Yaşam Kaya
Geçtiğimiz tiyatro sezonu içinde fütürizm üzerine genel anlamda bir değerlendirme yazısı yayınlamıştım. Akımın Türkiye Tiyatrosu’na çokça etki etmediğini, teatral ortamımızın yeni akımlara kapalı olduğunu, fütürizmin tiyatro yazarlarımız tarafından anlaşılmasının zor olduğunu söylemiştim. Söylediklerimi bütünüyle değiştiren bir grupla karşı karşıyayım artık. Gnlev geçtiğimiz sezonun sonlarında sahneye koyduğu, yeni sezonda da biraz değişikliğe gittiği Yüksek Derece adlı oyunu, fütürist bir masalı, gerçek duygularla bizlere sunuyor!
Gnlev ismi bir grup için çok iddialı kelime. Yaptığınız işi nasıl yorumladığınızı sorgulatan bir sözcük! Yüksek Derece ve Gnlev gibi fütürist isme sahip olmak, aslında fütürizmin altını dolduran bir anlayışı bizlere gösteriyor. Oyunda SUNSHINE MOTEL’ de yaşayan insanlar karşımıza geçiyor. Bilinmez bir yerde, belirsiz bir zamanda dünyanın en sıcak anlarının yaşandığı günlerde, bir motelde konaklayan insanların duygusal ilişkileri, birbirleri arası çatışmaları sürüp gidiyor. 102 numarada kalan çift durmaksızın sevişiyor. 303’de internetle ilgilenen bir kişi beliriyor. 406’da eşyalara karşı takıntılar ortaya çıkıyor… Bu motelden dışarıya çıkmak neredeyse imkansız. Kavurucu sıcağa karşı dayanamayan insanlar, yarattıkları dünyada kural ve kuralsızlık arasında gidip geliyorlar. Herkesin karakteri birbirinden farklı olsa da, motelin içindekiler ortak kaderi yaşıyorlar. Yani bir nevi herkes ölümü bekliyor; aşkla, cinsellikle, sevgiyle, hayallerle!
Yüksek Derece, dünyayı bekleyen ‘küresel ısınma’ kaosunu, insanlar üzerinde bıraktığı psikolojik çözümlemelerle birlikte irdeleyen bir konu. Turgay Doğan’ın yazıp yönettiği gösteride sahnede harika genç kadro yer almış. Tolga Akman, Reyhan Nur Çalıkoğlu, Sarper Çelikbaş, Fahrettin Eren Dinler, Uğur Küçükdağ, Öykü Oktay, Emre Taştekin, Günışığı Zan sahneyi büyüleyen isimler!
Turgay Doğan’ ın fütürizme olan bağlılığından bahsetmek istiyorum. Konuda kendisini bilinmeyen zamanda SUNSHINE MOTEL’ in kollarına bırakan ilginç karakterler, hayal ile gerçek arasında gidip gelirken insanın en afilli duygularını bizlere göstermekten çekinmiyorlar. Sevdiği insanın yanında başkasına ilgi duyan veya hiç tanımadığı bir insanla apansız sevişen kadın ya da erkek; yaşamı boyunca dilediklerini gerçekleştiremeyen motel sahibi gencin yapmak istedikleri veya yapamadıkları yazarın kaleminden izleyecilerin ortak duygusu olmuş. Hepimizin içinde gerçekleştirmek istediğimiz aykırılıklar, cesaret edemediğimiz davranışlar var. Konuda bahsettiğim tüm detayları işleyen Turgay Doğan, elindeki malzemeyi çok iyi kullanmış.
Tolga Akman, sevdiği kadınla durmaksızın sevişen kaba bir erkeği canlandırıyor. Sevmeyi, değer vermeyi ihmal etmeden. Oyunun öne çıkan ismi. Oyunculuğu çok iyi. Günışığı Zan ile biçimsel anlamda bütünlük sağlamışlar. Reyhan Nur Çalıkoğlu gidip gitmeme kararsızlığı arasında, geçmişini sorgularken biraz daha canlı olmalı. Sarper Çelikbaş hayallerle gerçeğin birleşme noktası. Fahrettin Eren Dinler, Uğur Küçükdağ, Öykü Oktay, Emre Taştekin ekip olarak çok iyi performans ortaya koyuyorlar. Şunu belirtmekte yarar var, sahnedeki tüm oyuncular üzerlerine düşen ne varsa yerine getirmişler.
Gnlev, tiyatro seyiricisini karşısına alırken Yüksek Derece’ li bir konuyla herkesi oturduğu koltukta terletiyor. Oyunun sağlam ışık tasarımı, başarılı müzik çalışmaları gözden kaçmayan diğer ayrıntılar! Yani uzun lafın kısası son cümleyi şöyle demeli; Yüksek Derece’de fütürizm adrenalinizi zirveye çıkartabilir. Eğer kalbinize güveniyorsanız bu şahane oyunu kaçırmayın.
Oyun Maya Sahnesi’nde izlenebilir…