Tiyatro Yansıma Tarafından Sergilenen Sevgili Doktor’un Başarısı Üzerine…

İhsan Ata

Anton Çehov’un kısa hikâyelerinden Neil Simon’un uyarlamasıyla ortaya çıkan Sevgili Doktor,  Tiyatro Yansıma tarafından sahneye konmuş. Can Ermiş’in reji koltuğuna oturduğu oyunun ışık tasarımı Boğaçhan Özer’e, müzik tasarımı ise Alp Tuğhan Taş’a ait. Birbirinden bağımsız 6 farklı kısa oyundan oluşan iki perdelik eserde; çeşitli sınıflardan kişilerin varoluşları, ilişkileri, çelişkileri ve hayatta kalma çabaları trajikomik durumlarla seyirciye aktarılıyor.

Oyuna geçmeden önce Çehov’un komedi anlayışı üzerine biraz söz etmek gerekir. Çehov, tüm yapıtlarının ısrarla komedi olduğunu savunmuştur. Oysa oyunlarına baktığımız zaman öyle dışavurumcu bilindik komedi öğeleri görülmez. Elbette bu Çehov’un ince komedi anlayışından kaynaklanır. Çehov’un yaşamıyla oyunlarını karşılaştırdığımız zaman onun komedi anlayışını günümüz literatürüyle “Kara Mizah” olarak açıklayabiliriz. Eserlerinin izleyici de bıraktığı “Ağlasak mı gülsek mi” ikilemi de bunu destekler.

Seçilen öyküler, farklı katmanlarla insanları farklı ortamlardan bir araya getiriyor. Hepsinin ortak noktası dönemin yanlışlıklar komedyası üzerine kurulu olmaları. Öykülerdeki farklı sınıf ve statülerden ve gündelik hayattan karakterlerin sahneye taşındığı oyunda, ciddi bir “takım oyunculuğu” da gözlemleniyor.

Oyunda görev alan Alp Tuğhan Taş, Can Ermiş, Deniz Kurubaş, Erkay Yavuz, Mehmet Kurt, Melike Şişman, Vahit Atan tam bir ekip oyunculuğu sergiliyor. Her bir oyuncu bir sonraki sahnenin değişiminde de yer alarak saat gibi işleyen bir oyunun mimarı oluyor.

Her oyuncunun değişik öykülerde ve gerçekten farklı karakterlerdeki performansları da ayrı bir profesyonellik istiyor. Yaklaşık iki saatlik bir zaman diliminde, aynı oyun içinde farklı karakterlere bürünüp, bir önceki karakterin etkisini belleklerden silip yenisini kabullendirmenin zorluğunu da göz önüne aldığımızda, tüm oyuncuların performanslarının ne kadar başarılı olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.

Oyunun reji koltuğuna oturan Can Ermiş, sahnenin soluna anlatıcı için bir masa, sağ tarafına bir yatak ve ortaya da Pano koyarak oldukça işlevsel ve ekonomik bir alan yaratıp oyuncuların rahat hareket etmesine büyük ölçüde katkı sağlamış. Oyuncuların siyahlar içerisinde sahnede yer alması ve rolü olmayan oyuncuların da sahneden çıkmayıp maske takarak kendilerini marke etmeleri oldukça özgün bir buluş.

Sahnesi olan oyuncuların değil tüm oyuncuların sahnede olması ve rolleri dışında maskeleriyle birer heykele dönüşerek rolü olan oyuncuları engellememesi ayrıca takdire şayan. Sahne geçişlerini küçük objelerle geçiştirmek hem oyuncu hem de izleyenler için avantajlı bir durum olmasının yanı sıra Çehov’un yaşayan karakterlerine de selam gönderir nitelikte. Kısacası Can Ermiş, sadece bir yönetmen olarak değil, dekorundan kostümüne tüm ayrıntılara büyük bir titizlik göstererek başarılı bir oyuna imza atıyor.

Sosyal, ekonomik ve sınıfsal konumları açısından farklı statüleri bir araya getiren ve bir yanlışlıklar komedyasından oluşan Sevgili Doktor, Tiyatro Yansıma tarafından amatör ruh ve profesyonel oyunculuklarla sahneleniyor.

Oyunu, 19 Kasım 19.00’da Sarıyer Halk Eğitim Merkezi’nde ve 17 Aralık 20.30’da Tiyatro Karnaval’da (Eski Gazanfer Özcan Sahnesi) izleyebilirsiniz.

OYUNUN KÜNYESİ