Absürd Tiyatroyu Canlandıran Kadın

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Yaşam Kaya

İstanbul Tiyatro Festivali biteli on gün kadar oldu. Bu sene oyunların tamamını izlediğim için yazdığım oyun kritiklerini yavaş yavaş yayınlamaya karar verdim. Seyircisiyle buluşan yeni oyunların gelecek sezon sahneleri süsleyecek olması; tiyatro izleyenlerini bekleyen sürprizler yazdığım bu eleştirilerle umarım herkeste heyecan oluşturur. Sonuçta sezon kapanmış olsa da, bir eleştirmen olarak bizlere tiyatro sezonu kapanmıyor.

BiTiyatro’nun kurucularından Laçin Ceylan’ın İKSV İstanbul Tiyatro Festivali için hazırladığı, absürd tiyatronun en önemli kalemlerinden Eugéne Ionesco’nun oyunu ‘Yeni Kiracı’ festivalin dikkat çeken önemli yorumlarından bir tanesiydi. Festival boyunca beş tanesi yabancı yapım olmak üzere, birbirinden seçkin yerli oyunları izleme şansına eriştim. Laçin Ceylan’ı 2001 yılından bu yana takip ederim. Trabzon Devlet Tiyatrosu’nda koyduğu Dario Fo oyunu ‘Klakson, Borazanlar ve Pırtlar’ son on yıl içinde unutamadığım rejilerinden bir tanesidir. Yönetim alanında kalitesini her daim kanıtlanmış olan sanatçı Türkiye Tiyatrosu için çok önemli. İKSV Tiyatro Festivali, oyunları seçme aşamasında kaliteli fikirler ortaya koymuş. Laçin Ceylan’ın çağdaş ülke tiyatrosuna kattığı enerjiyi festivalin içine katmayı bilmiş.

‘Yeni Kiracı’ anlaşılırlıktan uzak biçimde ikinci dünya savaşından çıkmış Avrupa toplumunun bireyselliğe kaçışını anlatan sıra dışı bir metin. Sanayi toplumunun savaş toplumuyla iç içe girdiği dönemde yazılan yapıt hakkında olumlu fikrim pek yok. Hatta şunu açıklıkla söyleyebilirim; Eugéne Ionesco 1950’li yıllardan 2000’li yılları görememiş. Tamam, insanların küçük evlerinde, eşyalarının arasında, toplumdan kopmuş halde yaşamlarını sürdürüyorlar; fakat teknolojik etkileşim bireyselliğe kaçan insanların şu an en büyük sorunu! Yazar kendi döneminden yola çıkarak geleceğe işaret yollamaya gayret etmiş. Absürd tiyatronun zafiyetleri ‘Yeni Kiracı’da açıkça görülüyor. İnsanı salt kendi düşünceleriyle değerlendiren akım, bireysellikten başlayarak toplumsal felsefeye uzanan fikirleri kenara itiyor. Sonuçta anlatının ne olduğu hep bir muamma olarak kalıyor?!

Laçin Ceylan, kendisini yeni evine hapsetmek isteyen bir adamı, iki işçiyi, apartman görevlisi kadını oyunda aynı potada eritmiş. Yani konuyu şöyle özetleyebilirim; bir adam elinde valizi, kapıda tonlarca eşyası, yanında getirdiği iki işçisi ile yeni hayatına adım atmak üzere. Absürd tiyatronun mantığına ters düşen apartman görevlisi kadın adamdan bahşiş koparıp, yaptığı hizmetlere karşılık parasını almak için uğraşıyor. Adam ‘emir-itaat etme-boyun eğme’ üçleminde eşya taşıyan işçilere eziyet edip, kadını hor görüyor, daracık evinin içinde kendisini Tanrı zannediyor. Ama elli metrekarelik bir Tanrı!…

Laçin Ceylan, sahnenin tamamını akıl dolu tekniklerle kullanmış. Oyunu izlerken bizlere çok ters görünen ‘görevli kadın’ dahi Eugéne Ionesco’nun oyununa keyifli biçimde yerleştirilmiş. Oyuncuların yönetmenle uyum içinde çalıştıklarını her bölümde anlıyoruz. Tekrar edilen sözcükler, kapitalizme karşı sert saldırılar, ezilen insanların çaresizliği, paraya kendisini hapsetmiş bir kadın konuda seyircinin canını fazlasıyla sıkıyor. Oyundan sıkılan seyirciden bahsetmiyorum, aksine oyuna bağlı kalan seyirci sahnede yaşamından bazı parçaları görünce içten içe rahatsız oluyor. Bu duyguların oluşumunda yazarın pek katkısı yok. Yönetmen Laçin Ceylan metinde yaptığı değişikliklerle, dramatik alanda sözlere, eylemlere yaptığı vurgularla sürükleyici bir eser ortaya çıkarmış.

Murat Taşkent, Selen Uçer, Fehmi Karaaslan, Nazif Uğur Tan ve Enginay Gültekin sahnede parlayan isimler. Özellikle Murat Taşkent ve Selen Uçer ikilisi oyunun mihenk taşları. Yönetmenin anlatmak istediğini bütünüyle kavrayan oyuncular karşımızda. Kapitalizmin çarpık ilişki yapısını karakterlerin çatışmasıyla şekillendiriyoruz.

‘Yeni Kiracı’ akıl dolu yönetim teknikleri, yetenekli oyuncu kadrosuyla önümüzdeki sezon tiyatro izleyicisi tarafından mutlaka görülmeli. Festivalde sıralama yapmış olsa idim, ‘Yeni Kiracı’yı ilk beş oyun arasına mutlaka yerleştirirdim.

Tiyatronline

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Yaşam Kaya

Yanıtla