Geçtiğimiz sezon kapanırken tiyatromuzu ilgilendiren birçok tartışmayı yeni sezonda sürdürmek üzere yarım bırakmıştık. Şimdi yeni bir sezonun başlangıcındayız, eski sorunlar ve yeni umutlarla yola çıkmış durumdayız. Geçtiğimiz sezonun en çok tartışma yaratan gündemleri nelerdi?
Şehir tiyatrolarında yönetmelik değişikliği ve devlet tiyatrolarındaki özelleştirme başlıkları geçtiğimiz sezonda gündemi epey meşgul etmişti ve bu sene de benzer tartışmaların kaldığı yerden devam edebileceği söylenebilir. Şehir tiyatroları çalışanlarının son süreçte neler yaşadığını öğrenmek için Mimesis Portal sayfalarında Özge Başak Taneli’nin Şehir Tiyatrosu Çalışanlarının İsyanı adlı köşe yazısını okumanızı öneriyoruz.
Geçtiğimiz sansür ya da baskıdan birçok tiyatro grubu nasibini almıştı, maalesef ki sansür ve yasaklamalar bu sezonda da tiyatrocuların yakasını bırakmayacak gibi. Bazı medya kuruluşlarının kimi gösterileri ve grupları açık hedef gösterme girişimleri sürüyor ve maalesef bu konuda hiçbir yetkili organ gerekli önlemleri devreye sokmuş değil. Geçtiğimiz dönemde Mimesis Tiyatro Çeviri ve Araştırma Dergisi de bu türden bazı girişimlerin hedefi haline getirilmek istenmiş ve dergide yer alan bir yazıda kullanılan Antik Yunan dönemine ait vazolar üzerindeki çizimler Elazığ Halk Kütüphanesi’nce müstehcen bulunmuş ve Kültür Bakanlığı tarafından kütüphaneye yollanan bir dergi raflardan kaldırılmaya çalışılmıştı. Yine geride bıraktığımızı sezonda kimi köşe yazarlarının, özellikle ödenekli kurumları “muhafazakâr bir sanat paradigması”na uygun davranmaya davet eden yaklaşımları, yerel ve merkezi iktidarların da verdiği destekle, “acaba 12 Eylül döneminde tüm toplumu tek bir üniforma altında birleştirmeye çalışan faşizan zihniyetin farklı bir versiyonu ile mi karşı karşıyayız “ sorusunu sormamıza neden oldu. Kimi oyunların repertuvardan çıkarılması gündeme geldi.
Tabii tiyatromuz bu sıcak gündemler altında zorlukla yoluna devam ederken en önemli sorun alanda etkili olacak herhangi bir örgütlenmenin hayata geçirilememiş olmasıydı. Geçtiğimiz yıl bu konuda ciddi bir adım atıldı ve birçok oyuncunun desteğiyle oyuncular sendikası kuruldu. Özellikle çok hızlı bir şekilde büyüyen dizi sektörünün mesleki haklar ve hürriyetler üzerinde yarattığı tahribatla mücadele etmek amacıyla oluşturulan bu girişimin bu dönemde güçlenerek yoluna devam edeceğini umut ediyoruz. Örgütlenme alanında atılan diğer bir adım, bazı tiyatro örgütlerinin geçmişteki “çatı örgütü girişimi”ni kaldığı yerden sürdürmek amacıyla kurdukları Tiyatro Platformu oldu. Umarız bu girişim de geçmişin hatalarından dersler çıkararak tiyatro alanında eksikliği şiddetle hissedilen güçlü bir çatı örgütüne hayat vermeyi başarır.
Önemli tartışmalar devam ededursun, seyircinin tiyatroyla ilişkisinde bir gerileme olmadı. Yeni sezonda da tiyatro izleyicilerine soluk aldıracak yeni projeler sahnelerde yer bulmaya başlıyor. Mimesis Portal’in sayfalarında gelecek dönemde perde açacak yeni projeler üzerine hazırladığımız kapsamlı bir dosyayı bulmanız mümkün.
Bunun dışında gösteri sanatları alanını yakında takip edenlerin zaten bildiği gibi bu sene de sezon, Türkiye’nin en geniş kapsamlı sanat festivallerden biri olan iDANS ile açılıyor. Festival sadece dans alanının değil tiyatro ve disiplinler ötesi performans sanatlarının da en çağdaş örneklerini sahnelerimize misafir ediyor. Gerek icracılar, gerekse izleyiciler için iyi bir başlangıç olması dileğiyle.