Türkiye’nin birçok yerinde dün 23 Nisan törenleri düzenlendi.
Antalya’daki törenden basına yansıyan fotoğraflardan arasındaki bir karede, vücutlarının çeşitli yerleri kanlı olduğu izlenimi verilmiş sargılarla sarılmış asker üniformalı dört anaokulu çocuğu ellerindeki sedyede yine giysisi kanlanarak yaralı havası verilmiş bir oyuncak bebek taşıyorlardı.
Prof. Dr. Serdar Değirmencioğlu Milliyet gazetesinin ilk sayfasında yayımlanan fotoğrafa bakarak yaptığı yorumda, bunun yetişkinler tarafından oluşturulmuş anlamsız bir senaryo olduğunu belirtti.
“Yetişkinler neyi uygun buluyorsa çocuklara o yaptırılıyor. Çocuklar bu ortamda bir figüran durumundalar. Bunların hiçbiri çocuk senaryosu değil. Bu fotoğraftaki vahim durum da bir çocuk kurgusu değil.”
Değirmencioğlu’na göre verilmek istenen mesaj her zaman var olan mesaj.
“23 Nisan çocuklara armağan edilmiştir, çocukların mutlu olacağı gündür, hatta kimi açılardan barışın vurgulandığı gündür, fotoğrafın arka planında bu mesajı görebiliyorsunuz: Yurtta barış, dünyada barış.
“Ama fotoğraftaki bu çelişki her şeyi çok iyi anlatıyor. 23 Nisan’da yapılmak istenenler bir çorba halinde kendi içinde oldukça çelişkili, kimin ne yapmak istediğinin anlaşılamadığı bir gidişata dönüşmüş durumda.”
Öğretmenler de eğitimden geçmeli
Konuyla ilgili olarak konuştuğumuz Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez, Türkiye’de her türlü etkinliği militarist bir yaklaşım üzerinden organize etme alışkanlığı olduğunu söyledi.
“Çocuk nasıl bir eğlence içinde kutlayacaksa öyle yapılması gereken bir etkinliğin bu denli çocukların psikolojisini bozacak şekle sokulmuş olması ülkemizin geleceği açısından da sorun teşkil etmektedir.”
Burada savaş ve intikam kültürünü ön plana çıkaran bir yapı olduğuna dikkat çeken Sönmez, bu etkinliği organize eden öğretmenlerin de eğitimden geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Buradan hareketle öğretmen yetiştirme sisteminin de kökten değiştirilmesi gerektiğini anlattı.
Sönmez’e göre, barışı, kardeşliği, demokrasiyi, hoşgörüyü, insan haklarını ön planda tutan bir eğitim anlayışına ihtiyaç var ama AKP böyle bir ihtiyacı hayata geçirmek yerine kendi ihtiyaçları üzerinden bir eğitim sistemi kurguluyor.
