Bir Muhteşem Kuğu Gölü ki..

Pinterest LinkedIn Tumblr +

(7 Temmuz 2011 tarihli Sabah Gazetesi’nde yayımlanan, Hıncal Uluç imzalı köşe yazısını okurlarımızla paylaşıyoruz.)

“Madam” işte böyle anılır!.. İşte tam böyle.. 2011, Madam’ın ölümünün onuncu yılı.. Dame Ninette de Valois’nın.. Türk Balesinin kurucusunun..

Bir Kuğu Gölü izledim ki, İzmir’de.. Açık Hava’da.. Bir bale gösterisi için olanakların nerdeyse sıfır olduğu bir açık hava sahnesinde.. Arkalıksız, beton tribünler.. Üstü açık bir sahne.. Orkestra çukuru bile yok.. Akustik nerdeyse sıfır.. Işık imkânları kısıtlı, dekor imkanları kısıtlı.. Sanatçının müziğe ve dansına konsantre olması nerdeyse mümkün değil..

İşte bu “İmkânsızlıklar Ortamı” içinde bir Kuğu Gölü izledim ki, anlatılmaz..

Bu nasıl bir “Mükemmel”e ulaşmadır?.. Bu nasıl bir “Türk Balesi nerelere geldi, ey dünya, gördünüz mü” haykırışıdır..

Temsilin son bölümlerini, ikide birde buğulaşan gözlüklerimi, sırılsıklam yanaklarımı silerek izledim..

Müthiş ama gerçekten müthiş bir “Kumpanya” gösterisiydi bu..

Türk Bale Kumpanyası..

Çıkarın Nuriyev’i mezardan, getirin Barişnikov’u, bu ekibin arasında dans etsinler.. O düzeydeydi, seyrettiklerim..

Kuğu Gölü, klasik balenin doruğudur.. Kuğu Gölü’nde oynamadan balerin, Kuğu Gölü’nü oynamadan kumpanya olamazsınız, öylesi..

Ben, Moskova ve St. Petersburg kumpanyaları dahil, dünya çapında Kuğu Gölü performansları izledim.. İşte düzey buydu..

Madam’ın Balesi bu düzeyi yakalamış işte..

Meriç Sümen’le başlayarak, çok virtüöz çıkardık bu sanat dalında.. Sonunda yönetmeninden başlayarak, tümüyle dünya düzeyine ulaştık..

İzmir’deki Kuğu Gölü buydu işte benim için..

Teşekkürler Madam!..

***

Fikir, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen’den geldi.. Mehmet Balkan, Portekiz Balesi’ni yönetirken, bir Kuğu Gölü yorumlamıştı, İvanov ve Petipa’nın Klasik Balesinden sapmadan.. İvanov 4 perde yapmış, Petipa 3 perdeye indirmişti. Genelde de bu yorum sahnelendi dünyada..

Balkan 2 perdelik bir Kuğu Gölü yaparken, kendi adımlarını da kattı danslara.. Büyük ilgi yarattı..

Gökmen “Şu Portekiz’de yaptığını, Aspendos için bizde de yapsana” dedi, Balkan’a.. “İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Mersin, Samsun, bütün balelerden istediklerini al..”

Balkan, 90 kişilik dev bir kadro topladı.. İzmir Opera ve Balesi’nin 71 kişilik orkestrası hariç.. Sonra çalışmalar başladı..

İzmir Opera Balesi Basın Müşaviri, sevgili dostum Erdoğan Öztürk “Siyah Kuğu filminde gördüklerin hikâye.. Bu Mehmet Balkan var ya, bu Mehmet Balkan..” diye anlattı..

Aspendos’un üstü açık sahnesinde, sıcaklık gölgede 38 derece iken günde 14.5 saat çalışmak ne demek?.

Bazı sahnelerde 36 dansçı vardı, sahnede.. Sanırsınız bilgisayar görüntüsü.. O kadar düzenli, o kadar güzel.. Mükemmelliğin sırrı bu.. Çalışmak.. Ölesiye çalışmak..

İnsan inanırsa ölesiye çalışır.. Mehmet Balkan bu inancı vermiş dansçılarına..

