[Vecdi Sayar’ın BirGün’de yayımlanan yazısının bir kısmını okurlarımızla paylaşıyoruz.]
Cumhuriyet’in ilk yıllarında büyük atılımlara sahne olan ülkemizin sanat ortamı günümüzde olması gereken boyutlarda değil. Sadece birkaç büyükşehirde tiyatro ve sinema alanındaki etkinlikler oluyor. Bunlardan biri de İzmir’de TAKSAV’ın tiyatro festivali.
Acı bir gerçekten söz ederek başlamak istiyorum. Bugün ülkemizin pek çok kentinde sanatın, özellikle tiyatronun esamisi okunmuyor. 10 kentimizdeki Devlet Tiyatroları sahnelerini ve aynı yasanın olanaklarından yararlanan İstanbul, Eskişehir, İzmit, Bakırköy, Antalya Şehir Tiyatrolarını ve siyasal iktidarca onaylanmadığı için sanatçı kadrolarına sahip olmasa da kısa sürede kente yakışan profesyonel bir tiyatro oluşumunu gerçekleştiren İzmir Şehir Tiyatrolarını saymazsanız diğer kentlerimizdeki belediye tiyatrolarını profesyonel topluluklar olarak kabul etmek mümkün değil. Tabi bir de özel tiyatrolar var. Bir kısmı kapanırken, diğerleri varoluş mücadelesini sürdürüyor. Samsun ve Ordu’dakileri yakından tanıyorum. Popülizme teslim olmamak, İyi tiyatro yapmak için direniyorlar. Ama pek çok kentimizdeki toplulukların seyirciye tiyatro sanatı adına olumlu katkıları olduğunu söyleyemem. Kimi formasyon, kimi bütçe yetersizliklerinden ötürü…
Bu olumsuz tablonun nedenleri arasında, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verdiği desteklerin yeterli olmaması, mesleği tiyatroculuk olmayan bazı kişilerin kurduğu şirketlerin bu desteklerden yararlandırılması, yerel yöneticilerin tiyatro sanatına sahici bir ilgi duymaması, pek çok üniversitemizde tiyatro bölümleri açılmasına karşın, bu bölümlerdeki akademik kadronun yeterli olmaması sayılabilir. Tabi, bir de ülkedeki genel kültür düzeyindeki gerilemeden söz etmek gerek. Eğitim tedrisatından medyada sanata ayrılan yere, popüler kültürün önlenemez yükselişine pek çok nedeni var bu gerilemenin.
Devamı için tıklayınız.
BirGün