerlerine yoğunlaşıyor. Gamelan müziği, genellikle New York’da tanınan koreograf James Sewell’in yeni çalışmasının esin kaynağı. Joffrey Ballet’den Jodie Gates ise Slip-Ring ile enerjik, atletik bir prömiyer yapıyor. Charles Anderson baleyi yeni nesil izleyici için yeniden tarif etmeyi umut ediyor. Anderson “klasik müzik ne kadar ölüyse, bale de o kadar ölüdür” diyor, “Hep devlerin dönemi artık kapandı denir. Bu daima sizden bir önceki dönemdir. Robbins, Balanchine, Kylian hepsi de birer dahi. Ancak bu yeni dahilerimiz olmayacağı anlamına gelmez. Fakat siz ne kadar iyi olursa olsun, Balanchine’i yeniden keşfetmeye çalışıyorsanız eğer – işte o devir kapandı diyebilirim.” Anderson küçük bir Körfez Bölgesi bale topluluğunun neler yapabileceğini şöyle özetliyor: “Çağdaş bale modern danstan besleniyor ve sürprizlere daha açık; kullanılan beden tiplerini yeniden tanımlıyor. Erkek ya da kadın bedeninin idealleştirilmesi değil bu. İlişkilerin karmaşıklığıyla daha fazla ilgileniyoruz. Dışarıda bir yerlerde pek çok iyi koreograf var. San Francisco Ballet tarafından sergilenmeyen bir koreografiyi getirebilirim. Daha fazla risk alabilir, yine de kalite sunabilirim. San Francisco hayatını yani macerayı sunabilirim.”

Kathryn Roszak Dance Magazine, Theatre Bay Area ve San Francisco Chronicle için yazılar yazıyor. Danse Lumiere’in sanat yönetmeni. Pensive Spring: A Portrait of Emily Dickinson adlı prodüksiyonu kısa bir süre önce Berkeley Chamber Performances’da sahnelendi. İletişim için: kdance@sonic.net, dlkdance.com.

* bluegrass: Kökleri kelt halk müziğine dayanan bir müzik stili. (red. notu.)

Paylaş.

Yanıtla