Bale deyince akla Kuğu Gölü, Kuğu Gölü deyince de, o “Beyaz Sahne” gelir.. Bembeyaz kuğular arasında, beyaz prens ve beyaz kuğu/ prensesin dansı..

O kordo baleyi izlemeye doyamadım.. Kendimi Bolşoy’da zannederek..

Balkan, Siyah Kuğu filmindeki yorumu seçmiş. Genelde hep ayni dansçı tarafından canlandıran Siyah ve Beyaz Kuğuları ayırmış.. Odette ve Odile’i filmdeki gibi iki ayrı dansçı oynuyor..

İkisi de çok iyiydi.. Elif Aktar da, Sanem Ergüler de.. Prensi dans eden Melih Ertel, hele ikili sahnelerde harikaydı.. Soytarı Kürşat Kılıç da müthiş bir genç..

İspanyol Kız’da Burcu’yu gördüm.. Geçen yılki ilk Andante Ödülleri’nde Yılın Umut Veren Dansçısı seçilen İzmirli genç kız.. Aspendos’ta, Siyah Kuğu’yu dans etmiş, üç gün içinde hazırlanıp.. İspanyolda da harikaydı.. Burcu’yu Beyaz Kuğu’yu dans ederek görmek istiyorum şimdi.. Kastta var.. Bu Kuğu Gölü de, eylülden itibaren başta Bursa, belli başlı kentlerimizde sahnelenecek. Birinde yakalarım nasılsa..

Burcu Olguner.. Bu ismi yazın ve izleyin.. Sabah kahvaltıda Mehmet Balkan’la sohbet ettik.. Ben ağzımı açmadan Burcu’nun nasıl büyük bir yetenek, nasıl parlak bir gelecek olduğunu o anlattı bana..

Çalışma disiplini de mükemmelmiş..

Savaş Camgöz’ün o imkânsız alanda yarattığı pratik ve etkili dekor ve de kostümleri nefisti.. Taner Aydın’ın yoktan var ettiği ışıkları da öyle..

Kuğu Gölü’nü sahneye koyan, Mehmet Balkan’ın eşi Lale.. Karı koca, ortaya çıkan harika işi paylaşmışlar..,

..Ve de..

Ve de orkestra..

Gösteri sonunda, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen’e sitem ettim.
“İstanbul’da orkestra çukurlu sahne yok diye, banttan gelen müzikle baleye alışmıştık. Nerden çıktı bu canlı orkestra.. Zaman zaman onları izlemeye dalıp, dansçıları unuttum. Resmen sahne çaldılar..”

Konuk Şef James Tagulle’nin yönettiği İzmir Opera ve Bale Orkestrası, mükemmelliğin tamamlayıcısıydı.. Çaykovski’yi öyle çaldılar ki, sahnedeki muhteşem gösteriye rağmen, zaman zaman gözlerimi kapayıp, müziği içime sindirmek istedi canım..

Hele sololarda.. Hele Kemal Tören (Keman), Sibel Efendiyev (Arp), Güzin Yavuz (Obua), Zafer Zencirli (Çello) dinlerken..

Bu orkestrayı bir konserde dinlemek isterim.. Bu Kuğu Gölü, eylül ayından itibaren turnede olacak.. Bir yolunu bulun ve bir yerlerde yakalayıp izleyin. Bugüne dek hiç bale izlememiş olsanız dahi gidin izleyin.. Hayatınıza müthiş bir güzellik kattığınızı hissedeceksiniz..
Dahası..

Mehmet Balkan ve seçtiği 20 solist dansçı Prag’a gidiyorlar. Belki de gittiler bile..
Rengim Gökmen’in teklifinin benzeri bu defa Çek Kültür Bakanlığı’ndan gelmiş… “Gel, Kuğu Gölü yorumunu bir de Prag’da sahnele..”

Orada 20 Avrupa ülkesinden seçilmiş dansçılardan oluşan bir kadro bekliyor Balkan’ı.. Uluslararası bir Kuğu Gölü.. Ama solistler bizden.. Yorumcu da..

Gururu düşünebiliyor musunuz?.

Teşekkürler Madam!..

Teşekkürler.. Teşekkürler..

Sabah 

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.