Tiyatrocu Ayça Bildik: Oyunculukta adaletsiz bir düzen var; tiyatro, dizi sektörüne benzemeye başladı

Pinterest LinkedIn Tumblr +

[T24’ten Faruk Ekici’nin oyuncu Ayça Bildik ile yaptığı söyleşiyi okuyucularımızla paylaşıyoruz]Küçük de olsa kendi sahnesinde oyunculuk yapmak için direnen Ayça Bildik, oyunculukta da hayatın başka alanlarına olduğu gibi adaletsiz bir düzen olduğunu söylüyor. Tiyatronun gitgide dizi sektörüne benzediğini söyleyen Bildik’le hem sektörü hem de yeni oyunu BenDeniz’i konuştuk.

Ayça Bildik‘in yazıp oynadığı ve Hakan Emre Ünal‘ın yönettiği tek kişilik bir tiyatro oyunu BenDeniz, çocukluğundan beri abisinin ölümünün yarattığı travmayla başa çıkmaya çalışan mimar Deniz Deryacıgil’in hikâyesini anlatıyor.

Deniz, yaşadığı bu derin acının etkisiyle hayatının her alanında zorluklar yaşarken kendini; şehirden, annesinden ve insan ilişkilerinden kaçarak sürekli bir arayış içinde buluyor. Bu süreçte çeşitli atölyelere katılarak içindeki boşluğu doldurmaya çalışıyor ancak bu arayış, bir bağımlılığa dönüşüyor. Sonunda kendi atölyesini açmaya karar veren Deniz, maddi sıkıntılarla mücadele ederken, düzenlediği destek haftasında beklenmedik bir şeyle karşılaşıyor.

6 Mart’ta Sahne Pasaport’ta tekrar tiyatroseverlerle buluşacak oyunun yazarı Ayça Bildik, oyunun yaratım sürecini, patriarkanın hâkim olduğu tiyatro, sinema gibi sektörlerde kadın olarak ayakta durmaya çalışmanın zorluklarını ve oyuna dair bilinmeyenleri T24’e anlattı.

– BenDeniz oyununun fikri nasıl ortaya çıktı? Biraz oyunun yaratım aşamasından ve hikâyesinden bahsedebilir misiniz? Ayrıca Hakan Emre Ünal’la nasıl bir araya geldiniz?

Yaklaşık 6 senedir Suadiye’de Atölye Pasaport adında bir mekân işletiyorum. Orayı açmamın sebebi ise hem kendi prova ve çalışma alanı eksikliğim hem de sanatın farklı alanlarına olan merakım idi. Pandemi sırası ve sonrasında atölyemizde işler durma seviyesine gelmişti. Tam o dönemde Hakan Emre Ünal ve Nezaket Erden ile ortak bir arkadaşımız sayesinde Atölye Pasaport’ta tanıştık. Hakan Emre atölyeye ilk geldiği gün orada bir oyun çalışma fikrini aklıma düşürmüştü. Sonrasında Tiyatro Hemhal ekibi N’olucak Bu Yusuf Umut’un Hali provaları için atölyeye gelmeye başladılar. Beni de ekiplerine dahil ederek hem atölyenin kapalı olduğu dönemdeki umutsuzluğumun kırılmasına hem de tiyatroya karşı sevgimin yeniden alevlenmesine vesile oldular. Bir yandan da çalışma tekniklerini gözlemleme fırsatı bulduğum geliştirici bir süreç oldu benim için. Aradan bir süre geçti ve BenDeniz’in çocukluğunu, iş hayatını, katıldığı atölyeleri anlattığımız 2 katmandan oluşan hikayemi yazıp Hakan Emre’ye okudum. Sonrası onun da dahil olması ve şimdiki zamanı yani üçüncü katmanı eklemeyi önermesi ile oyun değişip dönüşmeye başladı. Bu şekilde ilk yazdığım metnin özünü taşıyan bambaşka bir metne dönüştü.(söyleşinin devamı için buraya tıklayabilirsiniz…)

Paylaş.

Yanıtla