Zamanın Nabzında Dans Etmek

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesis Çeviri / Eskiden, “en iyinin kim olduğu tartışılıyordu, bazıları çekip gitmek istedi…”. Kibir, sorumluluk ve tarihçe; bunlar Impulstanz ile yaptımız söyleşiden bir kaç tema. Gap gazetesi, Österreich-Pavillion’unun [Avusturya Pavilyonu, (1)] sanat yönetmeni ve dramaturgunu “limbo”ya çağırdı.

The Gap. 12 Temmuz 2012, Çeviri: Gökhan Gökçen

Yaklaşık 30 yıldır Impulstanz, yazları profesyonel dansçıların yanı sıra dansı hobi edinen heveslileri – ve tabii dünyanın geri kalanını- aktif (bu sene programda yenilik var: Tango ve Panstsula(2)) veya pasif bir şekilde çağdaş dansın tadını çıkarmaya ve senenin en sıcak zamanını bir dans festivali haline getirmeye davet ediyor. Bütün bunların arkasında yatanları, çağdaş dans etkinliğinin yanında sanatsal olmayan nelerin olduğunu ve bunlarla bağlantılı diğer şeyleri sanat yönetmeni Karl Regensburger ve yeni Österreich-Pavillon’unun dramaturgu Chris Standfest söyleşide bizlerle paylaşıyorlar.

Impulstanz Avrupa’daki en büyük dans festivali, dünyada benzeri var mı?

Karl Regensburger: Atölye-festival bağlamında sanırım dünya çapında en büyük olanı bu. Kendiniz ile ilgili bir şey hakkında konuşmak hep zor gelir ama ben Arsenal(3) ve içindeki salonlarda gezerken gerçekten çok duygulanıyorum. Burada çok yoğun bir çalışma ortamı yaratmak mümkün oldu. 1990’ların başlarında hâlâ öğretmenlerin anlaşılmaz egolarıyla uğraşıp duruyorduk. En iyinin kim olduğu tartışılıyordu, bazıları çekip gitmek istedi…

Chris Standfest: Bunun belki içerikteki gelişmeyle de ilgisi olabilir. Çağdaş koreograflar kendilerini katılımcı olarak görmüyorlardı. Bu usta figürler, bu usta eğitmenler, belki de gerçekten çağdaş değillerdi.

KR: Eğitmenler zamanla diğer eğitmenlerin yaptıklarıyla ilgilenmeye başladılar. 60 ila 70 eğitmen aynı anda burada Viyana’da bulunuyorlar ve eğitmen grupları arasında değerlendirmeler oluyor. Bu durumda etkileşmek zorunda kalıyorlar.

Impulstanz’ın oluşumundaki önemli aşamalardan kısaca bahseder misin?

KR: 1982/1983’de ilk dans enstitülerinden biri olan Tanzforum Wien’de (Viyana Dans Forumu) çalıştım. Organizasyondan sorumluydum ve çok geçmeden uluslararası eğitmenlerin foruma moment, hareket ve neşe katmayı talep ettiklerini fark ettim. Böylece Ismael Ivo’yu davet ettim. Belli bir süre sonra sanatçıların daha fazla gelir etmeleri gerektiğini düşünerek taraf değiştirdim ve Ismael Ivo’nun menajerliğini yapmaya başladım. Kendi ayaklarımızın üzerinde durmayı denedik ve böylece Schmelz Üniversitesi spor salonunda  “Birinci Uluslararası Yaz Dans Haftaları” doğdu.

O zamanlar 6 eğitmen vardı, süre iki hafta olarak planlanmıştı ama katılımın çoşkulu olması ile bir hafta daha uzatıldı. Başlangıçta atölyeler vardı, performanslar 1988 yılından itibaren eklendi. Heiner Müller ve George Tabori ile sıkı bir ortak çalışma vardı. Tabori o zamanlar, şimdi Viyana Tiyatro Salonu olan “Der Kreis” (Çember) tiyatrosunun sahibiydi. Salon yazın boş kalırdı, bize burayı festivalin performans salonu olarak kullanmamızı önerdi. Yazışmalarımızda tanıtım metnimizi göndermiş olmamıza rağmen, ayrıca bir dans bienali düzenlendiğinden belediye bizim sadece atölyeler organize edeceğimizi sanmış.

