Mimesis Haber – Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (IATC) Türkiye Merkezi (TEB) İç AnadoluBölgesi Temsilcisi Gülşen Karakadıoğlu, TEB adına yaptığı açıklamada ciddiyetten
uzak her türlü görüntünün, eylemin ya da durumun “tiyatro” diye adlandırılmasından
yakındı.
Oda TV davasında Nedim Şener’in “buyurun tiyatroya” demesine
ve yaşadıkları trajikomik durumu tanımlamasına değinen Karakadıoğlu: “Gerçekten
de sayıları 100’ü geçen gazetecinin yazarın, basın görevlisinin tutuklulukla peşinen
cezalandırılmasını daha ciddi bir sözcükle tanımlamak çok zor” dedi. Karakadıoğlu,
durumu: “Şaka desek yersiz, ceza desek haksız, yargı desek adil değil” sözleriyle
özetledi.
Sözlerini: “Kuşkusuz tuhaf, tanımlanması zor ve yakışıksız bir durumun tam
ortasındayız” diye sürdüren Karakadıoğlu: “Gerçi Adalet Bakanı bu kişilerin yüzde
80’inin terör nedeniyle yargılandığını açıklıyor, tamam da yıllardır tanıdığımız, okuyup
izlediğimiz birçok gazetecinin terörle ilişkilerini düşünmek insana komik geliyor.
Zaten İçişleri Bakanı da yazar çizer sanatçı takımının bir anlamda terörü besleyen
hatta aktif olarak militanlaşabilir kişiler olabileceği kanısında” dedi.
Bütün bunlara tiyatro eleştirmenleri olarak gülüp geçemediklerini açıklayan Gülşen
Karakadıoğlu, yaşananların tiyatroyla hiçbir ilgisi olmadığını söyledikten sonra,
günümüzde yaşananları: “Olsa olsa yeteneksiz bir yazarın yazdığı fevkalade kaba bir
vodvil” sözleriyle ifade etti.
