Nükhet Eren
Shakespeare Hamlet adlı oyunu elimizdeki bilgilere göre tam 410 yıl önce yazmış. Eli kanlı iktidarın kendini sorgulayanı deli gösteren ve yok etmeye götürmesini anlatan bu oyun, aradan geçen yüz yıllar boyunca binlerce kez sahnelendi. Sadece tiyatro değil opera, bale ve sinema perdeleri de onun için defalarca açıldı. Bu satırlar elbette bir başyapıtın tanımını yapmaktadır aynı zamanda. Sahnede yer alan televizyondan Janis Joplin’in ‘’Söyle Anne (Tell Mama)‘’şarkısıyla böyle bir başyapıta başlıyorsanız olağan dışı bir farklılığınız olmalı; bütün merdivenleri tutkuyla çıkmış, en iyisini yapabilmek için yıllarını vermiş, ustalaşırken insana ve yaşama ilişkin kendi dilini hep korumuş bir tiyatro adamıysanız Hamlet’i Hamxlet yapabilirsiniz.
Zafer Diper Bizim Tiyatro’yu 1981 yılında kurduğunda ilk oyun olarak Hamlet’i oynamıştı. Yıllardır kafasında kurgulayıp döndürdüğü eserle başlamak, onun için paha biçilmez değerdeydi. Bu yıl tamamen farklı biçimde yeniden sahneye koyduğu oyunda bu kez Ophelia’nın babası Polonius rolündeydi. Otuz yılın onda bıraktığı izler; yeni oyunları araştırma, kendine özgü bir metin oluşturma ve elindeki olanaklarla en iyi biçimde sahneleme merakı ve gayretiydi.
Babasını öldüren amcasının yönettiği Hamxlet adlı dünya devi bir şirketin tek veliahdıdır Hamlet. İlk sahnede Horatio ve Ophelia ile olan arkadaş birlikteliği içinde Elizabeth adlı bir karakterle karşılaşmak bu oyunun, Shakespeare’den daha fazla kadın üzerinden okunabileceği ön izlerini verir. Ophelia oyunda en sahici olan ve oyunu şimdiki zamana taşıyandır. Özellikle Hamxlet’in gizli bölümüne girip şirketin kirli dosyalarını tek tek sayması, üstelik sahne üzerinde değil, salon koltukların kol yerlerine basıp seyircilerin tepesinde yürüyerek söylemesi oyunun en çarpıcı sahnelerinden biridir. Latin Amerika darbeleri ve Ortadoğu işgallerinin sebebi kan emici, insan avcısı şirketin ta kendisidir.
Sahnedeki sözcüklerin pek çoğu Shakespeare’den gelmiş, şimdiki zamana tıpatıp uymuş, son kullanma tarihi olmayan bu repliklerin hepsi oyuncuların ağzına yakışmış. İnsanlığın uçsuz bucaksız tarihsel birikiminin en mükemmel ifadesinde kendini bulan bu şiirsel dil, Hamlet’in enerji dolu, dur durak bilmeyen hareketli oyunu ile bugünün hızını yakalamış. Mevcut iktidarın yanında yer alan annesi, sevgilisi, arkadaşları dahil tüm yakınlarına karşı deli görünmeyi seçen genç adamın büyük şirket toplantısına kadın kılığında gelmesinin şaşırtıcılığı kadar, ünlü ‘’olmak ya da olmamak’’ ile başlayan tiradını, çaldığı davulun arkasında yapması farklı bir baş karakteri sahneye getiriyor. Mehmetcan Diper, oynadığı her sahnede Hamlet’in hakkını veriyor. Bu kadar genç bir insanın böylesine ustalık gösteren performansı doğrusu dudak ısırtıyor.
Oyun, Kadıköy-Barış Manço Kültür Merkezi’nin siyah perdeli salonunda dekorsuz olarak oynanıyor. Sayısız aksesuar diğer oyuncular tarafından getirip götürülerek sahne hazırlanırken; masa, sandalye, televizyon, küvet, sehpanın tekerlekli olması büyük kolaylık sağlıyor. Bizim Tiyatro’nun pek çok oyunu gibi Hamxlet de sadece İtalyan Sahnede oynanmıyor. Koridorlar, salona açılan kapılar, sahne önü, ilk sıra koltuklar, hepsi birer sahne. Tiyatro oyuncuları için ‘’en iyi nitelik’’ sıralaması yapılsa Hamxlet oyuncularının her biri övgüye değer güzellikte oyunları ile listeye adını yazdırır. Ayrıca başkanın kardeşi tarafından öldürülme sahnesini gösteren abartılı, komik ve gösterişli küçük gösterinin canlılığı oyuna ayrı bir renk katmakta.
Üzerine sayısız tez, makale, kitap yazılmış olan Hamlet, şu an dünyanın bilindik- bilinmedik yüzlerce tiyatrosunda sahneleniyor. Oyunun dramatik yönü en yüksek sahnelerinden biri olan Mezarcılar Sahnesi Hamxlet’te yer almıyor. Ancak Ophelia’nın kendine kıydığı sahnenin vuruculuğu bu eksikliği kapatmış görünüyor. Televizyonda ‘’Ben ve Bobby Mcgee’’ şarkısı çalarken küvetteki suda bütün vücudu ıslanan kadının kızıllık içinde yaşamına son vermesi neredeyse oyunun erken gelen finali gibidir. Ece Erişti, havaya kalkmış masa ayaklarına tutunarak dans edebildiği kadar sessiz sinema tarzı anlatımıyla, bir yandan boyun eğen öte yandan başkaldıran kadını canlandıran duygu dolu oyunuyla büyük beğeni topluyor.
Dünyadaki bir çok tiyatro sever ve Shakespeare hayranı yeni sahnelenen her Hamlet oyununun nasıl yorumlandığını merak eder. Hamxlet, sadece Türkiye sınırları içinde değil öteki ülkelerde de sahnelenirse hem onlara hem bugüne ilişkin derdi olan herkese ulaşır. Bizim Tiyatro’nun kâinata ulaştırmayı hedeflediği sesini en iyi duyuracak oyunlardan biridir Hamxlet. İnsanı ve yaşamı binlerce yıldır anlatan tiyatro, Zafer Diper’in kendine özgü yorumlarıyla zenginleşerek yoluna devam edecektir diye düşünüyorum.