“TARTE ile Hedefimiz Dünya Çapında Kültür Alışverişi”

(TurkishNY’nin TARTE’nin yaratıcısı Ayşe Eldek ile yaptığı söyleşiyi yayınlıyoruz.)

TurkishNY: Hoşgeldiniz Ayşe Hanım. Herşeyden önce Turkish American Repertory Theater fikri nasıl oluştu?

Ayşe Eldek: Ben eskiden beri böyle bir oluşum olması hayalini kuruyordum.Tüm perfomansların İngilizce olduğu ve orijinal ve adapte Türk ve Amerikan oyunlarının ve sanatçılarının bir araya geldiği bir yer. Bir gün sabahın 3’ünde birden uyandım ve gözümün önünde neon lambalarıyla TARTE yazdı. Gerçekten… Kulağa garip gelebilir ama ertesi gün de oluşumu başlattım.

Soru: Herşeyin İngilizce olacağından bahsettiniz.

Cevap: Evet. O çok önemli. Tabii ki Türkçe oynanması harika ancak daha geniş kitleye ulaşmak istiyorsak ve kültürümüzü en iyi şekilde tanıtmak istiyorsak herşeyin İngilizce olması önemli. Çünkü bu oyun burada kalmayıp başka bir ülkeye de gitse İngilizce global bir dil olduğundan o kitleye de rahatlıkla ulaşabilir. Burada dünya çapında bir kültür alışverişinden bahsediyoruz.

Soru :“To Love” projesi nasıl ortaya çıktı?

Cevap: Türkiye’ye gittiğimde Atatürk’le ilgili bütün kitapları alırken bir kitapçıda köşede kendi haline duran bir kitap gördüm. “Gazi’nin Hüzünlü Aşığı” adlı Nehir Roggendorf’un yazmış olduğu bu kitap beni çok etkilemişti. Aklımda yazmayı planladığım bir şeyler vardı ama bu kitaptaki temanın üzerinde çalışmak istedim. O şekilde başladı. İlk oyunumuz Benefit Gala şeklinde.

Soru: Tamamen adapte mi ettiniz?

Cevap: Kitaptan esinlenerek bir oyun çıkardım. Bir iki sahnesini original tuttum. Araya 5 tane daha yeni karakter ekledim ve onların birbileriyle olan ilişkilerini yazdım. İçine dans da ekleyince ilginç danslı bir oyun çıktı.

Soru: Sayın Zişan Uğurlu ile nasıl buluştunuz?

Cevap: Zişan’la başka bir yazarın projesi üzerinde çalışırken tanışmıştık yıllar önce. Araya benim evliliğim ve bebek girince biraz ara vermiştim. TARTE’ a karar verdiğimde aklıma ilk gelen isim oydu. Harika bir direktör olduğunu biliyordum ve onu aradım. Buluştuğumuzda fikrimi beğendi ve senaryoyu aldı. Onun TARTE’in ve bu projenin bir parçası olduğu için çok mutluyum. Çünkü inanılmaz yetenekli bir direktör ve oyuncu.

Soru: Oyuncu kadrosu nasıl oluştu?

Cevap: Seçme yaptım. Oyuncuların yarısı Amerikalı yarısı Türk. Çok mükemmel bir denge oldu. Harika bir Prodüksiyon ekibi var. Güzel bir enerji var. Sevgili Bengisu Ozenel yardımcı direktörlük ve baş prodüksiyon asistanlığını yapıyor. Prodüksiyon asistanları arasında Burak Tatar ve Nurullah Kalkan da yer almakta. Bu saydığım isimler aynı zamanda yetenekli oyuncu arkadaşlar.

Kadroda ben dahil, Shaundra Noll, Jaqueline De Cosmo, Özcan Yarar, Özgür Cebioglu, Melissa Roth, Sarah Sakaan, Catherine Ellsberg, Ahmet Bodur, Cüneyt Gürkan, Yavuz Hekim, Ekin Sahinonen, Mete Taşın yer almakta. Dansçılar da Sevin Çeviker dahil olmak üzere Amelie Benard, Michele Moritz, Leslie Davenport, Jessica Delia, Burak Tatar yer almaktadır.

Soru: Siz eğitiminizi nerede aldınız?

Cevap: Ben Harvard Extension Drama’ya gittim. New York’a taşınınca da sahne sanatları eğitimime HB Studio’da devam ettim. Efsanevi Uta Hagen’la tanışıp onun da tavsiye ettiği öğretmenlerle eğitimimi tamamladım.

Soru: Burada yaptığınız sahne sanatları işlerinden biraz bahseder misiniz?

Cevap: Tabi ki. Boston’da “The Imported Bridegroom” adlı bir müzikalde 4 ayrı karakteri canlandırdım. New York’ta pek çok oyunda yer aldım. En önemlileri arasında Jim Simpson’la eşi Sigourney Weaver ‘in kurmuş olduğu Flea Tiyatrosundaki O Jerusalem, Like I Say, Cellophane, Design Your Kitchen hepsi Jim Simpson tarafından yönetildi. Kendi yazdığım tek sahnelik kapalı gişe oynayan Oh Boy, ki daha sonra film versiyonunu yazdım ve 2008’de Cannes’de gösterildi, burada da ACEFEST’te finale kaldı.

Soru: Başka film çalışmanız oldu mu?

Cevap: Bağımsız filmlerde yer aldım. Bunların içinde bir Rus kadınını oynadığım 5 degisiki uluslarası festivalden ödüller alan film A Book Of Truth and Lies, kendi yazdığım ve Cannes 2008 ‘de gösterilen Oh Boy,su an bitme aşamasında olan David filmleri yer almaktadır.

Soru: Televizyon çalışmanız oldu mu?

Cevap: Elbette. Burada David Letterman Show, What Would You Do?, Rescue Me, Sex and The City (HBO serileri), Law and Order SVU’da çalıştım. Türk dizileri arasında da New York’ta çekilen Merhaba New York ve Yeni Baştan adlı dizilerde çalıştım.

Soru: Bundan sonraki adımınız ne olacaktır?

Cevap: TARTE’i global hale getirmek ve kültürümüzü dünyaya tanıtmak. Sadece tiyatro ile sınırlı kalmayıp, dans tiyatrosu, kısa filmler ve festivallerle herşeyi daha da geniş kapsamlı tutmak.

Soru: Bu oyun Gala Benefit diye bahsetmiştiniz.

Cevap: Evet. Symphony Space’ teki Benefit’le hem kendimizi hem oyunumuzu tanıtmak hem de vitrinimiz için ve bir sahnelik oyun festivalimiz için destek almaktır hedefimiz.