Bu durum tabii ki sıkıntı yarattı, ama devam etmek için bizi kamçıladı. 1989’da Odeon-Tiyatro’suna gittik. 1990’da mali sorunlardan dolayı festivali bir kerelik durdurmak zorunda kaldık. Ama bastıramadığımız yaratıcı itki ile o dönem -ProSeries ve Coaching Project isimli araştırma serilerini oluşturduk. Ondan sonrası bence kendiliğinden gelişti.

Mekânın etkisi nedir, mekan ve dansın nasıl bir etkileşimi var?

KR: Dans gösterilerinde mekânın önemi uzun süre ihmal edildi. Gösteriler mevcut tiyatro salonlarına sığdırılmaya çalışıldı.  Çok fazla tiyatro salonu gördüm. Kendi mali olanaklarımız çerçevesinde mekân problemine büyük bir ağırlık verdik. Festivalin iyi bir imaj oluşturmasıyla beraber farklı işler için uygun mekân olasılıklarını arama imkânımız arttı. Viyana’daki tiyatro yöneticileri arada uğrayıp kendi salonlarında gösteri yapmak ister miyiz diye sormaya başladılar. Bu sene14 farklı sahnedeyiz!

CS: Arsenal’de ya da Halk Tiyatrosu’nun prova sahnesinde ya da küçük bir yerde ya da bazen yetersiz denebilecek mekânlarda olmak bir fark yaratıyor. Bir icracı olarak 10m yükseklikte tavan ile büyük bir alanın meydan okumasına ihtiyaç duyarsınız. Österreich-Pavillon olarak bilinen mekân bu sene ilk defa, orijinal bir Avusturya mekanı olmasının yanı sıra tarihsel olarak da kozmopolit bir mekan olan eski Grand Etablissement Gschwandner (4)’in rolünü üstleniyor.

Bu sanat biçiminde toplumsal duyarlılık, sorumluluk gibi bir şeyden söz edebilir miyiz?

KR: Dansın sadece şov kültürüne tâbi ve hep yeni bir şey bulma zorunluluğunda olması gibi yollara sapmamasına dikkat etmek gerekir. Ama bu hem Avusturya hem de uluslararası sübvansiyon sistemlerinde bu şekilde kurumsallaşmıştır. Yorumcu çok az desteklenmektedir. Çoğunlukla sadece koreograflar desteklenir, böylece herkesin koreograf olması zorlanmış olur. Sübvansiyon sistemi, para gelmesi için yeni bir prodüksiyon yapmak zorunluluğu üzerine kurulmuştur. Bu da bir konunun olgunlaşması için zaman harcamaman demektir. Bunun aşılması gereken bir dezavantaj olduğuna inanıyorum. Ve dans da var olmak için her zaman parlamayı, başarıdan başarıya koşmayı düşünmemeye dikkat etmeli.

Dans ve melezlik. Dans diğer disiplinler ile melez formlar oluşturmak için ne kadar uygun?

CS: Dans, örneğin tiyatroda olduğu gibi dile ve milliyete o kadar sıkı bağlı değil. Başka olasılıklar var. Uluslararası karşılaşmalar bu yüzden çok farklı olabiliyor. Bu şekilde son 20 yıldır bütün sanat formlarında belli melez figürler oluştu. Yeni mobilite olanakları veya teknolojik imkânlar süre giden iş ve aile bağlarının kopmasını sağladı.

