Sinema ve tiyatro sanatçıları Lale Mansur ve Deniz Türkali ile dansçı ve oyuncu Zeynep Tanbay, 1 Eylül Dünya Barış Günü için ortak bir mesaj verdi. Lale Mansur şöyle konuştu: “Savaşın en yıkıcı etkisini kadınlar hissediyor. Zengin devletler silah satarak inanılmaz gelir elde ediyor. Bir tanka verilecek para ile kaç sığınma evi yapılır? 400 mü, 500 mü? Afrika’da açlık çeken ülkelere bakalım. Ulusal gelirin büyük kısmını silaha harcıyorlar. El kadar bebeler de açlıktan ölüyor” diye konuştu. Türkiye’deki terör olaylarına değinen Mansur, “Herkes elini taşın altına koymalı. Toplantılar yapıyoruz. Başbakan’a mı gidelim, Cumhurbaşkanı’na mı? 1 Eylül ve bayram aynı güne denk geliyor. Bu günü fırsat olarak kullanalım. Hangi kesimden olursa olsun yüreğim dayanmıyor ölümlere. Tüm şerefsizlikleri, onursuzlukları üstleniyorum. Yeter ki görüşmeler yeniden başlasın” dedi. Mansur, demokratik özerklik ilanının zamanlamasının yanlışlığı üzerinde durarak, “BDP, açılmasını beklemeden Meclis’e gitmeli. Onlardan PKK saldırılarını durdurmalarını istiyoruz” diye ekledi.
‘BDP MECLİS’E GİRMELİ’
Zeynep Tanbay ise “Zenginler, fakir ülkeler arasında bir din savaşı çıkartarak silah satmak istiyor. Bu oyuna gelmemeliyiz” dedi. BDP’nin acilen Meclis’e gitmesi gerektiğine dikkat çeken Tanbay, “Barışı kim istemiyor; savaş kışkırtıcıları, yani Ergenekoncular. PKK içinde de bir grup savaştan medet umuyor. Bu iki grubun heveslerini kursaklarında bırakalım. BDP, mutlaka Meclis’te olmalı, barış elini uzatmalı, hükümet de bu eli tutmalı. Abdullah Öcalan ile mi görüşülecek, yoksa bir başkasıyla mı? Başbakan’dan rica ediyoruz, kendisi görüşmek istemiyorsa biz gidip görüşelim” diye konuştu. Deniz Türkali de Kürt sorununun barışçıl yoldan çözülmesinin şart olduğunu belirtti. Çok acılar çektiğini belirten Türkali şunları söyledi: “Bu iş kanla çözülmez. Bu ülkenin bir yurttaşı olarak tabut, kan, gözyaşı, ağlayan anne-baba ve kardeş görmek istemiyorum. BDPPKK ve hükümet ne yapıp yapıp savaşı durdurmalıdırlar. Ben 1968 kuşağındanım. Vietnam’da ABD’li gençlerin ölmemesi için de mücadele ediyordum, Vietnamlı insanlar için de. BDP adına bütün şerefsizlikleri, onursuzlukları üzerime alıyorum; yeter ki, Meclis’e gitsinler, göğüslerini barış için siper etsinler.”
