Metin Boran
Sinema yönetmeni Serdar Akar’ın danışmalığı ve üst denetimi ile çalışmalarını sürdüren “Tiyatro Adam”, kuruluşunun dördüncü yılında Fransız edebiyat ve sanatının aykırı sesi Boris Vian’nın Generallerin Beş Çayı adlı oyununu Generaller, Savaş ve Barbekü adıyla sahnelemeyi sürdürüyor. Çevirisini Berk Erdem’in yaptığı oyunun yönetmenliğini İstanbul Şehir Tiyatroları rejisörlerinden Engin Alkan yapıyor.
Tiyatro Adam, tiyatro ve sahne sevdalısı bir grup genç tarafından ciddi oyunlar sahnelemek üzere oluşturulan bir grup. Topluluğun daha önce sahnelediği Markalı Hava ve Albay Kuş adlı oyunlar uzun süre gündemde kalmış ve yoğun bir seyirci kitlesi ile buluşmuştu. Günümüz toplumsal ve iktisadi sorunlarını savaş olgusu ve savaş kültürü üzerinden tartışmayı hedefleyen yeni oyunları Generaller, Savaş ve Barbekü topluluğun daha önceki oyunlarının tematik vurgusunun devamı niteliğinde.
Edebiyat ve sanat alanında çok yönlü üretimleri ile dikkat çeken muhalif yazar Boris Vian, roman yazarlığının yanı sıra müzisyenliği ve yazdığı şiirlerle de kendisinden söz ettirdi. Bir dönem sinema ile de ilgilenen Vian, anarşizmin izlerini taşıyan, sert ve çatışmalı oyunları ile tiyatroda da seyircinin beğenisini kazandı.
Kısa yaşamına 39 yapıt sığdıran Boris Vian, savaş, şiddet ve ölüm teması üzerine grotesk tarzda yazdığı oyunlarda keskin bir dil kullanarak savaşa neden olan kişi ve kurumları kimi yerde alaya alır kimi zaman da yerden yere vurur.
Geçtiğimiz sezon İstanbul Devlet Tiyatroları’nda, yitirilen değerlerle hayal kırıklığı yaşayan bir burjuva ailenin anlatıldığı İmparatorluk Kuranlar adlı oyunu sahnelenen yazarın komedi tarzında kaleme aldığı Generallerin Beş Çayı adlı oyunda Amerikalı, Rus, Çin ve Fransız generaller, bir piskopos ve acayip bir kimlikle karşımıza çıkan bir annenin gözünden alaysı bir şekilde savaş sorgulanıyor
Yönetmen Engin Alkan yorumunda savaş olgusunu neden ve sonuçları ile komedinin bütün unsurlarını kullanarak özenli bir çalışma ortaya çıkarıyor. Oyunda yazarın sözel tavrını, alaysı kurgusunu olabildiğince yalın bir dille görselleştiriyor. Alkan, yorumu ile savaşın akıl dışılığı ve halklar üzerindeki tahribatını nesnel bir gözlemle ortaya çıkarırken aynı zamanda savaş mekanizmasında yer alan siyasi ve askeri figürleri de komedinin bütün olanaklarını zorlayarak sahnede bombardımana tutuyor.
Tiyatro Adam’ın oyuncuları önceki oyunlarda da olduğu gibi bütünlüklü bir grup ruhu ile kendilerini konumlandırıyorlar sahnede. Oyuncular söz ve tavırları ile gerek metnin canlı kılınması gerekse de rejisörün yorumunun anlaşılması bağlamında ortak bir anlayışla özel bir oyunculuk örneği sergiliyorlar. Oyunda sorumluluk alan her bir oyuncu, üzerine düşen görevi, samimi ve sahici bir yorumla sahneye taşıyor. Yansıladıkları rollerle başta Ayça Koyunoğlu olmak üzere Aşkın Şenol, Umut Temizaş, Deniz Özmen, Ahmet Kaynak, Volkan Girgin, Ercüment Acar ve Fatih Koyunoğlu abartısız oyunculuk ve ölçüsü ayarlanmış bir komedi yorumu ile göz dolduruyorlar.
Tiyatro Adam, sahneye taşıdığı oyunlarla tiyatro ortamında önemli bir boşluğu dolduruyor gizlice. Gerek seçtikleri yazar ve gerekse de oyun tarzları ile bütün olanaksızlıklara rağmen ciddi tiyatro yapmanın pratik örneğini sunuyorlar seyirciye.
Sayıları her geçen gün azalan ve popüler kültürün çarkında un ufak olan, yılışık ve sünepe tavırları ile nerede durması gerektiğinin ayrımında olmayan tiyatro adamlarına karşı Tiyatro Adam ya da adam gibi tiyatro topluluğu gereksinimi her geçen gün artıyor. Tiyatro Adam’ın uzun soluklu olması umudu ile…