Burgenland’lı dansçı ve koreograf Chris Haring erken denebilecek bir dönemde “D.A.V.E” isimli parçasında müzisyen Klaus Obermaier ile beraber yeni teknolojiyi, sanallığın beden üzerine saldırısını ve bunların bedeni tüketmesini temalaştırmıştı. Daha önceleri beden duygular, anlamlar ve bunların dışavurumu ile “giydirilirdi”. İşte gösteri sanatlarında bu da parçalandı. Dans kendi klasik biçim kanonundan sıyrıldıktan sonra yeni bir özgürlük alanı doğdu. Sahneye çıkan her icracı şu soruyu sormak zorunda kaldı: Bir imaj için ne üretiyorum? Yeni multimedya teknolojileri sayesinde tamamen farklı çeşitli yansımalar ve giyilebilecek yüzeyler var artık.

Çağdaş dansın Viyana’da daha doğrusu Avusturya’da toplumsal önemini nasıl görüyorsunuz?

CS: Umarım Gschwandner (5) karşılaşmalar için imkan yaratan bir büyüteç olur – bu metafor belki de şu an ofisin sıcak olmasıyla ilgilidir (6): Şeyleri görünür ve deneyimlenir yapan olasılıklar. Bir dostluk biçimini ve çevreyle titiz bir ilişkiyi beraberce hissedebilmek. Ama aynı zamanda rahatsız eden, yüzleştiren veya çatışma barındıran estetik biçimler de gelişmeli.

Bir kulübe gittiğimde karnıma 17 dirsek yemeden 10 metre ilerleyemiyorum. Bu nedir? Buna ihtiyacınız var mı? Bu kudurukluğa, bu dumanlı ortama ihtiyaç var mı? Fiziksel tutum ve ilişkiler söz konusu olduğunda aynı durum dans ve performans için de dolaylı veya doğrudan geçerli.

Önümüzdeki sene gerçekleşecek 30. Impulstanz için planlar nedir?

KR: Farklı koreograflar ile iletişimdeyiz, örneğin Forsyte. Konu dönüp dolaşıp bütçe problemine geliyor. İlkelerin net olduğu konusunda bir sorun yok. Yıllar içinde bir yanımızın bütçe için diğer yanımızın programın içeriği için kavga etmesi gerektiğini öğrendik. 15 ila 20 kişinin yıl boyunca bunun için çalıştığını unutmamak gerekiyor. Impulstanz programı bilinçli olarak çok geç açıklanır. Bu esnada 3 ya da 4 kişi prodüksiyonları canlı seyretmek için Avrupa’daki sahneleri ve uluslararası sahneleri dolaşır. En sonunda her şey bir araya getirilir.

Ocak ve şubat arası deneyimlerimiz ışığında mali olanaklar da göz önüne alınarak hayal edilen bir program taslağı oluşturulur. Sonrasında program ana hatlarıyla şekil almaya başlar ve en güzeli, mart nisan gibi önemli sanatçılar gelip yeni ürünlerinden bahsedip katılmak istediklerini belirtirler ve biz de hala programda esnekliğimiz olduğu için “buyur!” diyebiliriz. Ama diğer yandan büyük bir planlama güvencesi de özellikle önemli projeleri önceden sabitleme ve daha uygun şartlar sağlama konusunda bize hatırı sayılır derecede yardımcı olabilirdi.

(1) Impulstanz Festivali’nde Avusturyalı koroegraf platformumunun organize ettiği etkinlik programı ve bu etkinliklerin yapıldığı mekânın ismi. Burası çok eski dönemlerdeki ünlü bir balo salonudur. (ç.n.)

(2) Afrika’da popüler bir tür Hip Hop stili.(ç.n.)

(3) Burgtheater’in (Halk Tiyatrosu) prova mekânı (ç.n.)

(4) Viyana’da savaş öncesi dönemde şarap tavernalarının olduğu bölge.(ç.n.)

(5) Viyana’da kültür etkinliklerinin yapıldığı bir bölge (ç.n.)

(6) Almanca’da büyüteç anlamındaki Brennglass ateş yakan cam kelimelerinden türemiştir (ç.n. )

Paylaş.

Yanıtla