[Ayşegül Yüksel’in Cumhuriyet’te yayımlanan yazısını okurlarımızla paylaşıyoruz.]
Tiyatrodan çıkarken büyük olasılıkla çöpe attığımız tiyatro broşürlerinin ya da el ilanlarının nasıl büyük zenginlik içerdiğini hiç düşündünüz mü? Tiyatronun adı, oyunun başlığı, yapımı gerçekleştiren yönetmen, giysi ve ışık tasarımcıları, besteci, koreograf, dramaturg, oyuncular, yapım yılı ve başka gerekli bilgiler gün gelecek, unutulacak. Özellikle de bilgiyi “arşivleme” konusunda duyarlı olmayan, kullandığını arkasında çöp olarak bırakan, bizimki gibi, göçebelik alışkanlıklarından kurtulamamış toplumlarda, geçmiş ve yaşanmışlık -eğer parasal değeri yoksa- böyle savurganca yok ediliyor. Tiyatro kurumları bile kendi ürettikleri ya da arşivledikleri görsel-işitsel belgelere tam anlamıyla sahip çıkamıyor.
Türkiye Tiyatro Vakfı, öncelikle ülkemizin tiyatro belleğini koruma adına beş yıl önce çalışmaya başladı. Daha önceki yazılarda da belirttiğimiz gibi, çeşitli görsel-işitsel tiyatro belgelerinin, bilimsel ölçütlere uygun biçimde dokümantasyonunun yapıldığı bir “arşiv” oluşturma işi bugün de sürmekte. Ulaşılabilen veriler toplanıyor. Belgeler tasnifleniyor ve amaca uygun olarak kurgulanmış veri tabanına kaydediliyor. Ağırlıklı olarak bağışlar üstünden yapılan arşiv çalışması şimdilik 33 koleksiyona dayandırılmış. Ayrıca, bir sivil tarih oluşturma amacıyla, yaşayan yetkililerin anlattıkları 33 oturumda değerlenmiş. Türk tiyatrosu üstüne yayımlanmış tez, kuramsal kitap, biyografi, araştırma gibi çalışmaların dökümü 2158 kitaplık taranarak yapılmış. Resmi tiyatro tarihimizde dile getirilen ya da getirilmeyen kimi olguları sorgulatan tarih konuşmaları, arşivden bir görselin anlatısı eşliğinde her salı paylaşılan “Arşiv Salı”sı, bugünün ustasının kendi ustasını anlattığı “Ustalar Ustalarını Anlatıyor” sunumları dijital ortamda (görsel ve/ya da işitsel olarak) sürüyor.
Bu etkinliklere ek olarak, biri Viyana’da, öteki İstanbul’da iki uluslararası sempozyum yapıldı. Hrant Dink Vakfı ve Yapı Kredi Sanat Yayıncılık ile ortak olarak büyük bir arşiv sergisi (Hagop Ayvaz) ve bir panel gerçekleştirildi. Kimi Avrupa tiyatro müzeleri gezildi.
Vakıf 2023’te 30. Tiyatro Eleştirmenleri Birliği kapsamında “özel ödül”e değer bulundu.
BUNCA İŞİN ALTINDAN NASIL KALKILIYOR?
Dramaturg-yazar-araştırmacı Esen Çamurdan’ın kuruculuğunu ve başkanlığını yaptığı Vakıf, Beyoğlu’nda, Çamurdan’ın bağışladığı 90 metre karelik bir dairede işlev görüyor. Maaşlı ve yarı zamanlı konumda bir genel koordinatör, her biri haftada üç gün çalışan yedi gönüllü ile yürütülüyor bütün bu işler. Altyapı donanımı Avrupa Birliği fonlarından alınan yardımla oluşturulmuş. Yemek giderlerini de içeren tüm öteki masrafları -vakıfta da düzenli olarak çalışan başkan Çamurdan üstlenmiş durumda.