[Okan Çil’in Gazete Duvar’da yayımlanan ve Engin Hepileri ile yaptığı söyleşinin bir kısmını okurlarımızla paylaşıyoruz.]
Melih Cevdet Anday’ın Müfettişler adlı oyunu İstanbul’da Tiyatro İn’de sahneleniyor. Yönetmen Engin Hepileri sıkışmışlık içindeki karakterlerin gerçek bir adım atma sürecini nasıl yönettiğini anlattı.
‘MEHMET BİRKİYE BENDEN BİR OYUN İSTEDİ’
“Müfettişler”i sahneye koymaya nasıl karar verdiniz?
İKSV Tiyatro Festivali için Mehmet Birkiye benden bir oyun yapmamı istedi. Uzun zamandır üstüne çalıştığım Melih Cevdet Anday oyunlarından birini teklif ettim. Mehmet Hoca çok memnun kaldı. Ve “Müfettişler” oyunu ile Tiyatro Festivali’nin açılışını gerçekleştirdik.
Sahnede birbirinden yetenekli oyuncular var. Bu kadronun nasıl bir araya geldiğini anlatır mısınız?
Her biri birbirinden yetenekli oyuncularımız aynı zamanda benim dostlarım ve arkadaşlarım. Ve her biri inandığım, gördüğüm rüyaya benimle beraber inanarak bu yolculukta bana destek verdiler. Birlikte hayal etmek, dostlukları güzel işlerle şenlendirmek en sevdiğim buluşmalardan biridir. Bana inanan tüm oyuncu arkadaşlarıma ve tasarımcılarıma teşekkür ederim.
‘MÜZİKLERİNİ KENAN DOĞULU YAPTI’
Oyunun ses ve ışıkları da ayrıca konuşulmaya değer. Sanırım bu oyunda yeni bir ışık kullanımı söz konusu?
“Müfettişler” oyununun müziklerini yine Kenan Doğulu yaptı. O benim en büyük şansım. Müzik bilgisi, özgür bakış açısı, inancı ve kabiliyeti hepimize her zaman örnek oluyor. Ve onun dokunduğu her nota oyunun ruhunu oluşturuyor. Bu anlamda çok şanslıyım.
Işıklara gelince Cem Yılmazer’in tasarladığı ışıklarımızın sağlayıcısı Signfy şirketi. Onlarla Türkiye’de ilk kez dinamik led aydınlatma sistemini denedik. Ve çok iyi sonuç verdi. Onlara da tiyatro sanatına katkılarından dolayı teşekkür ederim.
Oyuna katkıda bulunan isimlerden biri de Kenan Doğulu. Kenan Doğulu’yla çalışma sürecinden bahseder misiniz?
Demin de dediğim gibi Kenan abi tam bir müzisyen. Hissettiği duyguyu, durumu bize notalarla yansıtabilen ve ruhunu katarak bunu melodilere dökebilen bir sanatçı. Çalışkanlığı, üretkenliği ve herkese dokunan kavrayıcılığıyla hep yanında, birlikte üretmek isteyeceğiniz bir sanatçı.
‘MÜFETTİŞLER HAYATIN İÇERİSİNDEKİ UYUMSUZLUĞU SAHNEYE YANSITIYOR’
“Müfettişler”de kıskaca alınmış, sürekli göz hapsinde tutulan bir adamın, gerçek ve gerçek dışı arasındaki gitgellerini izliyoruz ancak olayın sebebinden çok sonuçlarına odaklanıyoruz. Bu Kafkaesk durum hakkındaki yorumlarınızı öğrenebilir miyiz?
Melih Cevdet Anday’ın uyumsuz oyunlarından bir tanesi olan “Müfettişler” tam da hayatın içerisindeki uyumsuzluğu sahneye yansıtıyor. Karakterlerin içinde bulundukları sıkışmışlık, daralma, isyan ve kendi yolculuklarına olan borçları onları artık doğru ya da yanlış, hayal ya da gerçek bir adım atmaya sürüklüyor. İşte o ilk adım her şeyin başlangıcı, umudun kendisi oluyor.
Oyun, geçmişin kıskacına sıkışmış, bu yüzden geleceğe tam anlamıyla adapte olamama meselesini de irdeliyor bir yandan. Dahası erkek bu şekildeyken, kadın ona sürekli geleceği hatırlatıp duruyor. Bu ayrıma dair bize neler söylemek istersiniz?
Melih Cevdet Anday’ın oyunlarındaki kadınlar her zaman tamamlayıcı, BÜTÜNLEYİCİ karakterlerdir. Hayatın gücü, inancı ve umudu her zaman onların elindedir. Kaygı ve korku içinde boğulmuş, kaybolmuş adamın yanında dimdik ayakta duran, ona geleceği gösteren kadın motifi aslında bize hiç de uzak değil. Kendi kültürümüz, karakterlerimiz, dertlerimiz açısından da bu oyun bizim için çok değerli.
Devamı için tıklayınız.