Yaşam Kaya
Tiyatro Boğaziçi, Ömer F. Kurhan’ın kaleme aldığı “Gülüşün Güller Açsın” adlı oyunla sezon yolculuğuna devam ediyor. Boğaziçi Üniversitesi’nin sanatsal anlamda büyük bir değer olarak tiyatroya kazandırdığı Tiyatro Boğaziçi, üç arkadaş ilişkisinden yola çıkarak insan ilişkilerindeki çarpık şekillenmeleri anlatıyor. Üç sağlam dost gibi görünen insanların kendi iç hesaplarında yarattıkları dünya öyle boyutlara taşınıyor ki… Uluç Esen ile Cüneyt Yalaz’ın yönettiği oyunda Zeynep Okan, Cüneyt Yalaz, Özgür Eren ve Uluç Esen görev alıyorlar.
Oyunu irdelerken günümüz aydın profilinden yola çıkarak sizlere bir öykü anlatıyor Tiyatro Boğaziçi. Cemil, Kamil ve Hande arasında üniversite yıllarında başlayan dostluk, üç arkadaş arasında süren sanatsal hayaller, ulaşılamayan çabalar, ortaya dökülen iç hesaplaşmalar tükenmiş bir hayatın tüm izlerini içinde barındırıyor. Cemil’in şiir yazarak yaşamını kazanma çabası içine, yalanlarla dolu aldatmalar eklenince en yakınındaki Kamil ne yapacağını şaşırıyor. Bu olayların başlangıç noktasında Hande’ye duyulan ikili aşk da var. Hande, kendi saplantıları arasında ailesel sorunlarıyla Cemil’de mutluluk arayan bir kadın! Kamil’in o’na karşı duyduğu hisleri sadece izlemekle yetinen Hande, Cemil’in sapık hayal dünyasını kullanarak Kamil ile Cemil arasında her an patlamaya hazır bir kavganın fitilini ateşliyor. Peki ya sonrası?…
Oyunda sol kültürden geldiğini iddia ederek, o kültürü sadece emellerine alet eden karakter profilleri ile karşı karşıya kalan seyirci, içinden geçtiğimiz zaman içinde aynı tip aydın profillerinin var olduğu gerçeği ile yüzleşiyor. Cemil’deki ahlaki çöküntü, Kamil’in sahte dünyası, Hande’nin obsesyon düzeyinde psikolojik sorunları aslında insanların sadece bireysel olarak hayatı algıladıkları gerçeğini ön plana çıkarıyor. Cemil’in cinsel fantezileri için Hande’yi kullanması ve sosyalist olduğunu iddia ederek tüm yozlaşmış değerleri içinde barındırması bunun en büyük kanıtı. Kamil’in dürüst gibi görünen yapısı aslında büyük çirkinliklerle dolu. Cemil’e duyulan nefret, elde etme arzusu, benmerkezci düşünce Kamil’in tüm duygularını esir almış.
Oyunda çoklu sahne geçişleri basit dekorlarla sağlanarak sade bir görüntü oluşturulmuş. Kostüm, dekor ve ışık arasında naif bir ahenk var. Konuda polis sahneleri, Hande’nin annesi ile polisler arasında geçen diyaloglar, Kamil’in güney seyahati bölümleri sistemli biçimde sahneye yerleştirilmiş. Cüneyt Yalaz ile Uluç Esen yönetim alanında oldukları kadar oyunculukta da çok başarılılar. Cüneyt Yalaz’ın Kamil yorumu çok doğal! Tek perdelik oyun boyunca duygusal geçişler o’nun sözcüklerinde belirginleşiyor. Hande’ye duyulan gizil aşkı sözcüklerin gücünü kullanmadan duygularıyla çok rahat ifade edebilmiş. Çok başarılı! Zeynep Okan’ın Hande yorumu iyi. Arada kalan bir kadın mı yoksa arada kalmayı tercih ederek yapay bir dünyada yaşayan bir kişi mi? Zeynep Okan bu çatışmayı aktarırken psikolojik takıntıları da başarıyla yorumluyor. Cemil rolündeki Özgür Eren, yalanlarla dolu sapık bir kişiliği çok iyi dışa vurmuş. Üçlü saç ayağında sağlam bir nokta olmuş. Uluç Esen kısa sahnesinde devrimci ruhunu yitirmemiş doğal karakterini yerinde tepkilerle oynuyor.
Ömer F. Kurhan iyi bir oyun yazmış, Tiyatro Boğaziçi de harika uyarlama ile Gülüşün Güller Açsın’ı sahnelere taşımış. Sezon içinde izlediğim 78 oyun arasında “iyi” kategorisine koyduğum ender çalışmalardan bir tanesini mutlaka izleyin. Oyun 13 ve 20 Ocak tarihlerinde Kumbaracı 50’de…
1 Yorum
Pingback: Tweets that mention Sahnelerde Gülüşün Güller Açsın | Mimesis -- Topsy.com