Uluslararası Tiyatro Enstitüsü, Türk tiyatrosunu, Avrupa’ya tanıtacak bir proje için kolları sıvadı. Bu kapsamda, Osmanlı’dan günümüze Türk tiyatrosu mercek altına alınacak, oyunlar hazırlanacak
Türk tiyatrosunun son yıllardaki gelişmesi dünyanın da dikkatini çekiyor. Kevin Spacey’nin başrolünde yer aldığı III. Richard‘ın İstanbul’da sahnelenmesi, Berkun Oya’nın Güzel Şeyler Bizim Tarafta ile Almanya’da büyük ödül kazanması, yerli oyunların uluslararası festivallere konuk olması Türk tiyatrosuna ilgiyi arttırıyor. Şimdi de UNESCO’ya bağlı ITI yani Uluslararası Tiyatro Enstitüsü, Türk tiyatrosunu, Avrupa’ya tanıtacak bir proje için kolları sıvadı. ITI’nın Paris’teki merkezinin yönlendirmesiyle, enstitünün Türkiye Merkezi ve İtalya’nın Astragaldi Tiyatrosu, Türkiye Avrupa Birliği Kültürel Diyalog Programı çerçevesinde bir proje hazırladı. Osmanlı’dan günümüze Türk tiyatrosunu ele alacak proje kapsamında, Astragaldi Tiyatrosu’nun öncülüğünde bu yaz İstanbul’da özel bir yaz okulu düzenlenecek ve Türk tiyatrosu hakkında bir inceleme kitabı hazırlanacak. Yaz okulu kapsamında, yerli ve yabancı usta tiyatrocular ders verecek, seminerler düzenlenecek, yerli ve yabancı tiyatrocuların katılacağı atölyelerle oyunlar hazırlanacak ve buradan çıkan sonuç ITI’nin Paris’teki merkezi aracılığıyla dünyaya duyurulacak.
AVRUPA ESİNLENECEK
Proje için dün düzenlenen bir toplantıda İtalya ve Fransa’dan gelen uzmanlar heyeti, Uluslararası Tiyatro Enstitüsü Türkiye Merkezi’nin başkanı ve SABAH yazarı Refik Erduran, Şehir Tiyatroları’ndan Aliye Uzunatağan, Devlet Tiyatroları’ndan Zafer Kayaokay bir araya geldi. Refik Erduran, “Bir süre önce Paris’teki ITI’daki Uluslararası Merkezi’nin genel sekreteri Türkiye’ye geldi. ‘Türkiye giderek önem kazanmakta, Türk tiyatrosu da çok önemli, dünyaya açılması için bir şeyler yapalım’ dedi. Böylece bu projeyi birlikte kararlaştırdık. Proje Türk tiyatrosunu geçmişten bugüne detaylı şekilde ele almayı hedefliyor. Geleneksel Türk tiyatrosu, deyince yalnız Karagöz Hacivat ve Orta Oyunu akla gelir. Oysa bundan ibaret değil. Köylerdeki oyunlar Osmanlı’daki oyunlar var. Bunlar araştırılacak. Bütün bunlardan esinlenerek çıkan oyun kamu oyuna sunulacak. Ayrıca artık büyük yerleşik tiyatroların dışında da canlılık belirtileri var Türk tiyatrosunda. Gençlerin küçük küçük görünen ama içeriği bakımından çok zengin olan tiyatrolarını da görmek, incelemek istiyorlar. Bunun dünya da duyulması çok önemli. Hem de Türk tiyatrosu için kalıcı bir kaynak oluşacak. Avrupa esinlenmek, tanımak istiyor Türk tiyatrosunu, buna aracı olacak bu proje. Türkiye’ye bunlar barbardır diyenlere öfke ile değil ulaşmış olduğumuz düzeyin güzel örneklerini vererek en iyi cevabı vereceğimizi düşünüyorum” diyor. Erduran yapılacak tüm etkinliklerde temanın ‘Çatışmalar’ üzerine gideceğini söylüyor: “Tema ‘çatışmaların giderilmesine tiyatronun katkısı’ olarak belirlendi. İnsanlar birbirlerine nasıl yakınlaştırılır, tiyatro vasıtasıyla birbirini anlamaları nasıl sağlanır bunu inceleyeceğiz. Biz de bu konu için Türkiye’nin arasının çok da iyi olmadığı iki ülkeden iki oyun getirdik. Bir Güney Kıbrıslı bir İsrailli iki oyun yazarıyla konuştuk, ikisi de bu konuyla ilgili çok güzel oyunlar gönderdiler.”
ÖĞRENMEYE GELİYORUZ
İtalya’nın klasik metinleri günümüze uyarlamasıyla tanınan tiyatro topluluğu Astragaldi Tiyatrosu’nu temsilen gelen Fabio Tolledi, “Tiyatromuz Akdeniz’deki pek çok ülkeyle ortak projeler yapıyor. Bizim için bu projenin de önemi Türkiye’yi kapsamasıydı. Türk tiyatrosunu çok merak ediyoruz ve heyecan duyuyoruz. Yaz okulu yapacağız ama biz bir şeyler öğretmeye değil, Türk tiyatroculardan bir şeyler öğrenmeye geleceğiz,” diyerek amaçlarını özetliyor. ITI’dan Petya Hristova ise, “Tiyatro yapmayı seven, heyecanlı ve hevesli herkesi bekliyoruz. Projenin sonunda ülkeler arasında kültürel anlamda bir etkileşim olmasını bekliyoruz. En çok istediğimiz ise bu projeyi sonraki yıllarda da sürdürebilmek,” diyerek kalıcı bir projeye niyetli olduklarını belirtiyor.