1992’de öldürülen Kürt aydın Musa Anter’in gelini Helin Anter, toplumsal sorunların konuşulduğu kahvehaneye en uygun düşen kişi olduğunu düşündüğü kayınpederinin anısına ‘Apê Musa’ isimli ses enstalasyonu hazırladı. 16-25 Eylül tarihleri arasında Diyarbakır’ın Saraykapı semtindeki Köşem Kahvehanesi’nde dinlenebilecek ses enstelasyonunun daha fazla kişiye ulaşabilmesi için Seyrantepe semtinden başlayarak Saraykapı’daki Köşem Kahvehanesi’ne kadar giden bütün ana yolların trafik tabelalarının yanına ‘Apê Musa’ yazılı yön tabelaları asılacak. Eski bir yapı olan Köşem Kahvehanesi’nin iç mekân düzenlemesi doğal halinde bırakılarak Musa Anter’in kendi sesinden sohbetleri verilecek. Kahvehaneye gelenler gün boyu Musa Anter’in mizah yüklü yaşam hikâyelerini kendi sesinden dinleyebilecek.
Helin Anter, enstalasyonla ilgili; Ulla Heise’nin ‘Kahve ve Kahvehane’ isimli kitabından alıntılayarak şöyle diyor: “Şarapsız meyhane diye adlandırılan kahvehaneler zamanla canlı halk edebiyatının üretim ve sergilenme yerlerine dönüştü. Yaşlı ve bilge kişilerin güncel, eğlendirici hikâyeler anlattığı, tartışmaların yapıldığı, toplumsal sorunların konuşulduğu kahvehaneler hükümetler tarafından tehlikeli mekânlar olarak görülmeye başlandı ve kapatıldı. Kahvehaneye en uygun düşen kişi bence Musa Anter’dir. Neden mi? Öncelikle çok iyi bir anlatıcıdır da ondan. Mizahi yönü güçlü, sohbet etmeyi seven, halkla iç içe yaşamış, ülkesinin sorunlarını iyi bilen bir Kürt bilgesidir. Köyündeki evinin bahçesinde bulunan koca çınar ağacının gölgesi kahvehane gibi sürekli onu dinlemeye gelen yabancı veya köyden insanlarla doludur. Musa Anter onu dinlemeye gelen insanlarla sohbet eder, toplumsal sorunları tartışır, hükümetleri eleştirir, köyden ve tanıdığı insanlardan hikâyeler anlatır, kısacası yaşam deneyimlerini paylaşır. İşte bu yüzden o kahvehanede bulunup hikâyeler anlatan yaşlı ve bilge kişiliğe en uygun kişidir Musa Anter.”
49’lar davasında idamla yargılanmıştı
1920 yılında Mardin Nusaybin’de doğan Musa Anter, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde eğitim gördü. Canip Yıldırım ve Yusuf Azizoğlu ile birlikte İleri Yurt gazetesini çıkaran Anter, yayımladığı Kürtçe şiiri ‘Qimil/ Kımıl’ sebebiyle, ünlü 49’lar davasında idamla yargılandı. 27 Mayıs darbesinde affa uğrayan Musa Anter, cezaevinden çıktıktan sonra Deng, Barış Dünyası ve Yön dergilerinde yazdı. 1963’te 23’ler davası ile tekrar cezaevine girdi; Mamak, Sultan Ahmet, Balmumcu, Seyrantepe, Nusaybin cezaevlerinde yattı. 20 Eylül 1992’de Diyarbakır Seyrantepe’de öldürüldü. ‘Qimil’, ‘Birina Reş’, ‘Kurdi-Turki’, ‘Türkçe-Kürtçe Sözlük’, ‘Vaka-i Name’, ‘Tewlo’, ‘Çınaramın’, ‘Fırat Marmara’ya Akar’ ve ‘Hatıralarım’ isimli kitapların yazarı Musa Anter aynı zamanda, DDKO, Halkın Emek Partisi, Mezopotamya Kültür Merkezi ve Kürt Enstitüsü’nün de kurucularındandı.