Yaşam Kaya
Geçtiğimiz hafta bu köşede yazdığım teatral önerilerimden sonra, tiyatro gruplarından birer birer telefon almaya başladım. Yazdıklarımı destekleyen açıklamaların ardından, sezon açılırken gazetelerden gelen desteğe rağmen, televizyon kanallarından tiyatrolara destek gelmemesi grupların en büyük sıkıntısı. Birkaç büyük popüler tiyatro ile kurulan bağlantılar gerçek Türkiye Tiyatrosu’nu yansıtmıyor. Bir de, her işin uzmanını ekrana çıkaranlar, olay tiyatro olunca medyatik iki isimle günü kurtaran açıklamalara yöneliyor. On iki senedir -inatla- Anadolu’nun teatral yaşantısının içinde, bu sene yine tiyatro adına bir büyük haberle karşı karşıyayım. Geçtiğimiz sezon kurulan, daha ilk yılında onlarca genç sanatçıyı sahnesine taşıyan, oynadığı yerli politik oyunlarla Türkiye gerçeğini çıplak bir gözle izleyicisine sunan The Club, İstanbul Asmalımescit’te tarihi Adahan Otel’in yüz elli yıllık şarap mahzenini tiyatroya çeviriyor.
The Club’ın yeni mekânı, 6-7 Eylül olaylarından önce Yahudi bir aileye ait olan tarihi otelin alt katındaki şarap mahzeninde olacak. Mekâna girdiğiniz andan itibaren sizi harika bir atmosfer bekliyor. İnsanı dinlendiren taş duvarlar, sakin ve sessiz bir sahne mekânın en büyük artısı. Alternatif tiyatrolar içinde kendisine has mimari özelliğiyle dikkat ettiğim yeni yer için söylenecek o kadar çok söz var ki. Fakat öncelikle The Club’ın yılmadan sürdürdüğü tiyatro yaşantısı hakkında birkaç söz söylemeliyim.
Ne Demiştik? Politik Tiyatro Şart! Peki, Nasıl Bir Politik Algıyla?
Cihan Sağlam ve Pınar Göktaş ikilisi genç neslin popüler kültür angajmanı içinde, sanatla kurulan ilişkinin iyice zayıfladığı şu günlerde büyük bir projeyi hayata geçiriyor. Kapitalizmin, sanatı maddi kaygıların içine sokarak hızlı bir tüketim kültürüne çevirmesi hepimizin gördüğü bir gerçek. Konservatuarı bitiren oyuncuların para kazanma uğruna, toplumun düşünsel yetisini zehirleyen dizilerde rol almaları benim canımı nasıl yakıyorsa; o dizilerde rol alan çoğu oyuncunun da canını yakıyor. Maddi kaygıların tiyatro sanatını iyice geriye ittiği çağımız sanat dünyası, oyuncu olmak için uğraş veren insanların akademik kariyer sonrası kendilerini ifade edecek sahne bulamamaları, toplumun kaotik sosyal yaşantısının en büyük sorunu!
Sağlam ve Göktaş, The Club’ı tanımlarken “bizler politik tiyatro yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz…” diyor. Cihan Sağlam çektiği sinema filminden, Pınar Göktaş oynadığı dizilerden aldığı parayı tiyatrosuna yatırarak sahnesini ayakta tutmaya çalışıyor. İki tiyatro âşığının yaşadığı zorluklar, Adahan Otel’in gerçek birer aydın olan sahipleri tarafından fark edilince, bugüne dek eşine az rastlanır bir olay Türkiye’de cereyan ediyor. Tarihi otelin alt katında yer alan yüz elli senelik şarap mahzeni The Club’ın oyunları için gruba tahsis edilmiş durumda. Gençlerin inatla tiyatro yapmasını isteyen anlayış, Türkiye’nin teatral yaşantısını canlandıracak bir adımı gerçekleştiriyor. Aslında ülkedeki cahil burjuva yığınları içinde böylesi sanat aşığı insanların var olması, tiyatroyu parayla eş tutmamaları mükemmel bir olay.
Geçtiğimiz sene The Club’ın bütün oyunlarını izledim. Bu sene de birbirinden ilgi çekici oyunlar seyircileri bekliyor. Cihan Sağlam’ın bir lokomotif gibi yazdığı metinler sahnede hayat bulunca tiyatromuzun çehresi değişti. Türkiye’de yaşanılan siyasi olayları sol bakış açısıyla ele alan konular; aşkı, sevgiyi, cinselliği en doğal haliyle işleyen olaylar herkesin belleğinde derin bir iz bıraktı. Küçük ama fikirsel anlamda devleşen sahnesinde The Club’ın yapmaya çalıştığını tüm tiyatroların yapması gerekir. The Club’ın Anadolu’daki özel tiyatrolara katkısını unutmamak lazım. Tiyatro metni bulmakta zorluk çeken birçok özel tiyatroya karşılıksız destek sunan Sağlam, bütün enerjisini tiyatroya vermekte kararlı!
Asmalımescit Adahan Otel’in yüz elli yıllık şarap mahzeni tiyatroya dönüşürken, Türkiye’de tiyatro yapmak isteyen gençlere büyük bir umut kaynağı oluşturuyor. Devlet desteği olmaksızın, sadece öz kaynakla; kişi, kurum desteğiyle büyülü bir atmosfer seyircisini bekliyor…