Genç tiyatroculardan kurulu Siyah Beyaz ve Renkli ekibi bu sezon oynadığı Ateş Yüzlü ile izleyicilerin beğenisini kazanıyor.
Türkiye’de uzun yıllardır sinema ve tiyatro izleyicisi anlamında bir gerileme var. Tüm ülkede sinema ya da tiyatro salonu olmaması gibi sorunlar varken bir yandan da mevcut salonlarının yıkılması gündeme geliyor.
Tiyatrocuların en büyük sorunlarından biri oyunlarını oynayacakları, izleyicileri ile buluşacakları salonların az olması, bir diğeri ise istedikleri oyunu sahnelemek için gerekli maddi olanakları bulamamaları.
Hepsi konservatuar mezunu olan Siyah Beyaz ve Renkli ekibi de sahnelemek istedikleri genç Alman yazarlardan Marius von Mayenburg’un bu sorunlarla karşılaşmışlar. Ekibin üyelerinden Ahmet Rıfat Şungar’ın yapı(m)cılığı üstlenmesi ile oyunu sahnelemeye başlamışlar.
Ateş Yüzlü, günümüz klasik çekirdek ailelerinden birinin iç ilişkilerine eğilirken, dışarıdan oldukça normal görünen bir ailenin içinde aslında o kadar da normal olmadığını gösteriyor. Anne (Süreyya Güzel) ve babanın (Muharrem Özcan) artık pek de iletişim kuramadıkları evde olgunluk çağlarına giren kızları Olga (Güneş Sayın) genç kızlığa geçen vücudu ve ailesine benzemem isteği ile arada kalmıştır. Kendisinden küçük kardeşi Kurt (Hüseyin Sevimli) otoriteyi hiç bir şekilde kabullenemeyen ve toplumsal baskı noktalarını kundaklayan bir piromanidir.
Anne ve babanın artık şiddet ile son bulan anlaşamamaları iki kardeşin yakınlaşmalarını daha da arttırmakta ve ensest bir hale sürüklemektedir. Bu sırada Olga Paul (Salih Bademci) adında bir motorcu çocuğa tutulur. Ailesinin de iki kardeş arasındaki yakınlaşmanın durması için bir can simidi olarak gördükleri Paul’e kucak açmaları Kurt’ü daha da çileden çıkarır.
Olga bir yandan Paul’e ve Paul’ün motosikletine duyduğu ilgi, diğer yandan kardeşinin otoriteye baş kaldırışının çekiciliği arasında kalmaya başlar. Bu esnada Kurt’ün okulunda çıkardığı bir yangın ailenin tüm geleceğini etkileyecektir.
Yıllar önce David Linch’in çektiği Mavi Kadife (Blue Velvet) filmindeki gibi reklamları andıran mutlu aile tablolarının altında yatan gerçekleri sergileyen oyun, yönetmen Çağrı Şensoy’un da dediği gibi temelinde anarşizmi ve insanların birbirleri arasındaki iletişimsizliği barındırıyor. Şensoy, “Bu oyun 21. yüzyıl iletişimsizliğini, yalnızlığını insanların sert bir şekilde karşısına çıkarıyor. Oyunu sahneye koyarken rejide de sahnede de seçtiğimiz yol bu insanların modernist, zavallı yalnızlıkları” diyerek ilk olarak neden Ateş Yüzlü’yü sahnelediklerini anlatıyor.
Genç tiyatrocuların imkan bulmaları halinde neler yapabileceklerini gösteren Siyah Beyaz ve Renkli grubunun bütün üyeleri konservatuar mezunu. Grubun sesçisinden, ışıkçısına kadar tüm ekibi aslında tiyatro eğitimi almış ve isimlerini yeni yeni duyurmalarına karşın 4 yıldan beri çeşitli oyunlarla hem Türkiye’yi hem de dünyayı gezmişler.
“Hayat ne trajiktir, ne de komiktir; hayat trajikomiktir” diyen Siyah Beyaz ve Renkli üyeleri isimlerini hayatın kendisini anlattığını düşündükleri için seçmiş. Ateş Yüzlü’nün bu dönemki son gösterimi 17 Mayıs günü saat 20:00’de Kenter Tiyarosu’nda sahnelenecek.